21. Bölüm: Umutların Çöküşü

17 8 2
                                    

           (CEM'İN ANLATIMI İLE)

 Bitiyordum, her gün geçtikçe daha çok çöküyordum. Herkesin bana tuhaf bakışlar atması beni fazlasıyla etkiliyordu.

Tek isteğim ondan vazgeçmekti. Tek gerçekleşmesini istediğim şey buydu.

Onu kendime bağlamış bir haldeydim önceden. Onun dışında gözüm kimseyi göremez olurdu. 

Nasıl bir belanın içine düşmüştüm ben?

Beril gittikten sonra hepimiz evlerimize doğru dağılmıştık. Evime gittiğimde kendimi direkt olarak odama geçip, yatağa fırlamama neden oldu. Yatakta oturduğum esnada gözlerimi karşımdaki pencereye çevirdim. Bir süre sadece öyle kalmak istemiştim.

Bu güzel manzarayı ve kafa dağıtmamı bozan şey ise yanımda duran telefonumun titremesi ile olmuştu.

Arayan kişi Elif'ti.

Telefonumu elime alıp karşımdaki yazıyı gördüğüm esnada derin bir nefes alıp vermiştim. Sonrasında telefonu açıp kulağıma koydum.

*Cem neredesin sen?* diye girdi konuya Elif. Sesi soluk geliyordu.

*Evdeyim..* dedim ve saçlarımı kırıştırdım. *Biraz halsizimde.*

*Beril'i alabildiniz mi bari?*  diye sordu Elif. *İstiyorsan yanına gelebilirim.*

*Aldık.* demekle yetindim sadece.

Ama gerisini diyememiştim. Çünkü tek isteğim, sadece biraz olsun kendimle kalabilmek. Kimsenin sesini tahammül edemiyordum. 

*Anladım.* dedi Elif düz sesle. *Bir şey olunca beni ara, gelirim yanına.*

*Ararım..* dedim gülümseyerek, *Görüşürüz.*

*Görüşürüz, seni seviyorum..* dedi Elif mutlu bir sesle.

Yüzümü hafif buruşturarak, *Bende seni seviyorum.* demekle yetinerek telefonu kapattım ve masaya koydum.

Saçlarımı öfkeyle kırıştırdığım esnada yatağımdan sinirli bir şekilde kalkarak, mutfağa geçtim. Buzdolabına doğru ilerlediğim esnada, koca iki şişe viskiyi elime alıp dolabı kapattım. Ardından salona doğru ilerleyerek koltuğa oturdum. 

Koltuğa oturduğum esnada, karşımda duran masaya bir tanesini koydum ve bir tanesini açtım. Açtığım esnada hemen kafaya diktim.

Biliyordum, aç köpek gibi dikmiştim kafaya!

Yaklaşık yarım saat sonra iki şişeyi bitirmiştim bile! Başım fazlasıyla dönüyordu. Hatta arada gözlerimde kararıyordu. 

Efe evde canı sıkıldığından dolayı evden çıkmıştı ve çoktan tek başına sokakta dolaşıyordu. 

Dolaştığı esnada Cem'in evine yaklaşmıştı. Gideceği kişi ise Cem'di zaten. Onun için dışarı çıkmıştı.

Cem'in evine doğru yaklaştığında derin bir iç çekti ve evin içine girdi. Cem'in kapısına vurduğunda, ilk baş ses gelmemişti. Sonra tekrar vurduğunda Cem karşısına çıkmıştı.

Gözlerinin altı çökmüştü. 

Efe yüzünü buruşturarak, *Cem iyi misin?* diye sordu. 

Cem sırıtarak, *Sence?* diye sordu.

*Gelebilir miyim?* diye sordu Efe tek kaşını havaya kaldırarak.

MerdivenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin