Konuşup konuşmamak bir şeyi değiştirmeyecekse, susmamak için bir neden yoktur.
✅✅✅✅✅
YAZAR'IN AĞZINDAN
Bazen hayat öyle bir darbe vurur ki insana, ruhun bedeninden fırlar, şaşar kalırsın. Geriye bakarsın, geride bıraktığın ömrüne. Hayatın gözünün önünden film şeridi gibi geçer, kırık aynalardaki yansımalar gibi teker teker birleştirmen gerekir parçaları. Bir duygu hissedersin, sonra bir duygu daha... Birleştirip ne anlama geldiğini çözmeye çalışırsın. Birilerini özlersin, bir umut beslersin. Kimi özlediğini, ne umduğunu hatırlamaya çalışırsın. Genç kadın bu düşünceleriyle birlikte önünde yarım saate yakındır durmuş olduğu karakol binasına bakmaktaydı.
Buraya Pars'la konuşmak için gelmişti. Aklındaki düşünceler içini yiyip bitiriyordu ama bir sonuç elde edemiyordu. Buraya ne sıfatla geldiğinden haberi bile yoktu. Kimdi o? Pars'ın neyi oluyordu?
Sevgilisi?
Hayır.
Nişanlısı?
Hayır.
Kocası?
Hayır.
Ne sıfatla gelmişti buraya?
Sadece eski bir tanıdıktı belki de.
Genç kadın kafasını birden sağa sola doğru salladı. Hayır hayır, Pars için o bu kadar değersiz olamazdı. Eskiden sevdiği kadına karşı şimdi içi, kalbi, yüreği bomboş olmamalıydı. Pelin buna inanmıyordu. O hâlâ unutamamıştı genç adamı. 'Biliyorum...' diye mırıldandı. 'O da beni unutamadı.' diye sürdürdü sessizce. Ardından da devam etti düşüncelerini bir kez daha kendi kendine dışa vurmaya. 'Pars dul bir kadınla evlenmiş olamaz.' bu son cümlesi kızgınlık akıyordu. Bir o kadar da keskindi.
Onu en son bir sahil kenarında görmüştü. Yanında o zaman kim olduğunu bilmediği bir kadın ve küçük bir erkek çocuğu vardı. Onunla evli olduğunu ve çocuğunda babası olduğunu söylemişti. Bu duyduklarına inanamayan kadın çok kötü hissetmişti kendisini. Neye uğradığını şaşırmıştı.
Eskiden birbirlerini çok severlerdi.
Gururuna yedirememişti hâlâ kendisini sevmediğine. 'O benden başka kimseyi sevemez.' diye söylenip duruyordu. Sonra bunu kendine yediremeyen genç kadın küçük bir araştırma yapmak istemişti ve sonucunda da Pars'ın yalan söylediğini anlamış oldu.
Pars, o kadınla evli falan değildi. O çocukta Pars'tan değildi.
Bunu öğrendiğinde içi içine sığmadı. Eski sevgilisinin hâlâ bekar olduğuna çok sevindi. Zira o, genç adamı tekrar elde etmenin peşine düşmüştü. Çünkü böyle bitmemeliydi. Bitemezdi.
Şimdi de hesap sormaya gidiyordu. Pars neden yalan söylemişti? Evli olmadığı halde neden 'evliyim' demişti? Bunları soracaktı ona. Düzgün bir cevap alabilir miydi orası meçhuldü fakat şansını denemek istiyordu. Pars şu an kendisine çok kızgın olabilirdi, ona olan kızgınlığı hâlâ geçmemiş, yerini ilk günkü gibi koruyor olabilirdi. Haksız da sayılmazdı. Her şey o Fırat yüzünden olmuştu.
Pelin, Pars'ı aldatmıştı.
Fırat'la aldatmıştı.
Genç kadın bunu inkar etmiyordu. Ama o sadece bir anlık zevkin peşine düşmüştü. Fırat'la olan ilişkileri bundan ibaretti. Daha öteye gidememişti, gidemezdi de. Çünkü o hâlâ Pars'ı seviyordu. Şimdi olduğu gibi... O zaman neden öyle bir hata yaptığını bilmiyordu, zamanında bunu çok düşünmüştü. Mantıklı bir cevap alamadığında ise içi hep pişmanlıkla dolup taşmıştı. Pars'ı bu kadar severken, Fırat'la birlikte olması akıl alır gibi değildi gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYAMSIN
Teen FictionBu zengin bir kızın hikayesi değil. Bu, çirkin, güçsüz ve ezik bir kızın hikayesi değil. Bu, eski sevgilisinin aldattığı bir kızın hikayesi değil. Bu, ailesi tarafından sevilmeyen bir kızın hikayesi de değil. Bu bir mafya hikayesi hiç değil. *****...