(5 YIL SONRA)
Yıllar, ömürler birer birer önlerinden geçip gitmişti ve en önemlisi de gençliklerinin erkenden bitişi idi. Hepsi hayatı çok erkenden öğrenmişti. Umutları bir anda gözlerinin önünden uçuvermişti.
Ceylin, 24
Efe, 26
Cem ise 27 yaşında idi artık.
Ceylin o kadar çok şey yaşa da, hayallerini gerçekleştirmişti. Avukat olmak istiyordu ve iki sene önce bunu gerçekleştirmişti. Ceylin, Kanada'da eşi Demir ile birlikte yaşıyordu.
Sabah olmuştu. Ceylin telefon alarmının sesine kalktığında gözlerini aralayıp telefonu eline aldı. Alarmını kapattıktan sonra telefonu tekrar yerine koydu.
Soluna bakındığı esnada Demir'i göremeyince, kendisinin işte olduğunu anlamıştı. Kafasını bu sefer camın olduğu tarafa çevirdiğinde manzaranın güzelliğinden gözlerini camdan ayıramamıştı.
Yatağından doğrulup oturduğunda gözleri çerçeveye takılı kalmıştı. Sonra çerçevenin altında ki yazıya..
Biz dokuz kişiydik ama aslında altı kişiydik.
Yataktan kalkıp çerçeveye doğru ilerlediğinde diz çöküp çerçeveyi eline aldı. Çerçeveye bakındığında, Yorgun Grup'un gülümsemesini izledi. Harbiden ne yorgunlardı ama..
Sürekli telefon çalmaları, rahatsız edilmeleri, Arda'nın delik deşik ipuçları vermeleri.. Ne dönemdi!
Ceylin bakışlarını Beril'e çevirdiğinde, dudağını öpücük şekilde yapmış şekilde gülümseyerek fotoğraf çekinmişti.
Yanında ise İlayda çıkmıştı. Gülümseyerek Beril'in yanına sokulmuş fotoğrafta masum bebekler gibi duruyordu.
İrem ve Ceylin'de hemen ikisinin yanlarında duruyordu. İrem saçlarıyla bıyık yapmış, Ceylin ise bilerek iğrenmiş gibi ona bakıyordu.
Fotoğrafın solunda ise Arda, Bulut, Cem ve Efe ellerinde içki şişesiyle şarkı söylüyor gibi gözükmüşlerdi.
Bu fotoğrafı ise Efe'nin son kalan şarjı ile çekmişlerdi.
Ceylin hafiften gülümseyerek çerçeveyi tekrar yerine koyduğunda kalktı. Lavaboya gittiğinde saçlarını üstten topladı ve suyu açıp, eline suyu doldurdu ve yüzüne çarptığında rahatlamıştı.
Elini yüzünü yıkadıktan sonra diş fırçasını eline alıp, macunu da sıktıktan sonra dişlerini fırçalamaya başladı.
Yarım saat sonra mutfağa geçmiş, kendisine kahvaltı hazırlamıştı. Televizyondan da kendisine film açmış, rahatlıkla izliyordu.
Fakat filmini yarı yolda bırakan kişi, telefonun titremesini sağlayan Demir olmuştu.
Ceylin gülümseyerek telefonu eline aldığında kendisini görüntülü arıyordu. Telefonu açtığında Demir karşısına çıkmıştı.
Demir, kumral saçlı ve kahverengi gözlere sahipti.
*Sevgilim, bugün seni yalnız bıraktığım için çok özür dilerim..* dedi Demir gülümseyerek.
Ceylin trip atmış vaziyette, *Küstüm sana!* dedi.
*Beni affedebilecek misin?* diye sordu Demir çocuksu tavırla.
Ceylin daha fazla uzatmayarak, *Pekala.* dedi ve derin bir nefes alarak, *Affedildin.*
Demir gülmeye başladığında arkasından tanımadığı numara aramaya başlamıştı. Ama, Türkiye üzerinden aranıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merdiven
Teen Fiction▪️Tamamlandı Kimse kimseyi anlamazdı bu devirde. Hem de hiç kimse. Eğlenmek içinde alt tarafı müdürün hazırladığı partiye gideceğim ne olabilir ki? İşte o an hayatıma daha çok düzen vermeye başlamıştım. Ta ki o beş insanın gözlerinde kendimi görene...