Kafamda bin bir düşünceyle dairemde saatler geçirdim.
Kahve içtim, basit bir yemek yedim ve dolandım.
Ama hiçbir şey bana yardımcı olmuyordu.
Bilinmezliğin getirdiği rahatsızlık hissi bedenimi ele geçiren bir hastalık gibiydi.
Etrafımda dolanan şeytanlar hep aklıma en kötü şeyler getiriyordu.
Annemin bana gösterdiği yüzünden başka bir yüze daha sahip olduğunu söylüyorlardı.
Bu yüzü öyle bir yüzdü ki Sasori'yi bile ölüm korkusunun pençesine alabilecek kadar güçlüydü.
Canım çok sıkılıyordu ve elimden bir şey gelmemesi de cabasıydı.
İç çekerek koltuktan kalktım ve boşalmış kahve kupasını da alarak mutfağa gittim.
Tezgahtaki telefonumu elime alıp açtığımda saatin 6'yı gösterdiğini fark ettim.
Zaman çabuk geçmişti.
Hemen kahve bardağını sudan geçirdim ve telefonumu da alarak yatak odasına geçtim.
Sasuke bana çok büyük bir iyilik yaparak nereye gideceğimizi söylememişti.
Harika...
Gerçi onun yanındayken güzel giyinme ve bakımlı olma ihtiyacı hissetmiyordum çünkü ona kendisini özel hissettirmek bana bir şey kazandırmazdı.
Giyinme odasına girdim ve kıyafetlere baktım.
Gözüme omuzlarımı açıkta bırakan dar beyaz bir kazak iliştiğinde onu aldım, hafif topuklu siyah botlar ve siyah bir pantolon seçtim.
Kıyafetlerle beraber yatak odasına döndüm ve üstümü giyindim.
En son kazağı üzerime geçirdiğimde odanın ucundaki boy aynasına geçtim ve kendime baktım.
Beyaz ince kazağın omuzlarımı açıkta bırakması hoşuma gitmişti.
Normalde öyle çok açık giyinen biri değildim ama karşımdaki görüntü yabancı gelmemişti gözüme...
Banyoya gittim ve saçlarımı taradıktan sonra hafif bir makyajın beni iyi hissettireceğini bildiğimden banyo dolabını karıştırdım.
Bulduğum eyeliner ve maskara ile sırıttım ve basit ama güzel bir makyaj yapmak için aynanın karşısına geçtim.
İşim bittiğinde saat altı buçuğu çoktan geçmişti.
Banyodan çıktım ve boy aynasına tekrardan geçtim.
Fena görünmüyordum.
Sasuke gibi biri için yeter de artardı bile ancak onun için değil kendim için hazırlanmıştım.
Biraz daha iyi hissedebilmek için hazırlanmıştım.
Son olarak komodinin üzerindeki parfüm şişesini alıp kokladıktan sonra birkaç kere sıktım.
Telefonumu arka cebime koyduğum sırada kapı çaldı.
Üzerime giyinme odasında bulduğum deri montumu geçirdim ve kapıyı açmaya gittim.
Kapının soğuk kulpuna temas ettiğimde beni neyin beklediğini bilmediğim için derin bir nefes aldım ve vücudumu dikleştirip toparlandım.
Kapıyı açtığımda nedensizce hareketsiz kaldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/293731161-288-k148329.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She And Her Sacrifice♟️/SASUSAKU FANFICTION [TAMAMLANDI]
Fiksi PenggemarGüneş annemi güzel bir öpücükle ödüllendirdi ve annem benim elimi tutarak gülümsedi. Uzun saçları, mavi gözleri ve sevecen bakışları çocuk kalbime dokunuyor, beni mutlu ediyordu. Elimi tutan eli sıkılaştı... Arkama bakmama izin vermedi. Diğer elini...