24. Bölüm:"Yakın Mesafe"

1.4K 49 100
                                    

Yenı bölüm geldi.

Keyifli okumalar.

Yıldızımız bol olsun.

24

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24. Bölüm:Yakın Mesafe"

Misafilerimiz gider gitmez etrafı toparlamış, boş olan koltuğa bedenimi adeta atmıştım. Gün içinde farketmemiştim ama ayaklarımın altı bile ağrıyordu. Birilerini memnun etmek gerçekten çok yorucuydu. Annemi şu an daha iyi anlıyordum. Sürekli Sibel Hanım’a ve misafirlerine hizmet etmekten canı çıkıyordu ama yine ah ettiğini duymazdım hiç. Çünkü ne yaparsa yapsın her daim beni düşünürdü ve benim için herkese katlanırdı. Annem canımın içi diye geçirdim içimden.

O olmasa ne yapardım kim bilir?

Bacaklarımı kanepenin üzerinde boylu boyunca uzattığım saatlerde Ali Kerem ben uykuya dalmadan duşa atmıştı kendi. Sonra sırf bu yüzden tartışıyorduk. Su sesinden dolayı uyuyamıyordum. Misafirlerin gitmesi ile ortalıkta kaybolmamasına şaşırmamıştım. Oldukça yorgun görünüyordu. Gün boyunca çalışmış biri olarak ona hak veriyordum. Ev işleri en az onun işi kadar yorucu olmalıydı.

Gözkapaklarım düşüncelerimle beraber tatlı bir esintiye dalmak istercesine kapanmak için bahaneler üretirken yatak odasının kapısı açıldı ve birkaç saniye sonra Ali Kerem bakış açıma girdi. Cenin pozisyonunda uzanmış olduğum için onu çok net bir şekilde görüyordum. Zaten görmemek imkansızdı. Duş aldığını belli eden dağınık saçları, üstüne yapışan tişörtü ve burnuma dolan ferah kokusu ile adeta bir rüya görmüş gibi irkildim.

O beni bu derece etkileyebiliyorken ben nasıl olurda onu kendime aşık edemiyordum? Bir türlü bu soruya bir cevap veremiyordum. Çünkü verecek cevabım yoktu.

Ali Kerem sert adımlarla içeriye girdikten birkaç dakika sonra benimle göz göze geldi. Hemen sonra gözlerinin rengini değiştirecek bir şekilde elbisenin açıkta bırakmış olduğu bacaklarıma bakışlarını kaydırdı. Ateşe değmiş gibi gözlerini bu kez bacaklarımdan gerdanıma ve oradan her an yerinden fırlayıp cıkacakmış gibi sıkışan göğüslerime baktı. Yutkunamadı.

Diliyle dudaklarını ıslattığında dudaklarını öpmek istedim. İlk defa onunla öpüşmenin nasıl bir his olduğunu merak ettim. Ama o bana karşı bir şey hissetmezken bu düşünceyi rafa çıkartıp aceleyle uzandığım yerden doğruldum. Doğrulmamla beraber bakışları gözleri gözlerimi buldu. Evini bulmuş gibi kirpikleri titredi.

“Çok yorulmuş gibi görünüyorsun?” Diyerek aramızdaki sessizliğe bir son verdi.

Kurumuş dudaklarımı birbirine bastırıp,” öyle.” Dedim.” En az senin kadar.”

SON YANGININ İZLERİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin