İkilem-Bir Sebebi Var
*Bu bölüm aşırı Ekşın içerir dikkatt"
Arabadan Buğra ile indik ve bizim eve doğru yürüdük. Kapıyı çalmam ile Buğra elimi tuttu. Bir süre sonra kapı açıldı ve kapıyı açan hizmetçi bize öylece baktı. Yanından geçtiğimizde Annem, Dayım, Yengem ve Mert salonda oturuyordu. Bizim girmemiz ile Annem sevinçle ayağa kalktı, Dayımlar ise bana şaşkınlıkla bakıyordu.
"Merhaba." Dedi Buğra gülerek. Mert, Buğra'nın dibine geldi ve yüzünü inceledi. Buğra'da gülerek Elini ona uzattı.
"Memnun oldum." Mert Buğra'nın elini itti.
"Ben memnun olmadım Aslan Parçası." Buğra buna bozulsa da ses etmedi. Dayım geldi ve Merti omzundan tuttu.
"Mert, odana çık." Mert itiraz etse de dayımın sert yüzü ile sustu ve yukarı çıktı.
"Geç otur oğlum." Dedi dayım ve buğra ile oturduk. Annem hala sevincinden konuşamıyordu.
"Bizim kız ile evlenmeye karar verdiniz sanırım." Buğra heyecanla başını salladı ve annem mutlulukla konuştu.
"Çok mutlu oldum adınıza, o zaman nişan yarın olsun." Dayım Anneme baktı ve tekrar bana döndü.
"Eğer ikinizde buna razıysanız yarın nişan yapalım." Dayım son noktayı koymuştu ama bende diyemedim ki Bir intikam uğruna kendimi yakıyorum.
"Tamam o zaman, Gazeteci arkadaşlarımı falan da çağırıyorum yarın için. Bugünde hesabında evleneceğini paylaşırsın." Annem öyle bir konuşuyordu ki sanki kendisi evlenecekti. Başımı salladım sadece, hiç konuşmadım.
🕑
1 saat sonra Buğra kalkmıştı ve Annem iş için gitmişti. Dayım ve yengem beni salona çağırdı.
"Ne bu? Siz evliliği oyuncak mı sandınız? Bu çocuk seni daha dün kaçırmadı mı? Sevmiyor muydunuz birbirinizi?" Dayım bana bir baba gibi sitem edince başımı eğdim.
"Dayı bilmediğin konular var." Dayım hızla ayağa kalktı.
"Ne bilmediğim konular ahsen? Basbaya her şeyi gözümüzün önüne serdin." Yaşlı gözlerim ile dayıma baktım.
"Demekki hayatımızıda güvendiğimiz insanlar bazen bize ihanet edebiliyormuş Dayı. Ben de gözümü açtım ve bazı şeyleri gördüm." Ayağa kalktığımda yengem bana baktı.
"Ben gidiyorum... " Çantamı alarak yukarı çıktım. kapıyı kapattım ve yatağıma oturdum. Her şey üst üste geldiği için canım sıkılmıştı, telefonumu elime alıp badeyi aradım.
"Alo, Bade hemen bizim eve gel."
🕓
Bade ile saatlerce konuştuktan sonra bana destek olmuştu. Ne olursa olsun yanımda hep duran bir arkadaşımın olması güzeldi. Nişan elbisemi seçtik ve bir kaç şey içip gitti. Aşağı indiğimde mert oturuyordu ve bende yanına oturdum.
"Neden konuşmuyorsun?" Omzunu silkti ve bende başımı salladım.
"Pekii... demek oluyor ki benim yanımda değilsin." Kalktım, yukarı çıktım fakat bir kelime bile etmedi. O kerem yüzünden sevdiklerimi kaybetmek kötü oluyordu.
Sabah
Aşağı indiğimde herkes telaş içindeydi. Dayımlar ordan oraya koştururken güldüm. Bakışlarım merte döndü, öylece etrafı izliyordu. Yüzüm asıldı, yanına gittim.
