3.9

752 34 52
                                    

Ziynet Sali-Efkarım var

Kereme şuan ne yazarsam yazayım beni anlamaycaktı. Beyaz tişörtüm ve siyah esofmanlarımdan birini alıp üzerime kapüşon geçirdim.

"Nereye Ahsen hanım?" Yolda Merti görmem ile sinirle ona döndüm.

"Sus! Sus! Mert" Dışarı attım kendimi ve arabama bindim.
Keremle ne olursa olsun bir daha ilişkimizin yanlış anlaşılmasından dolayı bitmesine izin vermeyecektim.

Arabayı otoparka park ettiğimde inip sitenin içine girdim, güvenlikleri beni tanıyordu ve benim için sıkıntı değildi.

Kapıyı tıkladığımda açılmamamıştı 4. Tıklamamın sonunda arka bahçede olan sürgülü camdan içeri baktım.
Kerem koltuğa uzanmış tavana bakıyordu sürgülü camı açıp içeri girdiğimde ayağa kalktı ve karanlıkta yüzümü seçmeye çalıştı.

"Ahsen?" Gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Önüme geldiğinde direkt ona sarıldım.

"Kerem, cidden kaya benim ile gelmek istedi. Arabanın kapısını zorla açtı haberim bile yoktu. Bade ile tek başımıza gidecektik ama o pl-" beni susturan keremin yumuşak dudakları oldu.

Boynumu ellerine sardım. Nefes nefese kalınca ondan ayrılıp yüzüne baktım.
"Affettin mi beni?" Gülümsedi ellerini Belime koydu.

"Sana hiç bir zaman kıyamam ki ben" bu sefer ben öptüm onu. Çok istiyordum onu.

Bacaklarımı beline dolayınca elleri kalçalarımı sarmaladı.
Boynuma geçti bu sefer fısıldadım,
"Seni istiyorum..." durdu dudakları boynumda.

"Emin misin?" Diye fısıldadı. (Hayır ahsenim emin kim?)

"Hiç olmadığım kadar" dudakları ilk defa üzerimde bu kadar baskı yapmıştı.
Öpüşlerimizin arasından gözlerimi araladığımda yatak odasına gelmiştik.

Kalbimin atışı resmen odada yankılanıyordu. Yatağa uzandırdı kıyamıyordu.
Tişörtünü sıyırdım üzerinden, oda tişörtümü üzerimden çıkarınca kulaklarım yanmaya başladı.

Dudakları göğüsüme değince değişik hissettim. Köprücük kemiğimi ısırınca küçük bir nida koptu ağzımdan.
Alt dudağımı eziyordu ve benim hiç olmadığı kadar hoşuma gidiyordu.

Eli kalçamda dolaşırken boynunu ısırdım ve güldü. Onu ısırdığım için şaşırıp gülmüştü.

Sadece üzerimizde çamaşırlarımız vardı ve bu benim için utanç vericiydi.
Tek eli yavaşça sütyenimin kopçasına gitti ve tek hamle ile çıkardı.

Öpüşlerimiz devam etti...

Sabah

Uyandığımda Kerem hala uyuyordu duşa girdim ve keremin tişörtünden, eşofmanından alıp aşağı indim.
Çok açtım ve omlet yapmaya karar verdim.
Tavaya yaptığım karışımı dökünce arkamdan keremin bana sarılıp boynumdan öpmesi ile korkmuştum.

"Kerem korktum!" Yanağımdan öpüp Belime sarıldı.
"Hmm dün gece öyle demiyordun ama" omzuna vurduğumda Tezgahın üzerine olan salatalıktan ağzına atıp tezgaha yaslandı.

"Bugün bende kal hatta bu hafta bende kal, eve gitmene gerek yok" kaşlarım çatıldı ve ona döndüm.
"Ne demek gerek yok? İşlerim var kerem" diyip tekrar önüme döndüm.

"Bence hiç bir işin yok, o gereksizlerin yanında kalmana hiç gerek yok" oflayıp masaya omletleri bıraktım.

"Kerem, antrenmana gidiyorsun zaten, yarın maçınız var. Tek başıma evde ne yapacağım?" Sofraya oturdu,

"Sana evde kal demiyorum zaten güzelim, burdan da badenin yanına gidebilirsin" Başımı sallayıp karşısına oturdum.

"Seninle antrenmana geliyorum o zaman" itiraz etmeden başını salladı.

Kahvaltı yapıp buraya Rıdvan abinin tişört ve pantolonumu getirmesini rica etmiştim. Onları giydim. dışarı çıktık ve arabaya bindik.

20 dakika sonra rams parkın önüne geldiğimizde indik ve el ele içeri girdiğimde okan abiyi gördüm onu çoktandır görmemiştim ve özlemiştim.

Küçük bir kız çocuğu gidip ellerim ile  gözlerini kapattığımda kaşlarını çattı. (Gomis yazacaktım gittiğini unuttum efkarlandım)

"Abdulkerim! Oğlum şımarmayın yine geçen sefer gözümü kapatıp, götürdünüz beni hamama ağzıma ettiniz be!" Kahkaha patlattığımda ellerimi çektim ve önüne döndüğünde, gülümsedi ve bana sarıldı.

"Güzel kız Gelmişsin" Başımı sallayıp ona güldüğümde arkamda olan kereme bakmıştı. Kerem takımdakiler ile sarılıyordu. Okan abi ona sarılıp Gülünce, tekrar bana döndü.

"Sana sürprizim var" Sahanın ortasında ayağında top sektiren yabancıya dönüp ismini seslendi,

"Kaya!" Duyduğum isim ile şaşırdım.
Kaya bize dönünce gözlerim açıldı, hızla kereme baktığımda sinirlendiği belli oluyordu.

"Sevgilin ne kadar iyi biriymiş." Kazımcan konuşunca ona döndüm. Kereme sinir küpüne dönmüştü.

"Yakında evleniyormuşsunuz Ahsen aşk olsun bize neden söylemedin?" Diyen Abdülkerim abiye dönünce başımı hayır anlamında salladım.

Zaten çoktan kerem kayanın üzerine atlamıştı....

*******************

Gomis üzümlü kekim 😭
Medyada ki şarkının alakası gomisi hatırlamam 🤧😭😪













#7 | Kerem  AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin