"Sabrımı mı sınıyorsun?" Levi getirdiği yemek tepsisini rasgele fırlatman yüzünden sinir krizi geçirmemek için çabalıyordu. "Siktir git Levi."
"Saygılı konuş Yn."
"Ne!? Yoksa beni öldürür müsün!?"
"Seni öldürmeyeceğim." Levi burun kemerini parmaklarının arasında sıkarken sabır diliyordu. Sandığından daha da inatçıydın. "Yn, tahminen buna ne zaman alışırsın." Buruk ayağının ağrısını umursamadan yataktan çıkıp Levi'ın karşısına dikildin. "Beni geri götürürsen istediğin her şeyi yaparım." Levi bıkkınlıkla nefes verdi ve başını geri attı. Bu durum gittikçe canını sıkıyordu. "Yn sana daha kaç kez-" Kollarını açığını bulduğun gibi hemen Levi'ın boynuna sardın ve ona sıkıca sarıldın. "Yn?.."
"Levi, eğer beni istiyorsan bunu bu şekilde yapamazsın. Beni geri götür. Sana söz veriyorum istediğin her şeyi yapacağım. Evlilik, para, şan... Her ne istersen." Levi'ın elleri çekinerek belini buldu. "Daniel?"
"Babamın gözünde Daniel'den daha değerlisin, güven bana." Fırsatını bulduğun için Levi'ın sakinleştirici kokusunu içine çektin. "Yn." Parmaklarını Levi'ın kısa saçlarına doğru ilerlettin. "Efendim."
"Beni seviyor musun?.." Cevabın hayır olacağından emin olsa da yine de sormak istemişti. Sonuçta onun gibi birisi senin gibi bir Tanrıçanın sevgisine layık olamazdı.
Cevabını yüzünü boyun girintisinden çıkarıp burunlarınızı birbirine değdirtecek kadar yüzüne yaklaşarak ardından da dudaklarının üzerine küçük bir öpücük bırakarak verdin. "Sana aşırı sinirliyim ama... Yine de sevgimin önüne geçemiyorum..." Levi şaşkınlıktan tepki veremezken onu tekrar öptün ama bu kez dudaklarını hemen çekmedin, onu uzun bir süre hissetmek istiyordun.
"Şimdi seni aklayacak bir yalan bulmamız lazım."
•°•★•°•
"Kızınız benim sorumluluğum altındaydı o yüzden tüm suç benim." Daniel, babanın karşısında mahcup bir şekilde başını eğmişti. "Hayır evlat, asıl suçlu bulunacak ve öldürülecek merak etme-"
"Efendim! Yn hanım geldi!" Baban ve Daniel şaşkın yüzlerini birbirine çevirdikten sonra baban koşarak alt kattaki senin yanına geldi. "Kızım!?"
"Merhaba babacığım." Babanın hemen arkasında dikilen cici annene de samimiyetsiz bir gülüş vermeden edemedin. "O yüzbaşı yoksa-"
"Levi ile evlenme kararı aldım." Birden söyleyince baban idrak edememişti ama cici annen hemen atıldı. "Ne!?"
"Doğru duydunuz. Levi Ackerman ile evleneceğim."
"Leydim, sizi zorladı mı veya-" Daniel'in sözünü böldün. "Kendi rızamla evlenme kararı aldım. Ayrıca geri döndüğüme göre yardımınıza ihtiyaç kalmadı, kahya size eşlik edecek ama bu olayın çok duyulmamasını tercih ederim." Uyarını alan Daniel son bir kez daha babana baktıktan sonra kahyanın yolu göstermesiyle ilerledi.
"Kızım sen bana şunu bir baştan anlat."
•°•★•°•
"Sen öyle diyorsan kızım..."
"İçin rahat olsun sana kullanışlı bir damat getiriyorum."
"Önceliğim sensin kızım-"
"Evet biliyorum." Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordun. "Keşif birliğinden ayrılıp ailenin başına geçmeyi planlıyorum-"
"Olmaz!" Gözler cici annene döndü. "Sebep?"
"Babanın bir oğlu olacakken bir kadına bu iş düşmez." Kaşlarını çatarak cici annenin karnına diktin gözlerini. "Ne?" Baban da en az senin kadar şaşkındı. Oturduğu yerden fırladı ve anneni kedisine döndürdü. "O çocuk daha büyüyecek de kendisini geliştirecek de ailenin başına geçecek? Öyle mi?"
Bu hiç hoşuna gitmemişti, ilgilenmen gereken yeni bir sorun. Babanın eşini durdurmasını umdun. "Baba kararını ver. Aileyi riske mi atacaksın yoksa bana mı güveneceksin?"
"Ezelden beridir kararım belli. Değişen bir durum yok. Yn hâlâ varisimdir."
"Sen devir işlerini hallederken düğünü yapmayı planlıyorum, sorun olur mu?"
"Hayır kızım."
Daha fazla bu boğucu ortama maruz kalmak istemediğin için ana salonu terk ederek kardeşinin odasına yöneldin. "Umarım bıraktığım gibisindir." Aynı katta olan odalarınız birbirinden uzaktı. Adımlarını en dipteki odaya çevirdin. Kapıyı tıklatmandan hemen sonra kardeşinin meraklı sesini işittin.
"Mathis?"
"Abla!" Mathis çalışma masasının başından ayrılarak yanına geldi. "Abla senin için çok endişelenmiştim, bay Rotscloud da hiçbir şey söylemiyordu."
"Birkaç işim vardı o yüzden gelemedim. Ama sana güzel haberlerim var."
"Nedir?"
"Çok yakında evleneceğim ve artık bu evin hanımı olacağım."
"Evlenecek misin? Kiminle? Daniel ile mi?"
"Hayır, Levi abin ile. Hani şu seninle ilk karşılaştığımızda yanımdaki yakışıklı varya o." Mathis Levi'ı severdi o yüzden onunla evlenmenden en mutlu olacak kişi oydu. "Senin adına çok mutlu oldum abla." Uzamış saçlarını karıştırdın ve bugünün dersini merak ettiğin çalışma masasının üzerindeki kitaplara baktın.
"Derslerine daha sıkı çalışmalısın Mathis. İlerde sağ kolum olacak birisinin her işte iyi olması gerekir."
"Öğretmenim beni sürekli övüyor ama ben yine de daha çok çalışıyorum."
"Aferin sana. Bugün öğretmenin ben olacağım, bakalım ne kadar iyisin."
"Peki abla." Tekrar sandalyesine oturarak sana dikkat kesildi.
"Buradan başlayalım."