Bölüme geçmeden önce size küçük bir açıklama yapmak istiyorum. Lütfen okuyun...
Bir önce ki bölümde Rüya'nın, 'rüyasında' gördüğü kişiyle, onu terk eden eski sevgilisi aynı kişi değil. Bazı kişiler rüyasında ki o siyah gözlerin sahibini, kızın eski sevgilisi sanmış olabilir. Eğer varsa da böyle sanan, ben sadece duruma açıklık getirmek istedim.
Bir de, bir önce ki bölümde Rüya'nın bir kitabının arasından bir fotoğraf düşmüştü ya... İşte o kişi eski sevgilisiydi. Zaten kitabın açıklama kısmına da yazmıştım Rüya'nın eski sevgilisiyle yeniden birleşmeyeceğini. Umarım açıklama kısmını da okumuşsunuzdur.
Bilmiyorum bu bir önce ki bölümdeki durumu yanlış anlayan olmuş muydu, ama zaten sizler akıllısınız. Anlamışsınızdır. 💜💙* Yorumlarınızı bekliyorum...
* Umarım beğenirsiniz... ❤️
🌻🌻🌻🌻🌻
Siyah renginde ki derin gözler hâlâ bana bakıyordu. Gözlerini bile kırpmıyordu.
Gözleri yüzümü dikkatle inceliyordu.
Bir süre sonra elini bana doğru uzatınca, benim çimen yeşili gözlerim bir eli bir yüzü arasında gidip geldi. O ise gözlerini gözlerimden hiç ayırmıyordu. Şaşkınlıkla ona baktığımda, sonunda bende elimi onun büyük ellerinin arasına bıraktım. Ellerimiz birleşince bedenimi bir titreme esir almıştı. Peki ya kalp atışlarıma ne demeliydi?
Yumuşakça elimi tuttuğunda, böylelikle benim de ayağa kalkmamı sağladı. İncitmekten korkarcasına tutuyordu. Canımı acıtmak istemezcesine. O kadar kibar ve naifti ki tutuşu. Bakışlarının aksine...
Çünkü öfkeden koyulaşmış gözleriyle arkamda ki kişilere bakıyordu. Öfkesinden alnında ki damarları belirginleşmişti. Siyah hareleri gece gibi kapkaraydı.
"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Ona nasıl dokunursunuz?!!"
Bağırışıyla benimle bile içim titrerken, onları düşünemiyordum. Seğiren gözleri ve öfkeli solukları eşliğinde tekrar bağırarak konuşması bir oldu.
"Size diyoruumm!"
Başımı hafiften onlara doğru çevirdiğimde, anında yeşil gözlerim o beni yere iten kızı ve Faruk'u buldu. Korkuyla bakıyorlardı ona. Bu her ikisinin de gözlerinden o kadar belliydi ki.
O sırada elimde bir baskı hissedince, ellerimizin ise hâlâ birleşik olduğunun farkında bile değildim ve sinirinden olmalı ki, ellerimi sıkıyordu. Hemen elimi onun elinden çektiğimde, bakışları da aynı hızla yine bana odaklanmıştı. Siyah irisleriyle dikkatle beni incelemeye devam ediyordu. Gözleri yüzümde dolaştı telaşsızca. Sanki her köşesini de ezberlemek istermiş gibiydi.
Öyle derin bakıyordu ki.
Gözlerimi kaçırdığımda, bakışlarının hâlâ bende olduğunu hissedebiliyordum. Bir süre sonra ise yüzümü incelemeyi sonunda bıraktı ve tekrar onlara bakmaya başladı. O sırada Çağla'da yanıma gelmiş, ama olayın şokundan dolayı bir şey söyleyememişti. Bahçe de çoktan doluşmuş, herkes de şaşkınlıkla bu tarafa doğru bakmaya başlamıştı.
O kara gözlerini tekrar onlara yöneltirken, öfkeyle soluyarak, tok bir sesle yine bağırdı.
"Bana bakın lan. Hepiniz de duyun beni! Bir daha bu kızın kılına zarar gelmeyecek, anladınız mı!" işaret parmağını da sallayarak tehditkar bir şekilde devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYAMSIN
Teen FictionBu zengin bir kızın hikayesi değil. Bu, çirkin, güçsüz ve ezik bir kızın hikayesi değil. Bu, eski sevgilisinin aldattığı bir kızın hikayesi değil. Bu, ailesi tarafından sevilmeyen bir kızın hikayesi de değil. Bu bir mafya hikayesi hiç değil. *****...