21.

3.5K 110 5
                                    

"Böyle bitmesine izin vermeyeceğim. Seni ve oğlumu bir kere daha kaybetmeyeceğim ve bu hikaye böyle bitmeyecek....."

Gece boyunca bu cümleyi düşünüp ne kadar egoist ve bencil olduğuna karar verdim. Malesef ki sabaha kadar gözüme bir damla uyku girmemişti. Sabahın ilk saatlerinde de kalkıp hemen hazırlandım. Adliyeye gidecektim ve bana söz verdiği gibi bitecekti.

Arabama binip adliyeye doğru giderken mesaj attım. "Söz verdiğin gibi yapmanı bekliyorum." dedim.
Adliyeye girdiğimde ortalık sakindi. Muratın odasına gittim.Kapıyı açtığımda içeride oturuyordu.

"Günaydın nehir..yorgun ve bitkin görünüyorsun." dedi.

"Boş yapmayalım artık ve işimize bakalım. Bugün boşanacağız.." dedim kesin bir dille.

Kısa süre sonra işler tıkırında işlemiş söz verdiği gibi ayarlamıştı ve bu sefer boşanmıştık.

Bir beladan kurtulduğuma seviniyordum. Murat bana imalı cümlelerle laf soksa da duymamamızlıktan geldim. Bu saatten sonra kimseye eyvallahım kalmadığı gibi freni patlamış araba gibiydi duygularım ,herşeyi ezip geçme isteği ağır basıyordu. Yaptığı her hatayı yalanla taçlandıran erkekler vardı çevremde ve ben yorulmuştum.

Kendimi büroma attığımda kapıda babamı görmemle gözlerim kocaman açıldı. Babam yüzünden tüm ailem bana düşman olmuş benle konuşmuyorken şimdi nasıl olmuştu da büromu bulmuş buraya gelmişti.

Mahcup gözlerle bakarken bana aramızdaki mesafe kapanmıştı.Babamı görmemle sanki bu yaşıma gelene kadar yaşadığım herşey film şeridi gibi gözümün önünden geçerken, geceden beri ağlamamak için sarf ettiğim bütün çabam yerle bir olmuştu. Gözyaşlarım benim inadıma bir bir akarken babamla karşılıklı bakışıyoruz . Konuşmak istiyordum ama tek kelime çıksa dudaklarımdan bir daha kendime sahip olabilecek gücü bulacağımı sanmıyordum.

Bu hikayenin hep en masumu bendim ve babam benim hayatımın hep kanayan yarasıydı. Beni babam sevmemişti ki başka bir erkeğin sevmemesi veya bana yanlış yapmış olması koyacaktı. Babamdan kötü cümleler duymaya alışkın olduğum için yine öyle bir konuşma bekliyordum ama babamın gözlerinde bu kez gördüğüm şey diğerlerine benzemiyordu ve birden bana sarıldı.

Ne yapacağını bilememiş küçük bir kız çocuğu gibi gözyaşlarım sel olup akarken babamın ilk defa şefkat dolu kolları bir amaca bağlı olmadan beni sarıp sarmalamıştı yada şuan yaşadığım yoğun duygu trafiğim yüzünden böyle hissediyordum.

Senelerdir duymadığım sesini duymak bile beni bambaşka bir noktaya taşımışken ağzından çıkan cümle beni çok şaşırtmıştı.

"Affet beni kızım sana sahip çıkamadım. Yanında olamadım.." dedi babamın sesi o kadar kısık çıkmıştı söylerken.

Tuttuğum hıçkırıklar ağzımdan kaçmaya başladı ve bağıra bağıra ağlıyordum. Babam başımı göğsüne yasladı.
"Artık geçti kızım ağlama. Kimsenin seni ağlatmasına izin vermeyeceğim nehir..Benim kızımı üzüp ağlatamayacak kimse kalbini kıramayacak yanında ben varım." dedi babamında gözlerinden birkaç damla yaş dökülmüştü.

Uzun zamandır duymaya hasret olduğum cümleyi kurması ve kendimi bir rüyada gibi hissettiriyordu.Hiç bitmesin istediğim bir rüya. Babam tarafından taktir edilen,başı okşanan bir kız olamamıştım.
"Keşke hep yanımda olsaydın.." diyebildim.

Babamla uzun uzun merdivende oturduktan sonra babam ayağa kaldırdı. Yakınlardaki küçük bir börekçi vardı. Beraber oraya gittik babam ikimize de birer çay ve börek söyledi. İştahım yoktu ama bu anı bozmak istemiyordum.

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin