Kara çember tam da istihbaratta da olduğu gibi ordusunu üçe bölmüş ve Torond’a doğru yola çıkmıştı. Solda Carey ve Misty önderliğinde Dexterler yerleri inleterek geliyorlardı. Boyları bir apartman kadardı ve ellerinde topuz, orak, balta gibi çeşitli silahlar vardı. Carey koyu tonlarda bir elbise seçmiş adeta bir kraliyet ailesi üyesi gibi giyinmişti. Kollarında çivili, halka birer bilezik takılıydı. Misty ise kafasına kemikten bir taç takmış, siyah etekleri şeritler halinde yırtılmış bir elbise ile boy gösteriyordu.
Sağda Jewel ve Elden Kront’lara komuta ediyordu. Krontlar yarı akrep yarı insanlardı. İki kıskacı ve iki de kolları vardı ve ellerinde oklar ve kılıç tutuyorlardı. Kuyruklarını dikleştirmişler ve altı tane olan bacaklarının üzerinde kendilerinden emin bir şekilde yürüyorlardı.dro Yüzlerinde zafer gülümsemesi vardı ve rakiplerini hafife aldıkları her hallerinden belliydi. Jewel mor bir savaş kıyafeti giymişti... Elden ise siyahlar içindeydi.
Ortada ise Valery ve Emery Droverstlerle birlikte geliyorlardı Torond’un eteklerindeki ovaya.
Felix ve Lucas eşliğinde büyücüler, bir grup Grost ve Trond halkı ortada duruyor ve Kara çember ve ordusunun yaklaşmasını izliyorlardı.
Solda Alessa, Elina ve Nixie en ön safta duruyor, yanlarında Efendi Lerin arkalarında ise Trond halkı yer alıyordu.
Sağ tarafta ise Alessa, Evan ve Kraliçe Grawen arkalarında Grost halkı yer alıyordu. Herkes cesaretle göğsünü kabartmış, birazdan gerçekleşecek savaştan galibiyetle çıkmayı istiyorlardı. Amaçlarını kutsal saymış ve her ne olursa olsun kendi halklarını ve sihirsizleri korumak için ölümü göze almışlardı.Kara çember ve ordusu gittikçe yaklaşıyor Torond’un eteklerinde birazdan başlayacak olan savaş çanları çalıyordu.
Felix Lucas’a baktı uzun uzun.
“Seni seviyorum Lucas.”
“Seni seviyorum Felix’im”
Kara çember komuta ettikleri ordunun başından ayrıldı ve uçarak ortada birleştiler. Bunun üzerine ekip de orta birlikte bir araya geldi. Valery biraz öne çıktı ve konuşmaya başladı.
“Yazık, çok yazık bu kadar büyücü kanı boşa dökülecek.”
Felix Valery’nin sözünü kesti:
“Ne zamandır bunu önemsiyorsunuz!”Misty konuşmaya dahil oldu:
“Zavallı çocuk, gerçekten o kehanetlere inandın mı, kendinin beklenen Lord mu olduğunu sanıyorsun karşımızda ölmek için yalvaracaksınız!”“Teslim olun, dünyayı biz yönetelim. Siz de ölüme onurunuz ile gidin.” diye sözlerine devam etti Valery.
“Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız bundan emin olabilirsiniz, hepiniz yok olasıya kadar savaşağız!” dedi Lucas
“O zaman hepinizi yok edeceğiz!” diye konuştu Carey alaylı bir sesle.
“Dikkat et de önce ben seni yok etmeyeyim Carey!” dedi Alessa aynı alaylı tavırla.
“Bu kadar yeter biz size önerimizi sunduk siz de reddettiniz ölüme hazır olun!” diye bağırdı Valery ve kara çember ordusunun yanına dönmek için yöneldi. Ekip de aynı şekilde yerlerine geçti.
“Emrimle birlikte!” dedi ve Jewel ile Misty’e bir bakış attı.
“Hazır olun! Angerio Loronto!” Lucas’ın çitası ortaya çıktı. Bu hareketle birlikte Alessa’nın kedisi ortaya çıktı. Daha sonra elini kediye doğru kaldırdı ve gözleri tamamen turuncu bir ışıkla doldu. Elinden bir sihir hüzmesi kediyi besliyor ve kedinin boyutu artıyordu. Yeterli büyüklüğe ulaşınca Allessa üzerine bindi ve yayını hazırladı.
Nixie balinasını ortaya çıkardı, yine ruh hayvanını oluşturan sihirden bir dizgin yarattı ve balinasına bindi. Dizgin sayesinde ayakta dururken yön verebilecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felix ve Büyücüler Konseyi
FantasyBüyücüler, cadılar, sihirli yaratıklar... Her şeyin mümkün olabileceği dünyada Felix'in yalnızlığı ve başına gelecekleri kim tahmin edebilirdi ki. Aşkı bulabileceği, dostluğu bulabileceği bu yolda neler kaybedecekti? Yaklaşan savaşın sonucu ne olaca...