21. Bölüm: "Hissizlik"

1.6K 53 144
                                    

Yeni bölüm geldi .

Keyifli okumalar.

21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21. Bölüm: "Hissizlik"

Karanlık gece üzerimize bir çarşaf misali serildiğinde tüm gerçekler ortaya çıkmış, kendi ellerimle silik bir iz gibi herkesten sakındığım duygularımı ilk defa utanmadan, sıkılmadan dile getirme cesaretinde bulunup Ali Kerem ile konuşmuştum. Sözlerim kalbimde saklı olan her şeyi açığa çıkarttığında karşımdaki adamın bana bir şey demesini bekledim ama demedi. Aksine beni dans müziği biter bitmez onca insanın arasında yalnız bırakıp gitmişti.

Dile gelen duygularım bir tek bana ağır gelir diye düşünmüştüm hep. Fakat bu defa yanılmıştım. Hiçbir şey istediğim gibi olmamıştı. Ali Kerem söylediklerimi kaldıramamıştı. Belki de içten içe duymaya hazır olmadığı ya da kaldıramadığı şey benim ona beslemiş olduğu o saf duygulardı. Onu o kadar çok seviyordum ki kendimden bile sakınırdım.

Her ne kadar bilmesede son zamanlarda yaşamış olduğum şeyler gerçekten kaldırabileceğim türden şeyler değildiler. Özelliklede benden nefret edeceği korkusu içimi titretiyordu. Ben onun için her şeyi kaldırırdım ama nefretine gücüm yetmezdi. Elim kolum bağlanır, ruhum incinirdi.

Nikah bizim dansımızla beraber bitmiş, son tebrikleri tek başıma aldıktan sonra gelen herkesi aile üyelerimizle beraber uğurlamıştık. Kızlar bana sıkıca sarılmış ve mutluluğuma ortak olmuştular. Soner ve Murat ise sadece tebrik etmişlerdi. Normal şartlarda hemen bana sarılırdılar ancak artık Ali Kerem yanlış anlamasın diye biraz mesafeli davranıyordular. Belki de bana öyle geliyordu. Buda olabilirdi.

Onlar gider gitmez Sibel Hanım söylene söylene gözlerini devirip odasına geçti. Dediğine göre beni görünce tansiyonu fırlıyormuş. Turgut amca da biraz annemle ve benimle sohbet etmiş, Ali Kerem geldiği gibi de bizi kendi evimize göndermişti. Yeni evli çift olduğumuz için bizim yalnız kalmamız gerektiğini düşünüyordular. Annem benimle vedalaşmakta başta zorlanmıştı ancak aldığı karar yüzünden gidişime razı gelmişti.
Ali Kerem’i hiç söylemiyorum. Yol boyunca benimle tek bir kelime konuşmamıştı.

Ağzını açmayı bırakın yüzüme bile bakmaya gerek duymamış, sadece uzayıp giden yolu izlemişti. Bunu yaparken oldukça düşünceli görünmüştü gözüme. Yüzü hiç olmadığı kadar kaskatı kesilmiş, gözleri her daim olduğu gibi kısık, dolgun dudakları birbirine bastırılmış ve kemikli parmakları direksiyonun üzerinde bir ritim tutturmuştu.

Ali Kerem’in yarışlara daha rahat gitmek için tuttuğu o eve yani dairesine gelmiştik. Bana Asiye’nin diyerek yutturmaya çalıştığı o ev artık ikimizin eviydi. Ve biz saatler önce evlenmiştik onunla. Turgut amca daha iyi bir ev almak istemişti bize. Ancak Ali Kerem benim fikrimi almadan babasının teklifini kabul etmemişti.

SON YANGININ İZLERİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin