RÜYA BÖLÜM 17

27 4 0
                                        


Hayatta olmasını istediğimiz şeylerin ilk önce hayalini kurarız.Hayaller bizlerin hayata umutla bakmamızı sağlar.

Sınırların olmadığı,özgürlüğünü istediğin gibi yaşadığın,ulaşılmazları ulaşır kıldığın en güzel haldir.Bazen istediğimiz şeyleri o kadar

hayal eder isteriz ki rüyalarımıza yansır.Rüyalarımızda yaşarız hayal ettiklerimizi.Bazen hayallerimizin bile üstünde daha güzel

rüyalar görürken;bazen hayal ettiklerimizin tam tersiyle karşılaşır,olmayacak

olaylara sürüklenir hiç aklımıza bile gelmeyen ortamlarda buluruz kendimizi.

BÖLÜM 17

MÜZİK:(MANUŞ BABA)SALLAYA

AYDA

Aynanın karşısında kendime bakıyorum.Bakıyorum ama gördüğüm kişinin kendim olduğuna da inanamıyorum.İnsan bu kadar değişir deseler inanmazdım.

Gerçi yine inanamıyorum bu görüntünün bana ait olduğuna.Kaşım gözüm daha doğrusu yüzüm bana ait değilmiş gibi.Kızların zoruyla kuaföre

gidip saç makyaj yaptırdım.Üzerimde geçen vitrinde beğendiğimiz kırmızı elbise.Kendi aralarında para toplayıp almışlar.Süpriz yaptılar.

İnsanın iyi arkadaşlara sahip olması çok büyük bir şans.Onların sayesinde hayatımda ilk defa kırmızı elbise giyiyorum.Bana kalsa alıp

giymezdim.Gerçi şu yaşıma kadar kaç elbise giydim ki.Elbise giyinme sayım bile sayılıdır.Annem babam hayattayken her bayram bana mutlaka elbise

alırlardı.Onların kaybından sonra değil elbise almak karnımızı doyuracak parayı bile bulamadığımız günler oldu.Onun bunun eskilerinide giyince

beğenmemek gibi bir lüksümüz yoktu.Şansıma hep üzerime olan kıyafetler erkek kıyafeti olurdu.Feride o yönden şanslıydı.

Ne zaman çalışmaya başladım biraz durumumuz düzeldi anca o zaman yeni kıyafetler alabildik.İlk maaşımla ilk işim kendime elbise almak oldu.

Aldım almasına da işe gidip gelince hem işde hem mahallede laf söz olmaya başladı."Bu kız ne ara böyle büyüdü serpildi bunu boş bırakmazlar.

Zaten gece geç saatlerde eve geliyor"diye az laflarını duymadım.Sanki gündüz vakti çalışmayı ben istemem.Mecbur gündüz okula gidiyor

akşamları çalışıyordum.İşte ise normal davranan iş arkadaşlarım bile bana sarkmaya başladı.Baktım onların hali tavrı mahallelinin lafları derken

mecburluktan giydiğim erkek kıyafeterini gidip kendi ellerimle alıp giyinmeye başladım.Belki içten içe kendimi ben yadırgamış olabilir bunları

bahane edip bende istemiş olabilirdim.O kadar sene erkek kıyafeti giyersen sonrasında kız kıyafetlerini yadırgamak normaldir heralde.

Arada bazı bayramlar anneannem giyinmem için elbise alırdı.Giymemek için kırk bahane uydururdum.Anneannemin hatrına

bazen giyer daralıp bir iki saate üstümden çıkarırdım.Belkide farkında bile olmadığım bir travma oluşmuştu bende.

Şimdi ise kendimi çok farklı görüyor gördüğüm bu görüntüyü hiç yadırgamıyor adeta kendimi çok mutlu hissediyorum.Elbiseyi çıkarmadan

günlerce giyebilirim bile.Keşke annem babamda yanımda olsalardı,mezuniyetimi görselerdi.Tam gözlerim dolmuş ağlamaklı oldum ki Asuman ile

Fatma odaya girdiler.

-Hadi Ayda nerde kaldın gecikeceğiz diye söylenirken bir anda durup bana baktılar.Fatma;

-Vayy be kızım nasıl olmuşsun makyajı anladıkta elbisede çok yakışmış çok güzel olmuşsun.Asuman;

-Sen neymişsin de bizim haberimiz yokmuş.Yakıyosun valla.Fatma;

-Bide tutturdun giyemem kabul edemem diye.Bizi de bu güzellikten mahrum edecektin.

