22.Bölüm: "Heyecan"

1.4K 45 104
                                    

Yeni bölüm geldi.

Keyifli okumalar.

Yıldızımız bol olsun.

Yıldızımız bol olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

22.Bölüm: "Heyecan"

S

abahın ilk ışıkları ile uyandığımda yeni bir hayata da aynı zamanda uyanmıştım. Turgut amcanın bana sunmuş olduğu bu hayat, içimde yeşeren tüm çiçekleri dün geceden sonra soldurmuş, içimde büyük bir yara bırakmışı. Kulaklarımda onun sesi yankılanırken kalbimin içinde kırık kanatları ile uçuşan kelebeklerimle birlikte yeni bir güne merahaba demeye hazırlanıyordum.

Nasıl bir gün geçireceğimi bilmiyordum. Ki bilinmezlikler içinde kaybolmanın verdiği rahtlıkla hayatımı yaşamaya çalışıyordum. Şu an olduğu gibi. Uyandığım ilk andan beri kafamın içinde milyon tane soru işareti vardı. Ve her bir sorunun cevabı ne kadar istemiyor olsam da ona yani Ali Kerem’e çıkıyordu.

Hissettiğim hayal kırıklığının hesabını sormak, ondan tek bir güzel kelime duymak istiyordum. Neden beni sevmediğini sormak, layık olmadığım sevgiden neden uzaklaştırıldığımı yüzüne haykırmayı o kadar çok istedim ki. Gece boyunca aklımı kurcalayan her bir soru işareti uykumu bölmekle kalmadı aynı zamanda içimdeki yaraları da deşip geçti.

Deşip geçtiği yaraların acısı ile yatağın içinde kıvrılıp durdum. Hatta bir ara uyuyakaldım düşüncelerimin eşliğinde. O sıra odanın kapısı açıldı, yatağın bir köşesinde ağırlık hissettim. Ki yatak o ağırlıkla beraber içe doğru çöktü. Genzime onun kokusu anında doldu. Çok durmadı ve hayal meyal hatırladığım kadarı ile oturduğu yerden kalkıp çemecelerin içini karıştırıp odadan çıktı. Çıkarken de kapıyı kapattı.

Onun gidişi ile irkilerek gözlerimi açtığımı ve yeniden uyuduğumu hatırlıyorum. Lakin odaya neden geldiğini hiçbir şekilde bilmiyordum.
Güneş ışınları gözlerimi aralamama neden olduğunda kulağımı dolduran bir ses duydum. Kapının sesi. Uzunca çalan zil sesi evin içinde yankılanırken uzandığım yerden doğrulup ayaklarımı yataktan aşağıya doğru sarkıttım.

Henüz her şey karmakarışık gelmeye devam ederken bana silik bir iç çekip ayaklandım ve dün gece uyurken üzerimden çıkartmadığım gelinliğimle beraber odadan ayrıldım. Adımlarım koridorda hareketlenirken yalpalayan bir penguen edasıyla sokak kapısına doğru ilerledim. Küçük delikten gelen kişiye bakmaya çalıştım. Tamda o an onu gördüm.

Ali Kerem’i. İstemsizce şaşırdım ve hiç düşünmeden kapıyı çabucak açtım. Aramızdaki en büyük engel kapıyı açmamla beraber ortadan kalkarken göz göze geldik. Üzerinde beyaz bir tişört ve altında ise gri bir eşofman altı vardı. Yüzü dün geceye oranla daha iyi görünüyordu. Ama nerden geldiğini hala anlamış değildim.

Bendeki şaşkınlığın farkına vararak,” anahtarımı evde unutmuşum.”Dedi lafı evirip çevirmeden.” Sabah erken çıkmam gerekti.”

“Sorun yok.” Deyip kapının önünden ayrıldım.

SON YANGININ İZLERİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin