RÜYA

RÜYA BÖLÜM 37

BÖLÜM 37

MÜZİK:(FAZIL SAY)İNSAN İNSAN

AYDA

Gideceğim okula varmak için dolmuşa bindim.Fakat dolmuş belli bir bölgeye kadar gidiyordu.Geri kalanı yürüyerek gidecektim.Yolda yürürken küçük çocukların çeşme başında biriken suda oynadıklarını çamur yapıp kendilerince çamurdan bebek yaptıklarını gördüm.Yanında ki büyük ablalarıda kızıp azarlıyordu.

-Annem su beklerken sizin yaptıklarınıza bakın.Zaten sular kesik kadın bu kadar çamurlu kıyafetleri bide elinde yıkamak zorunda kalacak.Bütün sularıda artık siz taşırsınız çeşmeden.

Abla dediğime bakmayın on iki yaşında ya var ya yok eline kocaman kova almış onunla zar zor evine su götürmeye çalışıyordu.Gidip hemen yardım etmek istedim.Ben bile zorla kaldırırken bu küçücük kız nasıl kaldırıyordu.Eve gittiğimizde kadınlar toplanmış tandırda ekmek yapıyorlardı.O kadar güzel kokuyordu ki o taze ekmek kokusunu içime çektim.Annesi bizi görünce kalkıp karşı geldi.

-Niye zahmet ettiniz.

-Yok ne zahmeti.

-Yeni yoldan geldiniz heralde buyrun birşeyler ikram edelim.Taze ekmek yapıyoruz yanına tereyağ,peynir birde sıcak çay içmez misiniz?

-Acelem olmasa oturur içerdim.Teşekkür ederim.

-O zaman yine ben size vereyim giderken yersiniz diye koşarak sıcak ekmeğin içine tereyağ sürüp peynir de koyup getirdi.

-Ellerinize sağlık.diyerek oradan ayrılırken.Üstü çamur olan çocukları terlikle bir güzel avluda kovaladı.Tabi korkutmak amaçlı yaptığı belliydi.Çocukları gülerek kovalıyordu.Sonra babanızada götürün diye onların eline de bir poşet verip eşşeği ahırdan çıkardı.O küçük çocuklarda hiç korkamadan eşşeğe binip yukarıda ki tepelere doğru gittiler.Daha ileride bağ bahçeyle uğraşanlarımı görürsün,inekle,koyunla tavuklarla uğraşanları mı.Kadın,erkek çoluk çocuk hepsi bir işin ucundan tutmuş çalışıyordu.Okula gidene kadar bunun gibi bir çok kişi ile karşılaştım.Okula gittiğimde ise bir tarafta tadilat bir tarafta ders veriliyordu.Buranın sorumlusu gelip beni diğer öğretmen arkadaşlarım ile tanıştırdı.Sonra kalacağımız yeri göstermek için yola koyulduk.Gittiğimizde küçük şirin bir köy evine girdik.

-Burada Meltem hocam,Elif hocam ve benimle birlikte kalacaksınız.Biraz küçük ama idare ederiz.Erkek hocalarımızda az ilerideki mavi evde kalıyorlar.

-Çok şirin bir ev.Aklıma takıldı.Hem tadilat hem ders bir arada zor olmuyor mu?

-Tabi ki oluyor ama okulların açılmasına yetişmesi gerekiyor.Ağır tadilat olduğunda dışarıda bazen ağaçların altında da ders işliyoruz.Bazen köyün kahvesinde ders yaptığımızda oluyor.Çocukların çok eksiği var.Kar kış,inek koyun,bağ bahçe derken çoğu çocuğumuz okula gelememişler.Hele tepenin arkasın da kalan evlerde ki çocuklar kışın hiç ders bile görememişler.Şimdi iki hafta sonra karne vereceğiz ama eksikler çok.Burada görev yapan birkaç öğretmenimizde kalıyor gönüllü olarak.Ama tabi ki yeterli değil.Sizin gibi gönüllü öğretmenlerimizin sayesinde bu eksiklerini gidermiş olacağız.

-Emin olun elimden gelenin fazlasını yapmaya hazırım.

-Bugünlük dinlenin.Uzak yoldan geldiniz.Banyo yapın diyeceğim ama çoğunlukla sularımız kesik oluyor.Yine bir bakayım diye banyoya çeşmeyi açmaya gitti.

-Maalesef yine kesik.Kovalarla aşağı çeşmeden getirelim. Diye elimize iki kova aldık.Zar zor anca getirebildik.

-Teşekkür ederim.Sizide yordum.