Felix ve Büyücüler Konseyi

GROSTLAR'IN YEMİNİ

Sabah olunca herkes uyandı ve kahvaltıya oturdular. Eğlenceli bir sohbet dönüyor, kahkahalar eşliğinde güzel bir kahvaltı yapıyorlardı. Herkes kahvaltısını yaptı ve masayı topladılar.
Eğitim için bahçeye geçtiler ve eğitime başladılar.
***
“Valery ne yapacağız ?”

“Son adım kaldı Carey! Son adım. Droverstler de bize katıldığında savaş başlayacak. Biz hüküm süreceğiz bu dünyada!”

“Valery, Brendan öldü. Onlar bizden güçlüler ve birbirlerine çok bağlılar. Ya kehanet doğruysa ya evren gerçekten bizden arınacaksa?”

“Böyle bir şey olmayacak Carey biz kazanacağız, Yeni bir büyü yarattım ruh hayvanlarına karşı. Onları yok ediyor geri getirmek için ise büyüyü yapan kişinin ölmesi gerekiyor.”

“İşti şimdi biz kazanabiliriz”diye dahil oldu Misty konuşmaya.”

“Ve en büyük silahımızı unutuyorsun Carey. Atalarımız iblisi çağırırken yok edildi. Neden savaş sırasında çağırmak yerine şimdi çağırmayalım!”diye sözlerine devam etti Valery.

“Ama Valery ona ne verebiliriz ki.”diye sordu Carey.

“Bize güç vermesini isteyeceğiz, karşılık olarak bedenlerimizi onunla paylaşacağız. O da sayemizde yer yüzüne ayak basmış olacak. İstediği en büyük arzusunu yerine getirmiş olacağız.”

“Carey’nin gözleri korku ile büyümüştü.Jewel bunu fark etti ve yüzüne korkunç bir gülümseme takarak konuştu.

“Ne oldu Carey korkmuşa benziyorsun. Demiştim sana Valery; Carey korkak,güçsüz ve aciz onu çembere almayalım demiştim.”

Carey Jewel’e karanlık bir lanet gönderdi. Jewel duvara şiddettle çarptı. Carey yere düşmesine izin vermeden kara bir sis’ dönüşüp Jewel’in yanında belirdi ve elini Jewel’in boğazına doladı.

“Ben güçsüzüm öyle mi? Jewel gücüme daha sen karşı koyamıyorsun birkaç yeni yetme çocuk mu karşı koyabilecek.”diye hırladı.

Valery, Carey’nin kolunu tuttu ve Jewel’den ayırdı.

“Yeter bu kadar!” diye hiddetle bağırdı.
Carey havada süzülerek ondan ayrıldı.
“Yapalım şunu Valery ama daha sonra onu bedenimizden nasıl ayıracağız?”

“Perint Nehri Carey, Yer yüzünde giremeyeği tek yer. O nehre girdiğimizde vücudumuzu terk edecek.”

Misty kollarını göğüslerinde birleştirmiş sadece olanları dinliyordu.

“Hadi o zaman antlaşma için onu çağıralım”diyerek sessizliği bozdu Misty.

“Elden ve Emery’i çağırın kale’nin karanlık odasında toplanın.”dedi ve odadan ayrıldı Valery.

Kara çember büyücüleri kale’nin karanlık odasında toplandılar. Karanlık oda yedi sütun ile ayakta duruyordu. Her sütunun üzerinde bir meşale duruyordu. Yerde bir çember ve etrafında ise yedi küçük çember konumlanmıştı. Valery meşalenin birine yaklaştı birkaç büyü mırıldandı ve meşale kırmızı bir alevle parlamaya başladı. Valery yerine dönünce Carey hemen yanındaki meşaleye yaklaştı ve turuncu bir alev bıraktı. Misty sarı, Emery yeşil. Elden mavi ve Jewel de mor bir alevi meşaleye bıraktılar. Yedinci meşale Brendan içindi ve sonsuz bir karanlığa gömülmüş bir şekilde orada duruyordu.

Valery Ellerini yukarı doğru kaldırdı ve birkaç büyü daha mırıldandı. Kale’nin duvarları hareket etmeye başladı. Yedinci sütun geriye doğru çekildi ve yok oldu. Çember’in yedinci halkası açıldı ve ana çembere katıldı. Artık karanlık odada altı sütun ve altı çember vardı.
Hepsi ait oldukları çemberin içine geçtiler ve ellerini yukarıya doğru kaldırdılar. Hep bir ağızdan:
“Ateşin ilk ve son çocuğu, bütün evrenin varisi, yıldızların efendisi; sana yasaklanan topraklara inmen için sesleniyoruz.”