"Hadi yardım et bize." Omzunu silkti dün akşam yaptığı gibi.
"Allah aşkına ciddi misin? 3 günlük biri için kuzenine kızacak mısın?"
"Ahsen, ben sana kızmıyorum. Bana buğra ile evleneceğini söylemediğin için kızıyorum." Gözlerimi başka tarafa çevirdim.
"Tamam, o zaman ne zamana kadar konuşmuyorsan konuşma." Bende bizimkilere yardım etmeye başladım. O sırada telefonum çaldı, Okan abi aryordu.
"Efendim Okan abi?" Okan abi hemen cevap verdi.
"Nasılsın ahsen?"
"İyiyim, sen?"
"Bende iyiyim canım. Ahsen, Bugün nişanın varmış sana küçük süprizim olacak." Güldüm.
"Senin gelmen yeter ama şuan bile heyecanlandım" Güldü ve bir süre konuştuktan sonra kapattım, hazırlıklara devam ettim.
Akşam
Bade ile hazırdık, Çok güzel olmuştuk. Ben beyaz elbise giyerken, Bade bana zıt siyah giymişti.
"Badeee, çok güzel olduk." Yanağımdan makas aldı.
"Sen daha güzel oldun." Ona gülümserken dışarı baktım. Havuzun etrafı, bahçe insanlarla doluydu. Yüzük takacağımız yerde magazinciler doluydu.
"Bade bir sürü magazinci var." Bade hemen yanıma geldi.
"Ünlü olmak bunu gerektirir." Güldüm ve kapı çaldı. Dayım ve yengem girdi.
"Canım, melek olmuşsun resmen." Yengem bana sarıldığında ona karşılık verdim. Bade bana göz kırparak odadan çıktı. Annem yanıma bile gelmemişti resmen, gözünü benim evlenmem kaplamıştı. Mert zaten hiç gelmezdi. Dayım bana doğru geldi ve sarıldı.
"Güzelliğin öne çıkmış, çok güzelsin." Yanağından öptüm.
"Teşekkür ederim dayıcım, sende çok yakışıklı olmuşsun." Gülerken odanın kapısı çaldı ve içeri Buğra girdi.
"İnelim mi?" Başımı ona salladım ve son kez dayımı, yengemi öpüp buğra ile aşağı indim. Düğün uğurlaması gibi olmuştu ama evlensem bile onları özleyecektim. Ama bana şaka gibi geliyordu evlenmem, nişanlanmam. Herkes bizi alkışlarken, Annem bize gülerek bakıyordu.
"Çok güzelsin." Kulağıma fısıldayan Buğra ile gülümsedim. Gördüğüm kişi ile kalbim sıkıştı. Kerem ve sevgilisi gelmişti. Nasıl yüzsüz gibi geliyordu ki? O kadar şey dememe rağmen.
Annem kereme kötü kötü bakıp yanımıza geldi. Yüzükleri taktı ve gülümsedi. Kestiğinde bir alkış koptu, kereme baktım sevgilisinin belinden tutuyordu. Sinirlerim o an yükselmişti ve benim ne yapacağım belli olmuyordu. Hızla buğraya döndüm.
"Öp beni." Kaşlarını çattı.
"Ne?" Herkes bize bakıyordu ve ben buğra'nın dudağına yapıştım. Tekrar alkış koptu ve Buğra belimden tutarak bana karşılık verdi. Tam o sırada biri Buğraya yumruk indirdi. Gözlerim şok ile açılınca gördüğüm kişi küfür etmeme yardımcı oldu.
"Siktir..."
******************************
Omaygaj
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#7 | Kerem Aktürkoğlu
Fanfic"Bana hissettirdiklerini seviyorum. Sanki her şey mümkünmüş gibi, sanki yaşamaya değermiş gibi..."