Yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
2.Bölüm: "Boşluk"
Yüzüme yerleşen sırıtışa engel olamıyordum. Sürekli gülmek istiyordum. Çünkü o gelmişti ve eğer annem yanlış duymamışsa temelli burada kalacağını söylemiş ailesine. Bu içimdeki tüm kelebekleri kanatlandırmış, incinen ruhumu adeta tekrardan ayağa kaldırmıştı. Artık onunla aynı evin içinde, eskiden olduğu gibi yaşayacaktım. Aynı zamanda sürekli gözümün önünde olacaktı. İmkansız görünen ama bir anda gerçekleşen bu hayalim gözlerime uyku girmesine engel olmuştu.
Uyuyamamıştım.
Heyecanım kalbime baskı yapıyordu. Kaburgalarım bir diken gibi göğsüme batıyordu. Dayanamayıp mutfağa geçmiş, su içmek istemiştim. Etraf oldukça karanlık, kimsecikler yoktu. Mutfağın içinde küçük loş bir ışık huzmesi sadece varken bir süredir elimde tuttuğum bardağa boş bakışlar atıp kafama diktim. Gece gece başlayan hararetimi Ali Kerem'den sonra su alabilirdi. Ali Kerem'in benden ve duygularımdan haberi olmadığı için bana bir bardak soğuk su içmek düşmüştü.
Büyük mutfağın içinde tek başıma kalmışken derin bir nefes alıp vererek boş sandalyelerden birini çekip oturdum. Arada ışığı yanıp sönen telefonumu elime alıp kurcalamaya başladım. Sosyal medya hesabıma girdim, bana en son attığı mesaja baktım. Daha henüz görüldü bile atmamıştım. Kapıdan içeri girmeden bana attığı mesajı ne ara yazmıştı anlamış değildim.
Fotoğrafta yüzüm görünmezken bana iltifat etmişti. Zaten çapkın bir adamdı, Ali Kerem. Amacı hoşuna giden kadınları ağına düşürmek ve onunla unutulmaz bir gece geçirmekti. Yani en son böyle biriydi. Ki sosyal medyadan takip ettiğim kadarı ile pek de değişmiş gibi değildi. Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur. Ali Kerem'de değişmez, ömrünün sonuna kadar böyle kalacaktı.
İç çektim, zihnimi ele geçiren düşüncelere karşı. Her önüne gelen kadına iltifat eden ve onlarla yatan birine karşı nasıl olur da böyle hisler besleye bilirdim? Bu canımı yakıyordu. İstesem de istemesem de günün sonunda acı gerçekler bir tokat gibi yüzüme çarpıp duruyordu. Lakin kalbim yine bildiğini okuyor, bilinen gerçeklerin üzerini örtüyordu. Ne ben ne de aklım yapılan hiçbir şeye engel olamıyorduk. Kalbim bir karar verdiğinde aklım eror veriyordu. Şimdi olduğu gibi.
Ali Kerem'in attığı mesaja tam bir cevap verecektim ki kulağımı birtakım adım sesleri doldurdu ve loş ışığın aydınlattığı mutfakta bir gölge belirdi. Kafamı hafifçe eğdiğim yerden kaldırıp telefonumu çabucak kapattım. Ve hemen sonra ise oturduğum yerden ayaklanıp gelen kişiye bakma gereği duydum. Dudaklarım gördüğüm yüzün sahibi ile beraber aralandığında yutkunamadım. Yutkunmak onu görünce hep zor oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YANGININ İZLERİ (+18)
Teen FictionYetişkin iceriklidir!!! "Her şey güzel bir rüyadan mı ibaretti sadece?" Diye sordum çatallı bir sesle. " Her şey buraya kadar mıydı?" Ağırca yutkunurken, " bizi bu hale getiren sensin." Dedi net bir şekilde." İkimiz için artık bir son yok. " Bakışla...