14.

5K 132 6
                                    


Ne diyeceğimi bilemedim. Ben aynı duyguları ona karşı hissetmiyordum ki. Düşünceler içinde boğuşurken. Dudaklarıma kapanan dudaklarla afalladım.
Kendimi topladığımda onu itikledim. O anki hislerimle tokat attığım da bende üzülmüştüm.

Gözleri gözlerime değdiğinde onun bakışlarında hissettiğim o histen nefret ettim.

"Sen benim arkadaşımsın. Sen benim için bundan öte bir yere geçmeye çalışamazsın. Karnımda başkasının çocuğunu taşırken sen beni sevemezsin. Murat burada söylediklerini ve yaptığın şeyi unutalım..." dedim bende gözyaşlarıma hakim olamamıştım.

Kafasını sallayıp fısıltı şeklinde " Seni sevdiğim için özür dilerim Nehir" dedi.Gözünden akan yaşı sildi. Arabasına doğru yürüyüp beni burada bırakıp gitti.

Konağa geri döndüğümde benimde ağlamam şiddetlenmişti. Herkes barışacağımızı bekliyor gibi umut gözlerle bana bakarken beni görünce onlarda üzülmüştü. Odama çıkıp yatağa girdim.

Peşimden Zeliha geldi. Bana sarıldı. Sarılması bile o kadar iyi gelmişti ki. Pek birşey sorup beni sık boğaz etmedi ama ağlamamın şiddeti azalmıştı.

Muratın bana karşı duygu beslemesini beklentiye girmesini istemiyordum. Ben o kabul etmese de Miranın kuması ve çocuğunun annesiydim. Aşktan yediğim ağır darbelerden sonrada bir daha yeni bir aşk,yeni bir erkek tanımak istemiyordum da zaten.

•••••MURAT••••••

Onunla ilk karşılaştığımız gün geldi gözümün önüne onu gördüğüm ilk gün çok dalgındı. Az kalsın ezilecekti. Onu kendime çektiğimde üzerinden gelen o yasemin kokusu kendine hapsetmişti beni. O gün anlattıklarımdan sonrada onu o hayatından çıkarıp almak istemiştim.

Onu sevmemem gerektiğini bile bile her geçen gün onu daha çok sevmeye başlıyordum. Hamile olduğunu duyup napacağını bilemediği zaman en azından yanımda olur en azından uzaktan severim diye düşündüm.Belki bir gün bir ihtimal bile olsa beni sever miydi diye ona evlenme teklifi etmiştim. Kabul de etti. Yaptığı her harektinde beni kendine hep daha çok bağladı.

Ben ondan başkasına bakabilirmişim gibi beni kıskansın isterken herşeyi daha berbat bir hale sürükleyip kendime engel olamayıp dudaklarına yapışınca almıştım ağzımın payını. Sinirle arabayı birlikte gittiğimiz Seyri mardine sürdüm. Burada güneşle birleşince parlayan o mavi gözleri geldi aklıma.

İç geçirdim. Onun beni sevmesi için canımı bile verirdim ama o bir kere bile bana o adama baktığı gibi bakmıyordu.Dünden beri alev arayıp duruyordu. Aramızda birşey geçip geçmediğini bilmiyordum ama bildiğim son şey çok içmiştik. Ben nehirin beni kıskanmamasına içmiştim ama onu tamamen kaybedeceğimi bilsem böyle bir hata yapmazdım.

Evimize gidemiyordum. Onsuz o ev boş kalıyordu. Eve sinen kokusu olmadan birlikte her akşam film izlemeden beraber yemek hazırlamadan olmuyordu tadı çıkmıyordu.

Arabayı konağa sürdüm. Herkes uyumuştu. Konağın kapısını açtım içeriye girdim. Nehirin odasına gittiğimde uyuyordu. Ses çıkarmadım. Parmağımla yüzünü okşadım.Uyurken bile bir melek kadar güzel bir kadındı.
O adam bu kadını hiç haketmemişti. Sandalyede onu izlemeye başladım.

Nehir...

Sabah uyandığımda başımda bekleyen Muratı görünce şaşırdım. Buraya neden gelmişti ki. Uyandı ve gözlerime baktı neşeyle.

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin