MİRAS 7 +18 (Sezon Finali- Devam edecek.)

Şah Mat

DURU

Kokteylin verildiği, Boğaz yalısının kapısında durduğumuzda, kızlar arabadan çoktan inmişti..
Bende son kez Rujumu kontrol edip, İndim araçtan..

Akın akın gelen insan selinin oluşturduğu Araç kuyruğunu, daha fazla tıkamadan, Elimdeki anahtarı bana doğru gelen Vale 'ye vererek, Yukarıya çıkan merdivenlere yöneldim..

Basamakları kızların hemen ardından çıkarken, kokteylin çoktan başladığını duyabiliyorduk..

Geç kalmıştık, ama en azından hala gelenlerin olduğunu görmek, göze batmayacağımızı düşündürüyordu.

İçeri girdiğimizde, karşılamalı hostesleri ile, İçeriye yönlendirildiğimizde,
Açılan büyük oymalı kapılar bizi, bir sürü jet sosyetenin bulunduğu salona ulaştırıyordu..

Birde benim elbiseme iddialı dediler, salondaki kadınların Pahalı parfüm kokuları çoktan, Geniş Alanı doldurmuştu bile..

Ben mütevazı bile kalıyordum yanlarında.

"Hadi.." dedi Cansu kolumdan tutup çektirirken..

Gözlerim Mekanda  Abimi ararken, boş bir çuval gibi çektiği yöne doğru savruluyordum..
Sonunda durduğumuzda, Masalardan birinde durmuştuk. Bakışlarımı Salondan Masaya çevirdiğimde, Taner'in Karşımda öylece durduğunu görebiliyordum..

Gözleri hayranlıkla üzerimde gezindiğinde, Histerik bir gülümseme bıraktım Ona doğru..
Taner, Mert'in arkadaşlarından biriydi, Mert'ten çok önce bana karşı olan hislerinin farkındaydım, ve şimdi Aramızda bir engel kalmadığında, atak yapmaktan çekinmiyordu..

"Çok güzel olmuşsun.." dedi Bana doğru eğildiğinde..

Gülümseyerek, karşılık verdiğimde, Cansu aramıza girerek, Taner'e ters bir bakış attı.

"Mert nerede?" dedi çaprazındaki Sıraç'a baktığında..

Sıraç grubun umursamaz çocuğuydu, olan biten hiç bir kaosla ilgilenmeyen, Sivri Zekalı bir tipti.
Bakışları alayla Cansu'nun üzerinde gezindiğinde, Sorusunu cevapsız bırakarak bana döndü.

"Kırmızı yakışmış.." dedi yarım bir dudak kıvırması ile..

Gözlerim üzerindeki Takımda gezindi, Kravatı salaş şekilde boynundan salınırken, Gömleği Pantolonundan dışarıya sarkıyordu, Lisedeki umursamaz tavırla burada bulunması komik gelirken cevapladım.. "Her zamanki halim." kollarımı Yüksek kokteyl masasına dayadığımda, Çantamı ortaya bırakarak, Gözlerimi Etrafta gezdirmeye başladım..

"O gün konuşmamız yarım kalmıştı.." Taner yuvarlak masayı dolanarak, Sağ tarafımdan bana yaklaşırken, gözlerim üzerine dönmüştü..

Sessiz bir iç çekiş yankılandı dudaklarımdan..

"Evet..  eve geçmem gerekti.." gülümser bir şekilde konuştuğumda, Deryanın bize doğru geldiğini görebiliyordum.

Gözlerim yargılarcasına üzerinde gezindiğinde, Çantamı masadan alarak, Geri çekildim..

Cansu kolumu tutarak beni durdurdu.. "Gidecek olan biri varsa, oda Derya.. sen neden kaçıyorsun ki.." haklıydı, ben neden kaçıyordum, bu masadakiler öyle yada böyle benim arkadaşlarımdı, ve gidecek biri varsa, oda Deryaydı.

Cansu'ya bir cevap vermeden, yeniden Masaya yaklaştığımda, Çantamı henüz kaldırdığım masaya geri koydum..

"Merhaba.." dedi gözleri üzerimde gezinirken.

"Merhaba Derya." dedi Gamze gülümseyerek..

Gamze grubun tarafsızıydı, ona göre, Mert için, birbirimize tavır almamız saçmaydı, ama benim derdim Mert değildi, hiç bir zaman olmamıştı..