Unanswered questions bearing the burden of the past

118 12 24
                                    

Tenimde hayalet misali gezinen o tuhaf his tüylerimi diken diken ediyordu.

Yönetemeyeceğimiz bir sürecin başında olduğumuz gün gibi ortadayken ikimiz de tüm iplerin elimizde olmamasının gizli gerginliği içindeydik.

Belli etmememiz gerekiyordu, etrafımız her ne kadar kan bağıyla sarılı insanlarla dolu olsa bile biz hep böyle yetişmiştik.

Fakat içten içe emin olduğum tek şey artık yalnız olmadığımdı.

Sasuke'nin güven verici varlığı bir heykel büstü gibi beni çevreliyor, gölgesinde sığınmama izin veriyordu.

Ve içimde bambaşka duygulara kapı açıyordu.

Sasuke bana son bir bakış atıp elimi nazikçe bıraktı.

"Senin güçsüz olduğunu düşünmelerine izin verme, aklındaki her şeyi konuş. Burada olacağım."

Yatıştırıcı fısıltısı içimi doldurduğunda bu kadar anlayışlı olmasından hem nefret ettim hem de zevk aldım.

Bu en başından beri ulaşmak istediğim yerdi, karanlıkta kalmış bir oda, sırlarla örtülü bir kapı gibiydi.

Ve aydınlık ise bilgilerle harmanlanmış kocaman bir yüzleşmeydi.

Kimseye dayanmadan, desteğini almadan sadece ben...

Ama arkamdaki kocaman bir çınarla beraber...

Duygularım o kadar yoğundu ki ağzımı açtığımda konuşamadım.

Onun gözlerinin içine baktım ve kafa salladım.

Onaylandığında kapı kolunu sertçe tuttu ve aşağıya ittirip açtı.

Gün ışığı aramızda nabız gibi atıp parlamaya başladığında ikimiz de dikleştik ve aramızdaki atmosferin yoğunluğunu görmezden geldik.

Kendime toparlanmak için 1 saniye verdim.

Sadece 1 saniye...

Eski Sakura'nın geri gelmesi için 1 saniye...

'Ama kibrinin, intikamının artık gözünü kör etmesine izin vermeyen Sakura...'

Aydınlık yavaşça dağılıp manzara netleştiğinde dikleştim.

Geniş odadaki siyah deri koltuklarda karşılıklı oturan aile üyelerimiz bize baktı.

Uchiha Mikoto ve yanındaki eşi...

Babamla yanındaki sürtüğü...

Keskince yutkundum.

Sabrım sınanacak bile olsa kontrolümü elden bırakmamam gerekiyordu.

Sasuke'nin babası ikimize de dikkatle bakan ilk kişi oldu.

"Neden Amerika'daki sabotajı araştırmak yerine buradasınız ve bizi çağırdınız?"

Direkt konuya giren keskin sözleri üzerimizde yankılanırken babam iç çekti ve kolunu sürtüğünden kurtardı.

"Geçen seferki patavatsızlığınızı örtecek bir şey olsa iyi olur."

Öfke damarlarımda dolaşan bir uyuşturucu gibi patladı.

"Kendi evinde sürtüğünün kölesi olan birine göre kim patavatsızlık yaptı acaba?"

Sasuke'nin yanımda keyifle kabardığını göz ucuyla gördüğümde iç çektim.

Zehir gibi kelimelerle ona saldırdığımda gözlerinde bir anlık gördüğüm şaşkınlıkla keyifle mırıldanmamak için zor durdum.

Benim aksime yanındaki kadın huzursuzca kıpırdanıp babama daha da yaklaştı.

She And Her Sacrifice♟️/SASUSAKU FANFICTION [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin