1.8

1.7K 71 69
                                    

Mabel Matiz-Fan

Maçı kaybetmiştik RESMEN KAYBETTİK hakemin bir konyaspor forması giymediği kalmıştı. Ayağımı koltuğa vurdum.

"Kafayı yiyeceğim." Dayım şoka girmiş gibi öylece bir noktaya bakıyordu. Mert konyaspor taraftarlarına bakıyordu, Bade ise... ondan hiç bahsetmeyeyim bence.

"Bade gözüne ve kulağına neden atkı sardın? " Bade gözünü açtı.

"Yanlış görmüş ve duymuş olduğumu düşünüyorum." Başımı iki yana salladım.

"Ahsen Hanım?"  Yanımıza gelen koruma ile kaşlarımı çattım.

"Evet benim." 

"Kerem bey sizi çağırıyor." Keremin ismini duymam ile gözlerim güldü ve hemen korumanın  arkasından gittim. İlerlediğimizde taraftarların gürültüsü azalıyordu ve biraz sonra bakış açıma kapıya yaslanmış, başını eğerek düşünen kerem girdi. Koruma gidince kereme sarıldım.

Öylece sarılıyorduk, tek kelime bile etmeden. Biraz sonra benden ayrıldı ve önümde olan saçımı kulağımın arkasına koydu.

"Bizimkiler birazcık üzgün." Tebessüm ettim Keremin dediğine karşı.

"Birazcık değil bence." Güldü ve yanağımı okşadı.

"Hadi onların yanına gidelim." Başını salladı ve elimi eline kenetledi. Soyunma odasına geldiğimizde, gelen ter ve sıcaklık kusmama neden olabilirdi. Cama ilerledim açtığımda kimse beni farketmemişti bile. Aklıma gelen fikir ile sırıttım ve kereme döndüm.

"Hemen geliyorum." Sahaya doğru ilerledim, Bizimkiler hala aynı pozisyonda duruyordu.

"Dayı, Sen bu arabanın anahtarını al ve git."  Dayım bana soru soracakken onu dinlememiş ve hızla telefonla konuşan Okan abinin yanına ilerlemiştim.

"Okan abi..." Telefonunu kapatarak bana dönmüştü.

"Efendim ahsen? Yoksa beni dövecek misin? Maçı kaybettik diye." Güldüm ve başımı hayır anlamında salladım.

"Aslında sana bir şey sormak istiyorum... Bizim hoparlör nerede?." 

"Otobüsün içinde, neden?" 

"Şimdi..." Ona ne yapacağını anlatırken Soyunma odasının önüne geldik. Herkes hazırlanıp çıkmıştı, Üzgünlerdi. Sonuçta 14 maç kazanıp 14. maçın sonunda kaybettikleri için ağır geliyordu. Onlar otobüse ilerlerken kerem kulağıma eğildi.

"Nereye gittin?" Göz kırptım.

"Zamanı gelince görürsün."  Sırıtmıştı, neler çevireceğimi o bile kestiremiyordu çünkü.

Herkes teker teker otobüse bindi. Konyadan çıkacaktık, inşAllah dayımlar sağ salim giderdi.
Herkes binince otobüs yola koyuldu. Tam yolun yarıdsındayken planımıza koyulacaktık. Tam o sırada okan abi bana baktı 'şimdi' anlamında göz kırptım. Yanımda olan keremin bakışlarını umursamadan heyecanla gelecek olan şeyi bekledim.

Ve bir anda dijital yazı tabelasında söz belirdi "Şampiyonluğu erteleyebilirsiniz ama değiştiremezsiniz" sözü ile güldüm ve şarkı sesi yükseldi

çocukluk aşkımsın..sen ilk göz ağrımsın..
kimseyi kimseyi sevmedim senin gibi..
sevdanın uğruna terk ettim herşeyi..

Herkes şarkıya eşlik ederken bir yandan da telefon ışığını açıp sallıyorlardı. İcardi, mertens, barış, abdülkerim, muslera, oliveria, mata, rashica, gomis, torreira, boey, victor, dubois, yunus, berkan, okan koçuk... İyi ki kerem ile sevgiliyim.

#7 | Kerem  AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin