Antrenmandan sonra herkes yemek yemek için yemekhaneye gitmeye başlamıştı. Sasha onca antrenmana rağmen yemek lafını duyduğunda koşarak en önden gitti.Her zamanki yerinize geçip oturdunuz. Yemek yerken sürekli izlendiğini hissediyordun ama başını kaldırıp etrafına baktığında herkes kendi yemeğine odaklanmış haldeydi. Bu durumdan rahatsız olduğun için erkenden masadan kalktın.
Gidene kadar Levi'ın tüm yemek boyunca üzerinde olan gözleri yine sen çıkana kadar seni izledi.
Hange Levi'ın seni izlediğini farkındaydı ama bunu neden yaptığını anlam verememişti.
"Levi. Yemekten sonra seninle konuşabilir miyiz?"
"Yine ne istiyorsun dört göz"
"Önemli bir şey değil"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Levi'ın odasına geldiklerinde ikiside karşılıklı oturdu.
"Levi lafı hiç uzatmayacağım. Döndüğünden beri yn ye karşı tuhafsın."
"Tuhaf?"
"Evet tuhaf. Keşifden geldiğin gibi Erwinden yn yi senin takımına almasını istiyorsun hatta ısrar ediyorsun sonrada tüm yemek boyunca yn yi izliyorsun. Sabah Daniel ile aranızda geçenlerden bahsetmiyorum bile"
"Saçmalıyorsun Hange. Onu takımımda istememin nedeni öyle bir keşifte sağ dönebilecek kadar yetenekli olmasıydı. Yemekhanedeykende sadece yn ye bakmadım ben tüm takımımı sürekli izlerim. Ona özel olan birşey degildi. Daniel olayına gelecek olursak askerime yapılan aşağılama bana yapılmış demektir. Ben orada yn yi değil askerimi savundum."
"Öyle olsun Levi. Yanlız söylemedi deme Daniel bunun intikamını alır."
"Ondan mı korkacağım? Tch daha neler."
"Neyse benim birkaç dosya işim var. Görüşürüz."
Tam çıkacakken Levi'a döndü "Ha bu arada akşam Askeri inzibat ile olan toplantıya sen ve Daniel gideceksiniz. Erwin ve ben meşgul olacağımız için yanına başka birisini daha bul. Orada da Daniel ile kavga etmemen için."
Hange odadan çıkınca Levi derin bir nefes verdi. Az kalsın Hange her şeyi anlayacaktı. Hange'yi biraz da olsa tanıyorsa bu işi kurcalayacağını biliyordu.
"Siktir. Herşeye burnunu sokmak zorunda mısın dört göz? Hem ben kimi bulacağım...Yn! Evet evet onunla gidebilirim."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hange ve Levi'ın arasında geçenlerden habersiz mola vaktini her zamanki gibi takımınla geçiriyordun.
Eren mikasa'nın kucağında uyukluyor, Jean da onlara sinirle bakıyordu. Connie ile Sasha tuhaf yarışlarından yapıyorlardı. Ymir ise Eren'e özenip Historia'nın kucağına yatmıştı. Sen de Armin ile okuduğunuz bir kitap hakkında tartışıyordunuz.
(Kitap grinin elli tonu arumihi fizik kitabı diye kandırıyoruz)
"Yn Ln. Kaptan Levi seni çağırıyor." Hepiniz yanınıza gelen acemiye döndünüz.
"Beni mi?"
"Evet acele et." dedi ve hızla yanınızdan ayrıldı.
Mikasa: Bu adam neden ikidebir seni çağırıyor.
Historia: Mikasa doğru söylüyor. Hem geçen ne için çağırmıştı?
"Şey...Hani ben şimdi sizin takıma alındım ya. O yüzden birkaç evrak işi vardı. Onları hallettim." Yalan söylemeyi seçtin.