-Hakkınızı nasıl öderim bilemiyorum çok sağolun derken Türkan sultan içeri girdi.Arkasından Feride.Feride görür görmez gelip sarıldı.

-Abla çok güzel olmuşsun.

-Sağol kuzum diye öptüm.Anneanneme döndüğümde ise göz yaşlarına mani olamamış ağlıyordu.

-Hani bugün ağlamak yoktu Türkan sultan diyip boynuna sarıldım.

-Keşke annen ile baban da görselerdi.Fatma;

-Tamam bu kadar duygusallık yeter.Bizim bugünü eğlence içinde geçirmemiz gerekiyor.Hadi yüzler bir gülsün bakalım.Asuman;

-Bence oyalanmadan çıkalım törene gecikeceğiz.O sırada kapı çaldı.

-Amaaa çocuklar dışarıda ağaç oldular dur camdan ineceğimizi söyleyeyim deyip camdan aşağıya bakıp aşağıda bekleyen Kerim ile Mustafa'ya

seslendim.Baktıklarında beni tanıyamadılar.

-Ayda bu sen misin?diye ikisi de bakakaldı.

-Hemen iniyoruz deyip alelacele geri içeri girdim.

Aşağıya inip kapıdan çıkarken ikiside ıslık çalmaya başladılar.

-Çocuklar abartmayın utandırıyorsunuz beni.

Hemen ıslığı bırakıp Kerim elimden tutup beni etrafımda döndürdü.Kerim bıraktıktan sonrada Mustafa.

İkisi aynı anda,

-Bugün seninle dans etmeyi bize çok gördün ya.

Mustafa;

Bari birimiz seninle gelseydik.

-Oldu canım.Hanginizi götürsem diğeri küsecekti.Ben de okuldan birini ayarladım mecburen.

Bak şimdi ikinizin kolunda diplomamı almaya gidiyorum.Söz verdiğim gibi partiden sonra akşam evde bol bol dans ederiz.

Hep beraber arabalara binip törenin olduğu yere gittik.Bu arada okuldan birini ayarladım diyede attım öylesine.İkisinin arasında kalmaktansa

yalnız gitmeyi tercih ettim.

Tören yerine gittiğimizde okuldaki arkadaşlarda beni görünce baya şaşırdılar.Diplomalar verildi.Kepler atıldı.Parti yerine gitmek için

bizimkilerle vedalaştık.Kerim ile Musatafa tutturmasın mı partnerini görseydik diye.Partide buluşacağız dedim görüp ne yapacaksınız diye

ufacıkta olsa biraz çıkıştım.Onları partiye götürmediğim için bana gönülleniyorlardı bu çok bariz belli oluyordu.

Parti yerine gittiğimizde hava kararmak üzereydi.İçeri girdiğimizde diğer sınıflar çoktan gelmiş eğlenceye başlamışlardı bile.Bizimkiler de

hemen ortama ayak uydurmaya başladılar.Herkes partneri ile dans ediyor eğleniyordu.Bir ara keşke birinden birini getirsemiydim

diye içimden geçirmedim değil.Herkes koca bir üniversiteyi bitirdik,rahatladık,mezun olduk,öğrencilikten çıktık rahatlığıyla o kadar

eğleniyorlardı ki tek eğlenmeyen benmişim gibi hissettim.Elime koca bir bardak meyve suyunu alıp kenarda dans edenleri izleyerek arada

iç çeker gibi pipetle meyvesuyumu yudumlarken biran arkamdan biri omzuma dokundu.Dönüp arkama baktığımda karşımda Akın'ı gördüm.Elimi

uzatsam dokunabilirdim. Hatta aldığı nefesi hissedebilecek mesafede burnumun dibindeydi. .Biran nefes almadığımın farkına vardım.

Nefes alamıyordum.Yutkunmaya çalıştım.Zorlada olsa yutkunduktan sonra anca nefes alabildim.Yüzüm sanki bir alev topu gibi yanmaya başladı.

Akın ise sadece bana bakıyor gözlerini bir kere olsun kırpmıyordu.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin