Yeni bölüm geldi bebekler.
27.Bölüm: "İlk Öpücük"
İçimi saran korkuyu tüm hücrelerimle hissederken yüzü gözü morarmış arkadaşıma karşı kendimi suçlu hissediyordum. Biri ona zarar vermiş ve biz buna engel olamamıştık. Kim niye ona zarar verdi ya da Irmak ne yaşadı bilmiyorduk. Sadece onu apar topar içeri almış, şaşkınlıkla Ali Kerem’le birbirimize bakmıştık. Irmak ise aradan zaman geçmesine rağmen tek bir kelime bile etmemişti.
O kadar mutsuz, yorgun ve üzgün görünüyordu ki ona ne dememiz gerektiğini bile bilmiyorduk.
Yapabildiğim tek şey onu banyoya götürmek ve duş alıp rahatlamasını sağlamak olmuştu. O içerde duşunu alırken yatağın üzerine çöktüm. Olanlara bir mana vermeye çalıştım. Irmak kendi halinde biriydi.Kimseye karışmaz, fazla konuşmaz, arkadaşlıklarında bile hırçın olmasına rağmen kolay kolay kimseyi incitmek istemezdi.Lakin şu an incinen kişi kendisi olmuştu. Onu gördüğüm o ilk andan beri ruhumun paramparça olduğunu görebiliyordum.
Arkadaşım çok fazla zarar görmüştü. Hemde haddinden fazla. Onun yaralarını sarmak, ona zarar verenin kim olduğunu öğrenmek istiyordum. Biz iki arkadaştan daha fazlaydık. Onunla kan bağımız yoktu ama can bağımız vardı. Uğradığı bu iğrenç olaydan hemen sonra bana sığınması bunu net bir şekilde gösteriyordu.
Saniyeler dakikaları, dakikalar ise saniyelerle oynarken koridorun sonundaki banyodan çıkıp yanıma gelen Irmak’a baktım. Ali Kerem rahat bir şekilde konuşmamız için bizi yalnız bırakmıştı. Nereye gittiğini bilmiyordum. Büyük ihtimalle Salih ile takılacaktı. Ya da ben öyle sanıyordum. Bana bir şey demediği için tahmin yürüterek hayatıma bir anlam katmaya çalışıyordum.
Bir süreliğine sevdiğim adamı zihnimin ücra raflarına kaldırıp yanıma gelen arkadaşıma baktım. Üzerinde bana ait uzun kollu ve uzun paçalı bir pijama takımı vardı. Saçları ıslak, gözleri şiş, dudağı morarmıştı. Bakmaya kıyamadığımız o güzel yüzü bir anda tanınmayacak hale gelmiş gibiydi. O da bunun farkında olduğu için sessizce konuşmadan hemen yanıma oturdu ve hiçbir şey demeden boş olan duvara baktı.
Öylece bekledik. Ne o ne de ben konuştum. Her ikimizde bir şeylerin farkında ama bir o kadar da sessizdik. Ki ağlasa anında onunla ağlayacak gibi bir halim vardı.
“Bana neden bu halde olduğumu sormayacak mısın?” Irmak uzunca bir süre sonra kısık bir sesle konuştu.
Bakışlarımı ona doğru çevirip,” anlatmak ister misin?” Dedim.” Seni zorlamak istemiyorum.”
“Duru,” dedi yavaşça dudaklarını oynatarak.” Neden kendi ailemizi kendimiz seçemiyoruz.”
Yutkunamadım.” Bunu sana ailen mi yaptı?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YANGININ İZLERİ (+18)
Roman pour AdolescentsYetişkin iceriklidir!!! "Her şey güzel bir rüyadan mı ibaretti sadece?" Diye sordum çatallı bir sesle. " Her şey buraya kadar mıydı?" Ağırca yutkunurken, " bizi bu hale getiren sensin." Dedi net bir şekilde." İkimiz için artık bir son yok. " Bakışla...