Duman-Senden Daha Güzel
Ağzım bir karış açık, karşımda takımdakilerle sevinç gösterisi yapan kereme bakıyordum. birden omzuma dokunan el ile irkildim.
"1 hafta boyunca işin zor." dedi yunus gülerek. bende gülerek.
"yapacağım bir şey yok söz verdim." koluma gelen el ile hızla arkama döndüm.
"Sözünü yerinde tut..." kerem ismimi hatırlamaya çalışınca lafa girdim.
"Ahsen." anlamaz gözlerle
"Efendim ?" dedi.
"Ahsen adım. ahsen." dedim sabır dileyerek.
"Hah evet ahsen, sözünü tut." kaşlarımı çatmış,
"Ben sözümü hep tutarım zaten." bir kaç mırıltı çıkarmış, yanımda ki yunusa bakmıştı.
"Hadi yunus soyunma odasına gidelim." yunus başı ile onaylamış. beraber gideceklerken,
"Hey Kerem!" kısık gözleri ile bakıp, ne oldu işareti yapmıştı.
"Şu ceza işi ne olacak?" Telefonunu yedek kulübesinden alıp, tekrar yanıma gelmişti.
"Numaranı yaz." göz devirip telefonuna numaramı yazmıştım, insan biraz kibar olur. telefonumu çaldırmıştı. bende numarasını #7 diye kaydetmiştim. Kerem tam içeri girerken.
"YARIN SABAH 10'DA BURDA OL, BUGÜN İŞİM VAR" diye bağırmıştı. başım ile onu onaylamıştım. aman yesinler işini, ayça hanım ile buluşmaktan başka ne işi olabilir acaba.
sahada tek başıma kalınca bende içeri doğru gitmiş, okan abiyi aramıştım. bu adam daha yeni yanımızdaydı nereye kayboldu.
"Alo okan abi, neredesin?"
"Ahsen seni unutmuşum ben, ali yiğit hastalanmış onun için eve geldim. bugünün telafisini başka zaman yaparız artık kızım." okan abinin oğlu, üzülmüştüm ali yiğite çok tatlı bir çocuk onunla zaman geçirmiştim.
"önemli değil okan abi, önemli bir şey olursa ara." vedalaşıp kapatmıştım.
gözlüğümü takıp çıkışa doğru yürümüştüm. Arabama bindim otoparktan çıkacakken kerem ve ayçanın sarılışına şahit olmuştum. keremin üzerinde hala forması vardı, demekki soyunma odasına gitmemiş ayçasının yolunu gözlemiş. beni umarım görmemişlerdir, bu zavallı halimi.
Hızla arabayı çıkışa sürdüm. gözlüğümü çıkartıp, arabanın camını açtım. iyi değildim neden hep onun yüzünden kalbime acı saplanır ki. lanet olsun artık onun yüzünden ağlamak istemiyorum. eve doğru sürdüm. arabadan inince hızla odama yürüdüm.
Annem daha gelmemişti sanırım, Üzerime sweatshirt geçirdim. altıma mavi pantolon giydim ve beyaz spor ayakkabı giyip, aşağı indim. tekrar arabama bindim ve hemen badenin evine doğru sürdüm. telefonumdan badeyi aradım.
"Neredesin bade ?" badeden cevap gecikmemiş.
"Daha yeni eve geldim."
"Tamam. o zaman aşağı in." bade tamam gibi mırıltılar çıkartmış. telefonu kapatmıştı.
Badeyi alıp, çok mükemmel bir restoranta gelmiştim.
"Ahsennn burası çok güzel." ona gülümseyip onaylamıştım. hemen kolumdan tutup.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#7 | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Bana hissettirdiklerini seviyorum. Sanki her şey mümkünmüş gibi, sanki yaşamaya değermiş gibi..."