Chapter 14

690 49 72
                                    

Seferden iki gün sonra yavaş yavaş kendine gelebilmiştin. Hâlâ vicdan azabı çekiyordun, yoldaşların canını ortaya koyarken sen burada yan gelip yatıyordun. Duyduğuna göre Erwin dahil keşif birliğinin çocuğunu kaybetmiştiniz. Levi şimdi ne haldedir..?

"Abla!" Mathis koşarak odaya geldi, yatağa çıktı ve hemen yanına oturdu. "Abla şimdi daha iyi misin?"

"Evet tatlım, ablanın hiçbir şeyi kalmadı." Ziyaretin pek istediğin gibi gitmemişti ama yine de Mathis ile yakından ilgilenebilmiştin. Çok zeki bir çocuktu ve ona verilen derslerde çok başarılıydı. Mathis'e önyargı ile yaklaşan baban bile zekasını fark edince eskisinden daha sıcak davranıyordu. İlerde ailenin başına geçtiğinde iyi bir sağ kolun olucaktı.

"Abla bizim cadı bu aralar sürekli gülüyor. Ne zaman böyle gülse hep kötülük yapar." Gülmeni tutamadın. Bu çocuk cidden çok zekiydi ve birkaç günde o cadıyı çözmüştü. "Mathis, sen gerçekten de çok akıllı bir çocuksun o yüzden ben yokken gözün hep o cadıda olsun. Sana kötü birşey yaparsa hemen bir mektup yolla bana, ben o cadıyı hallederim." Mathis başını evet anlamında salladı. "Tamam abla."

Ertesi gün zaten az olan birkac eşyanı da toplayıp çıkmak için hazırlandın. Tatilin yeteri kadar uzamıştı. Mathis'e sarılarak görüşürüz dedin. Lora da gitmeni bekliyordu ki Yüzbaşı Levi ile görüşmeye gidebilsin.
_________________

"Benimle neden görüşmek istediğinizi öğrenebilir miyim Bayan Lora?" Levi zaten sinirleri yerle bir olmuş durumdaydı ve bir an önce bu kadınla olan sohbetini kesip tekrar beynini susturmak istiyordu.

"Yn hakkında." Sohbetin başından beri ilgisiz olduğunu belli eden Levi'ın bir anda senin ismini duyunca tepkisi değişmişti, Lora'nın da tahmin ettiği gibi Levi'ın sana karşı bazı hisleri vardı. En başından beri sana olan bakışlarının farkındaydı. "Yn?"

"Evet, ona karşı hisleriniz var değil mi?"

"Bu konunun sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum." Lora Levi'ın soğuk sesiyle bir an titredi ama bozuntuya vermemeye çalışarak devam etti. "Biliyorsunuz ki Yn çok küçük yaşta annesini kaybetti ve ben de onun annelik vazifesini üstlendim o yüzden bu konu beni de ilgilendirir." Annelik vazifesini üstlenmek mi? Levi bu sözüne gülmek istedi, bu kadın onun hakkında bir şey bilmediğini sanıyordu ne kadar da komik ama Levi Yn'nin hayatını en ufak ayrıntısına kadar araştırmıştı o yüzden karşısında oturan kişinin tam bir şeytan olduğunu çok iyi biliyordu.

"Bence sadete gelin artık." Bu lüzumsuz sohbeti daha fazla uzatmak istemiyordu.

"Rotschloud'ların tek damadı olmak itibarınızı daha da arttıracaktır bu yüzden size bu konuda yardım etmek isterim ama karşılığında Yn'nin mirasta hiçbir hak edinmemesini sağlamanızı istiyorum."

"Yani, ne yapmalıyım? Yn'yi zorla eşim yapayım ve onu tehdit mi edeyim?" Bu kadının neden karşısında bu konuyu açtığını anlamamıştı. Zaten sana sahip olacaktı, sadece biraz daha çabalamalıydı... Ama miras konusuna gelecek olursa yıllardır sesini çıkarmayan kadın neden bir anda bu işin peşine düşmüştü anlamamıştı.

"Hayır canım, sadece her zaman desteğimin sizle olduğunu belirtmek istedim. Eminim ki Yn'yi kaybetmek istemezsiniz." Levi'ın kaşları çatıldı, Lora'nın neyi kast ettiğini anlamamıştı. "Kaybetmek?"

"Emin değilim ama sevgili eşim sanırım Yn için uygun eş adayları araştırıyordu." Lora fitili ateşledikten sonra Levi'ın tepkisini izledi. Saklamaya çalışsa da kıskandığı hâlâ belli oluyordu. "Sağolun ama şu anlık bir desteğe ihtiyacım yok. Gerekirse ben size ulaşırım." Lora keyifle odadan ayrıldı.

Levi Lora'yı başından savdığı gibi masasının üzerindeki tüm evrakları fırlatıp yere attı, eline geçen bir fincanı da duvara fırlatarak tuzla buz olmasına neden oldu. "Neden sürekli önüme engeller çıkıyor!" Sandalyeye attığı bir tekmeyle onu da devirdi. "Sadece benim olması için daha ne yapmalıyım." Belkide cidden seni sadece onun görebileceği, sadece onun dokunabileceği bir yere saklamalıydı...
_____________

İkigai (Yandere Levi X yn) *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin