12. Bölüm: Hayatın Kattığı Güzellik

25 7 8
                                    

Herkesin yarası ve acısı vardır. Bu derin yaralar bizi çok etkiler. İlerleyen hayatlarımızda karşımıza çıkan bu acı ve yara sonrasında kötü bitebiliyordu.

Grubun ise artık ne dayanacak gücü ne de sabrı vardı. Hepsi gün geçtikçe daha kötü veya iyi olmayı deniyorlardı. Deneseler bile bazen boşa çıkıyordu.

Arkadaşlarının ölümü onlar için can yakıcıydı. Betül ve Bulut. Peki ya şimdi ölüm sırası kimde idi?

Bir kişinin üzüntüsü, hepsini etkiliyordu. Birinin sıkıntısı, diğerlerinin de sıkıntısı olurdu.

Sahiden sağ salim buradan çıkacaklar mıydı, yoksa artık buraya mahkum mu edildiler? Onları bu planın içine sürükleyen kişi kimdi?

Akıllarında kalan sorular düşünüldükçe sinir oluyorlardı. Mutfak dolabında artık yemekler kalmamıştı. Bitti bitecek gibi duruyordu. Su çeşmeden olduğu için oradan içiyorlardı. Telefonlarının şarjı artık bitmiş vaziyette idi. Efe'nin telefonu hariç.

Efe sinir haliyle oturduğu yerden kalkıp telefonu eline aldı. Ceylin tuhaf bakışlarıyla kendisine bakınıyordu.

*Neler oluyor?* dediğinde Efe'nin aklı durmuş gibiydi.

*Polisi arayacağım ve bizi bu cehennemden kurtaracaklar.* dedi ve telefonundan polisin numarasını çevirip telefonu kulağına tuttu.

İçlerinden bir tek Arda rahattı. *Boşuna uğraşma.* dedi.

Polis telefonu açtığında Efe bir umut gülümsemişti.

*Merhaba iyi günler..* diye konuya girdi Efe.

Polis kadın gülümsedi. *Merhaba sizi dinliyorum.* dedi nezaket sesle.

*Biz burada yaklaşık 1-* derken Efe telefon bir anda kapanmıştı.

*Sana demiştim boşuna uğraşma diye.* dedi Arda o meşhur sırıtmasını yüzünde belirginleştirerek.

Efe bir anlık sinirle Arda'ya yaklaştı ve yakasından tuttuğunda Ceylin arkasından Efe'yi tutmaya çalışıyordu.

*Bana bak! Bu bütün boklar senin oyunun değil mi?* dedi bağırarak.

*Ne?* dedi İlayda yüzünü buruşturarak.

Cem ve Beril birbirlerine sarılmış, uyuyorlarken sesin gürültüsünden ikisi de kaşlarını çatık şekilde uyanıp kalktılar. Salona ilerlerdiklerinde Efe ile Arda'nın birbirine düşman kesilmesi onları dehşete düşürmüştü.

Cem hızla ilerleyip Ceylin'i Beril'in yanına ittiğinde Efe'yi durdurmaya çalıştı.

*Neler oluyor?* dedi Cem.

*Efe abiniz baya kızgın!* dedi Arda'da sinirlenmeye başlayarak.

*Bana bak bana! Eğer bu planın içinde sen varsan seni kendi ellerimle öldürürüm! Anlıyor musun?* dedi Efe yakasını tutarak ve koltuğa fırlattı.

İrem kalkıp Arda'nın önüne geçmeye çalıştığında Efe geriye çekildi. İrem Arda'ya bakındığında Efe'ye bakındı ve, *İkiniz de susun artık.* diye seslendi.

Efe sinirle elini duvara vurup sinirli şekilde odaya gidecek iken Ceylin karşısında ona mutsuz şekilde baktığında durdu.

Ceylin'in çaresiz bakışlarını görünce içi yanmıştı. İki adım daha atıp Ceylin'in elini tuttu ve ikisi odaya doğru yol aldılar.

Arda sakinleşmek için merdivenlere ilerleyip orada oturdu.

Ceylin ve Efe odaya girdiklerinde Efe kapıyı kitledi. Ceylin kendi yatağına oturduğunda Efe'de kendi yatağına oturdu.

MerdivenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin