Familiar place, but the arms of a stranger...

148 16 4
                                    

Elime bulaşan kana bakarken yağan kar taneleri bedenimi kaplamıştı.

Başımı kaldırdım ve sonsuz gökyüzüne baktım.

Bomboş ve renksizdi.

Ama elime nereden bulaştığını bilmediğim bu kan bir renk katıyordu bunca beyazlığa...

Ayağa kalktım ve üstümdeki paltoyu çekiştirerek düzelttim.

Birkaç titrek adım attım ve elimdeki kanı görmezden gelerek ellerimi cebime yerleştirdim.

Tuhaf bir şekilde üşümüyordum ama yine de paltomun içinde sıcaklığımı paylaşabilmek için küçüldüm.

Attığım her adımla beraber kar gittikçe yoğunlaştı.

Ve kısa bir süre sonra önümü bile göremez oldum.

Kaşlarımı çatıp elimi önümde siper ettim ama tüm bunlar bana hiç yardımcı olmadı.

Fırtınanın ortasında ne yapacağımı bilemez bir halde dönüp durdum etrafta...

En sonunda bacaklarımda güç kalmayınca aniden yere çöktüm ve soluklandım.

Sıcak ellerimi paltomdan çıkardım ve biraz olsun soğuğu hissetmek için kara bastırdım.

Ama hissedemedim.

Kar bile sıcaklığımı alıp götürememişti.

İç çektim.

Yapacak bir şey yoktu.

Ellerimi yine de kara bastırdım ve bedenimi rahatlatmaya çalıştım.

Biraz dinlendikten sonra yürümeye devam edebilirdim.

Bacaklarımı öylece uzatıp kara yatmış bir şekilde renksiz gökyüzüne bakarken uzaktan duyulan gıcırdama sesleriyle başımı kalın kar tabakasından kaldırdım.

Doğru duyup duymadığıma emin değildim.

O yüzden dikkatimi kulaklarıma verip bir kez daha dinledim.

Evet...

Yanılmamıştım.

Karı ezen botların sesiydi bu.

Heyecanlandım, artık yolumu bulabilecektim.

Ayağa kalktım ve uzaktan bir silüetin yaklaşmasını izledim.

Bu kadar beyazlığa rağmen simsiyah giyinmiş olan kadının her yeri örtülüydü ve titrek adımlarıyla güçlükle yürüyordu.

Ona doğru yöneldim ve başını kaldırıp beni görmesini izledim.

Yüzünde sadece gözleri açıktaydı.

Mavi gözlerinin derinliği beni ezip geçti ama kadın hiçbir şey söylemedi.

Birazcık tuhaf bir an olsa da endişelenmemeye çalıştım.

Tam ağzımı açıp konuşacakken kadın kollarıma daha önce kollarında tuttuğunu fark etmediğim bir bohça tutuşturdu.

Elleri kollarıma değdi ve onu dikkatlice tutmam için beni destekledi.

Hiçbir hamle yapamamıştım çünkü şaşkındım.

Kadın kollarımdaki bohçaya dikkatlice baktıktan sonra başını kaldırdı.

"Üşüyorum...Onun üşümesine izin verme."

She And Her Sacrifice♟️/SASUSAKU FANFICTION [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin