MEDYA : Rüya'nın eniştesi (Tayfun)
🙄🙄🙄
Tıpkı 'dört mevsim' gibidir insan...
Gülerken 'yaza'
Sevinirken 'ilkbahara'
Soğurken 'kışa'
Hayalleri yıkılırken...
'Sonbahara' benzer..🌵🌵🌵🌵🌵
RÜYA'NIN AĞZINDAN
Tersimden uyandım bu sabah. Aynaya bakmadım, makyaj yapmadım, saçlarımı özenlice taramadım. Elime geçen ilk kıyafetleri giyindim, kendimi zorlayarak okula gitmek için evden çıktım.
İçimde tuhaf bir duygu var bugün. Herşey dokundu bana bu sabah. Boğazıma bir yumru oturdu nedensizce, yutkunamadım. Kalbime bir sızı saplandı, daraldım nedenini bilmediğim bir şekilde. Hiçbir yere sığamadım.
Sanki bir deprem olacak gibi bugün, benim dışımda kimsenin hissetmediği... Enkaz altında kaldım ben bu sabah, ölmedim ama yarım kaldım.
Neler oluyor anlayamadım.
Birden kolumdan sert bir şekilde tutulmamla adımlarımı durdurmak zorunda kaldım.
"Deminden beri sana sesleniyorum. Niye dönüp bakmıyorsun.?!"
Bir titreme geldi bedenimden baştan aşağı. Hareket edemedim. Ona dönemedim. Dönmek istemedim. Ne işi vardı burada? Neden peşimdeydi sürekli?
"Bırak kolumu." dedim. Sesim görünüşümü yansıtacak cinsten çıkmıştı. Cılız ve çaresiz.. Ama o dediğimi yapmadı. Kolumu bırakmadı. Bir kaç dakika geçti aradan. Nefesi kulağıma değdi. Bu sayede de bana daha fazla yaklaştığını anladım. Başım ona dönük değildi çünkü. İyi ki değildi. Onun o pis suratını, ve iğrenç sırıtışını görmek istemiyordum.
"Sabah ki mesajımı nasıl buldun güzelim?" son kelimeyi bastırarak söylemişti. Bu sorusuyla birlikte sabah telefonumda gördüğüm o mesaj geldi aklıma.
Bir rüya gördüm içinde sen varsın, rüyaların içinde hiç bitmeyecek Rüyamsın meleğim... Ve bir rüyanın gerçeğe dönüşeceği en tatlı halisin, günaydın.
Gözlerimi kapadım sıkıca. Ne kadar iğrenç bir adamdı. Karısı vardı. Çocuğu vardı. O bir babaydı.
"Neden yapıyorsun bunu? Eğer ablam senin gerçek yüzünü öğrenirse neler olur biliyor musun.?"
Sırıttığını hissetmiştim garip bir şekilde.
"Elbette biliyorum. Ama sen ona söylesen bile sana inanmaz. Bana deli gibi aşık. Gözü hiçbir şeyi görmeyen birinden, böyle bir şeye inanmasını bekleyemezsin öyle değil mi?" ardından kısa bir süre sessiz kaldı. "Ne de olsa, benim baldızımsın. Buna kim inanır ki." hafifçe gülmüştü bu sefer.
"Bana dön!" diyerek tuttuğu kolumdan doğru beni kendisine çevirdi hızlıca. İşte şimdi yüz yüzeydik. Gözlerini bile kırpmadan yeşillerime bakıyordu öylece.
"Ayrıca bilseler de benim için hiç sorun olmaz. İnansa bile Hülya benden boşanır. Ama benim istediğim senin ablan değil ki, sensin."
Yüzümü buruşturdum. İğrenerek bakmaya başladım. Kolumu kendime doğru çekerken, "Bırak kolumu!" diye tıslarcasına söyledim. Ama kolumu bırakmadı yine. Okula geç kalacaktım ve bu adam yüzünden bunun olmasını hiç mi hiç istemiyordum. Hele ki bu adam yüzünden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYAMSIN
Teen FictionBu zengin bir kızın hikayesi değil. Bu, çirkin, güçsüz ve ezik bir kızın hikayesi değil. Bu, eski sevgilisinin aldattığı bir kızın hikayesi değil. Bu, ailesi tarafından sevilmeyen bir kızın hikayesi de değil. Bu bir mafya hikayesi hiç değil. *****...