Herkese tekrardan merhabalaarr!! Umarım keyifli geçiyordur sizin için..
Bu bölümü Sezen Aksu'nun, Firuze şarkısı ile giriş yapmaya karar verdim..
İyi okumalar, sizleri seviyorum..🤎
Her geçen gün daha zamanla yarışıyorlardı. Bu onları daha çok korkutuyor ve kalbini durduruyordu. Herkes acıyla büyüyüp acıyla ölen insan olurdu. Hayat cidden bu şekilde olmak zorunda mıydı? Yoksa hayatı buraya sürüklemek isteyen onlar yada bizler miydik?
Betül öleli bir saat olduğunda, Arda dışında herkes salonda oturmuş öylece düşünüyordu. Biri konuşsa ayrı, diğer konuşsa daha farklı, diğeri konuşsa apayrı olurdu. Onun yerine herkes susmayı tercih etmişti.
İlk ölen kişiyi görmüşlerdi. Kendi gözlerinin önünde bir ceset durmuştu ve hala da duruyordu. Dışarı atsalar olmaz, cenaze yapsalar olmazdı. Bir eve kapanmış, çıkamıyorlardı. Yol bulamıyordu. İlk ölümü de hiç beklemedikleri Betül'den görmüşlerdi.
*Ben git gide korkmaya başladım.* dedi Bulut tedirgin sesle.
*Neden? Öleceğiz diye mi?* dedi Beril sakin duruşu ile.
*Ölümden değil, hepimizin bu halinden.* dedi Bulut.
O sırada Ceylin istemsizce kendine bakındığında elleri Betül'ün kanlarıyla dolmuştu. O el Betül'ün kanlarıyla doluydu.
*Ceylin elin..* dedi İlayda dudağını kıvırtarak.
Ceylin bir şey demek yerine eline baktı. Ardından Efe ayaklanıp Ceylin'i elinden tuttu ve lavaboya doğru götürdü.
*Gel ellerini yıkayalım.* dedi nazik sesle.
Ceylin bakışlarını ona çevirdiğinde Efe suyu açtı ve Ceylin'in ellerini suyla ıslattı.
Kanlar lavaboya döküldüğünde Ceylin kanı izledi. Betül'ün hayatından ayrılışı gibi olmuştu o kanın dökülüşü.
Ceylin'in ellerini yıkadıktan sonra sağındaki havluyu alıp Ceylin'in ellerini kuruttu. Sonrasında kendi ellerini yıkayıp kuruttuğunda Ceylin ona zar zor gülümseyerek,
*Teşekkür ederim her şey için.* dedi.
Efe'de gülümseyerek, *Rica ederim bu benim görevim.*
Tekrar salona ilerlediklerinde Ceylin yine aynı yerine oturduğunda Efe ayakta dikilip telefonunu çıkardı. Kendisini duvara yasladı ve telefonu kulağına dayadı.
*Kimi arıyorsun?* dedi yanında duran Cem.
*Müdürü.* dedi Efe düz sesle.
*Hoparlöre al bari.* dedi Cem.
Efe kafasını iki yana sallayarak telefonu kulağından çekti ve hoparlöre basarak öylece telefonu tuttu.
*Alo?* dedi müdür durgun sesle.
*Hocam bizi çıkarmayı düşünüyor musunuz artık!* dedi Efe sinirli sesle.
*Oğlum ne diyorum size? Oradan çıkarsanız cenazeniz çıkar.* dedi müdür.
*Orospu çocuğu çıktı zaten!* dedi Beril bağırarak.
*Bana küfür etmeye hakkın yok senin.* dedi müdür karşılık vererek. *Hem kim öldü? Ne diyorsunuz siz?*
Efe ilk baş Ceylin'e bakındı. Ceylin ona zar zor gülümseyerek bakınıyordu. Gözlerinin içinde ise acı vardı.
*Betül Arslan.* dediğinde Ceylin tüyleri kalkmış, diken diken olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merdiven
Teen Fiction▪️Tamamlandı Kimse kimseyi anlamazdı bu devirde. Hem de hiç kimse. Eğlenmek içinde alt tarafı müdürün hazırladığı partiye gideceğim ne olabilir ki? İşte o an hayatıma daha çok düzen vermeye başlamıştım. Ta ki o beş insanın gözlerinde kendimi görene...