29. Bölüm: Toplanma Vakti

6 4 8
                                    

Ömrümüz boyunca ölüm bize el eder, çağırır bizi. Her birimiz ansızın, sebepsiz düşüncelere dalmıyor muyuz?

Bu hayaller bizi öylesine sarıyor ki zamanı, mekanı fark etmez olmuyor muyuz? İnsan bilmez bile ne düşündüğünü; ama sonra kendini ve dış dünyayı hatırlamak, düşünmek için toparlanmak zorundadır. Bu da bir sesidir ölümün.

Eskiler aramaz, iz sürerdi. Bilirlerdi evet ile hayır arasına belki sokulduğunda felaket gelir. Noksanı fark ederlerdi çünkü bütünden nelerin koptuğu besbelli olurdu.

Kendilerini insanların bu kadar çirkefleştiği bir asırda dünyaya getiren kadere lanet ederek dinlenmek ve toparlanmak istediler.

15 GÜN SONRA

Beril odasında oturmuş telefonundan, "Duman'ın, Her Şeyi Yak" şarkısını açmış kulaklıkla dinliyordu.

Birden bire içine huzursuzluk girmişti. Kulaklığını kulağından çıkardıktan sonra etrafına bakındı. Mutfağa geçip kendisine salçalı makarna hazırladı.

Güzel ve mis gibi kokusu etrafa saçılmıştı. Tabak çıkarıp kendisine iki kaşık makarna koydu. Masaya geçip oturduğunda, telefon sesi çalmaya başladı.

Beril söverek hızlı adımlarla telefonunu odasından aldığında arayan kişi İrem'di.

Kaşlarını çatarak telefonu açtı ve mutfağa doğru ilerledi.

*Beril orada mısın?* diye sordu İrem. Sesinde gariplik vardı.

Beril makarnasından bir kaşık alarak, *Buradayım ama sesinde bir gariplik var. Sorun yok değil mi?*

İrem düz bir sesle, *Hiç bir sorun yok.* dedi.

*Hım anladım. Ne için aradın?* diye sordu Beril.

*Senin eve gelebilir miyim?* dedi İrem.

Beril kaşlarını çatmıştı ama sonra hafiften gülümseyerek, *Gelebilirsin. Bekliyorum.* deyip telefonu İrem'in suratına kapatıp makarnasını yemeyi koyuldu.

Ceylin yollarda dolaşmaktan sıkılmıştı. Dayanamayıp mezarlığa gitti. Betül'ün yanına.. Onu çok özlemişti.

Betül'ün mezarlığına vardığında diz çöküp, elini toprağa koydu. Gözlerinden yaşlar akıyordu.

*Ben geldim.* diye konuya girişti Ceylin sesi titremiş bir halde.

Ceylin kendisini istemsizce izlendiğini hissetmişti.

*Neden bizi bıraktın?* diye sordu Ceylin.

*Ben sana dedim. Arda yüzünden hayatın kayacak diye. Neden yaptın?*

*Beni duyuyor musun?*

*Neden intihar notunda Arda yüzünden kendini neden öldürdüğünü söyle!*

Ceylin kendi kendine konuşmasını bir süre bitirdikten sonra yanında bir adam belirlendi. O kişi Arda'ydı.

*Şu halde bile ne kadar güzel değil mi?* diye sordu Arda Betül'ün mezar taşına bakarak.

Ceylin hızla yerinden kalkarak Arda'ya yüzünü buruşturmuş şekilde bakındı. *Senin ne işin var burada?* diye sordu.

Arda'nın bakışları hala Betül'ün mezar taşındaydı. *Mezarını açtıracağım.* dedi düz sesle.

*Sen kafayı mı yedin! Ne diyorsun sen?* dedi Ceylin yüksek sesle.

*Kürek getirdim az önce, kürekle açacağım mezarını..*

MerdivenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin