Chapter 9

795 64 75
                                    

"Siktiğimin fahişesi!" Daniel, Mikasa yüzünden planı bozulunca sinirini odasındaki eşyalardan çıkarıyordu. "Eğer o fahişe olmasaydı Yn'm artık benim olucaktı!" Sinirinden dokunsan ağlayacak durumdaydı.

"Güzel yn'm... Neden aramıza giriyorlar ki?" Alacaklı gibi çalınan kapının sesiyle odağı oraya döndü. Zaten öfkeden kuduruyordu ve çalan kapı önü daha da öfkelendirmişti. "Yine ne var be" sinirle kapıyı açıp karşısındaki kişiye bağıracaktı ama Levi yakasından tutup onu odanın ortasına kadar itti. 'Siktir o fahişe ötmüş!' Mikasa'nın bu kadar çabuk herşeyi anlayacağını sanmıyordu. Sandığından da zeki çıktı.

Daniel sol yanağına yediği yumrukla yeri boyladı. Levi'ın öfkeden gözü hiçbir şey görmüyordu. Yerde yatan Daniel'in karnına bir tekme attıktan sonra eğilip yüzlerini aynı hizaya getirdi.

"O ilaçla Yn'ye ne yapacaktın!? Konuş yoksa şişeyi birazdan götüne sokucam!" Daniel'i burada gebertmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu.

"Neden bahsettiğini bilmiyorum, ayrıca bana bu şekilde davranamazsın Ackerman!" Ağzındaki kanı tükürüp ayağa kalktı. Aynı rütbedeydiler ona bu şekilde davranamazdı.

"Bu olanları Erwin'e anlatığımda neler yapabildiğimi görürsün" geldiği sinirle tekrar odadan çıkıyordu ki Daniel'in söylediği seyle olduğu yere çivi gibi saplandı. "Yn'in Thomas'dan haberi olmasını istiyorsan hadi, siktir git."

Tek bir adım dahi atamıyordu, yüzü bembeyaz olmuştu. Yn öğrenirse işi bir daha yüzüne bakmazdı. "Öldürürüm seni.." Daniel Levi'ın kolundan tutup onu kendisine çevirdi. "Mükemmel iş çıkarmışsın Levi. Neredeyse geride hiç iz yoktu ama naparsın tamamen susturamadıkların varmış."

Karşında sırıtan suratla tiksintiden midesindeki herşeyi çıkarma isteğini bastırdı. "Seni de öldürmeyeceğime nasıl bu kadar eminsin?" Korkmadığını belli etmek için iyice yüzünü yüzüne yaklaştırdı.

(Hazır çok yakınlaşmışlarken Yazarınız öpüştürsün mü bu ikisini😁)

"Yiyorsa dene Rivaellie. Öldüğüm gibi Yn'ye anlatacak arkadaşlarım var" Duymaktan nefret ettiği isminin tiksinti duyduğu birisinin ağzından duyunca siniri iyice katlandı. "Ne istiyorsun pislik?" Sıktığı dişlerinin arasından konuştu. "Yn ile aramıza girmemeni. Mümkünse şu asistan saçmalığınıda kes." Oldu canım başka isteğin.

Levi histerik bir kahkaha atmaya başladı. "Ah Daniel ah. Beni hiç tanımamışsın... Sana ne kadar delirebileceğimi göstermemi ister misin?" Levi delicesine gülmeye devam edince Daniel eminliğini kaybetti. Sonuçta Levi'ı araştırırken yeraltında yaptıklarını duyunca kendisinin bile tüyleri diken diken olmuştu. Ki bu öğrendikleri işin sadece yüzeysel yanıydı...

"Bak Daniel" omuzlarından sıkıca tutup kendisine çekti ve tehditkarca gözlerine baktı. "Beni araştırmıştın değil mi?"

'Ne? Onu araştırdığımı nerden biliyor?' Daniel'in hiçbir şey anlamamış ifadesiyle Levi daha da keyiflendi. "Benim her yerde kulağım var, bunu sakın unutma Daniel ve araştırdığına göre biliyor olmalısın. Neler yapabileceğimi... Merak etme Erwin'e bundan bahsetmeyeceğim ama sakın senden korkuyorum sanma. Sadece yn olanları duyup korkmasın diye" Levi tekrar çıkacaktı ki kapının eşiğine geldiğinde son birşey söylemek için durdu. "Ha bu arada eğer o lanet ağzından Thomasla ilgili birşey çıkarsa cesedini bile bulamazlar." Geride tüm cesaretini kaybetmiş bir Daniel bırakarak odadan çıktı.

Yn'yi görmeliydi, ona ihtiyacı vardı. Adımlarını hızla Yn'nin odasına çevirdi. İyi olduğunu görmek zorundaydı.

Yorgunluktan direk uyuduğun için kapıyı kilitlemeyi unutmuştun. Kapıyı olabildiğince sessizce açtı. 'Neden kapını kilitlemedin ki?' Yarın kesinlikle Mikasaya seni uyarmasını söylemeliydi.

Baş ucuna kadar geldi. Kalbi son hızda atıyordu, artık emindi kutsal bir varlıktın. Sana tapabileceği bir din var mıydı acaba? Eğer varsa tüm gününü ibadetle geçireceği kesindi. 'Gitmek istemiyorum, tüm gece sadece seni izlemek istiyorum.' Uyanmaman için yavaşça yatağın kenarına oturdu. Bir eliyle yüzünün önüne düşmüş perçemleri kenara çekti. Şansına uykun ağırdı.

İki parmağıyla önce yanaklarında gezindi. Yumuşak ve pürüzsüz... Bir daha unutmayacağından emin olmak için uzun bir süre yüzünü izledi. Her bir hat, gamze yada çizgiyi unutmamalıydı, ezberlemeliydi.

Bu ilahi güzelliğin tek sahibi olmak istiyordu. Başkası göremesin veya bilmesin. Bencilce bir arzu. Şuan sana sarılarak uyumak için nelerini vermezdi ki. Kokunla sarhoş olup bedeninle ısınsa... Ne yapmalıydı..? Bu meleğe sahip olmak için ne yapması gerekiyordu..?

Uzun bir süre seni izledikten sonra biraz önceki öfkesinden geriye hiçbir şey kalmamıştı."Artık gitmeliyim. İyi geceler yn" duyamayacağını bilse de fısıldadı, hissedemeyeceğini bilse de alnına bir buse kondurdu. Kutsanmış gibi hissetti. Tüm günahlarından arınmış gibi. Zorlukla ayağa kalkıp odadan çıktı. Sarhoş gibi hissediyordu. Tek bir öpücük bile onda bağımlılığa neden olmuştu. Daha fazlasını istiyordu, bu yeterli değil.

Yarın ilk iş Thomas olayını öten hainle ilgilenmeliydi. İhanetinin bir bedeli olmalı. Eğer öğrenirsen bir daha Levi'ın yüzüne bakmazdın. Sensiz yaşayamazdı, sana çoktan bağımlı olmuştu. Bu yüzden bilmemeliydin. Thomas'a, öz abin gibi gördüğün o adama ne olduğunu asla öğrenmemeliydin.


İkigai (Yandere Levi X yn) *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin