7.hangimizdik terkedilen

215 27 31
                                    





+ inan bana..

+ inan bana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sahibine verilen mektup

Boşa karalanmış hayat defterinin en nadide sayfası. İncinmiş bir dalın saklı acısını içen en tatlı salkımı. Titreyen kırlangıcın uçsuz bucaksız gökyüzünde bir başına kalışı. Terk edilişi, uçmayı bilemeyişinden. Yanlız kalışı, sevmeyi bilemeyişinden. Acı çekişi, kal demeyi bilemeyişinden.
Benden koparılan onca sayfaya, boşa karalanan onca satırıma inat kal. Duymasanda sesimi, hisset beni.

Şayet gidersen bende gideceğim kendimden.

Kal..

Buhran Eroğlu

(Kadın, adamın siyah dumanlı hayallerinde beyaz kalmayı utanç bildiğinden siyaha bıraktı rengini
Gitti adam
Kimse bilmedi nedenini..
Gitti kadın
Kırgınlıktı tek azığı..)




)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Nefessiz kaldığımızı hissettiğimiz, çıkmazları aşmak yerin halsizce ruhumuzun rastgele bir caddesinin ortasına yığıldığımız ne çok an var. Herkesin ruhu dargın, çoğunun ruhu alıngan, kiminin ruhu bitkin..
Bu dünya insanların, bedenlerin, cesedlerin savaş içinde olduğu değil, ruhların eziyet ile güçlenmeye çalıştıkları bir dünya olmalı. Bunca savaş, bunca katliam, bunca gürültü, bunca kir, bunca pas, bunca yas, bunca ağıt, bunca kayıp, bunca mezar, bunca ölü toprak...

Bunların her biri aslında ruhlar için.

Kimi zaman beddualar ile eşlik ettiğimiz sistem, kimi zaman seve seve canına kıydığımız nice mutlu hayali tabolarımız var ruhlarımızda.

Eli kanlı ruhlarımız.

Çünkü seve seve kıyıyoruz kendimize. Acıta acıta seviyoruz bir başkasını. Gün geliyor kokusunu bedenimize imza kabul ettiğimiz adamın, kadının bedenini ağlaya ağlaya soğuk toprağa gömüyoruz. İnsanız, yurdunu terk etmiş bir ruh taşıyoruz ya bedenlerimizin içinde, kaybetmeye mecburuz. Aldığımız her nefesi kaybetmek adına aldığımız gibi. Dokunduğumuz her teni gömmek zorunda olduğumuz gibi. Unutmam dediğimiz her hissin büyüsünü kaybetmek zorunda olduğumuz gibi.

MuhalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin