- öğrendin mi gerçeği?
+öğrendim.
İnsan tek kişi olmayı öğreninceye kadar çok kişiye muhtaç ediliyormuş.
Mektup
Sıcak bir gün. Havada denizin kokusu, martıların süslediği gökyüzünün uçsuz bucaksız güzelliği..
Hafif hafif esen sakin rüzgar, sevemediğim mevsimde olsa yeni yeni açan tomurcuklar, denizin eşiğinde eski bir kaldırım ve sen. Dalgın bakışlarla parlak denizin dalgalarını izleyen sen..İmkanım olsa bugün ölmek isterdim.
Çünkü bu denli mutlu ölmek zoraki yaşadığım bu acımasız hayata karşı tek kazancım olurdu..
Ama sen varsın..
Ve ben sırf sende varsın diye tattığım bu yaşam cezasına son veremiyorum.
Senin kadar güzel gülemiyor, senin kadar içten sevemiyor, seni kadar hissederek yaşayamıyor olsamda, hatta seninle yaşayamasam da senin uğruna yaşıyorum.Hayat sınavını terk edemiyorum,
Çünkü yaşamın içinde sen varsın..Perşembe| 16:15
Buhran Eroğlu
Mektup
Bazen güneş bir sabinin sesinde doğar bir gece. Bazen koca gökyüzü tek bir insanın gözlerinde sonsuzluğunu dillendirir, tek bir insanın teninde filizlenir tohumlar, bir yuvanın dağınıklığında, eski bir evin halsiz ev halkından öğrenilir huzur kelimesinin bilinmeyen bambaşka anlamları. Bazen bir sisli yeşil gözün sahibidir mutluluk kelimesinin eşi. Onun parmaklarına batan sivri sakalları, yüzünde yer edinmiş hafif kırışıklıkları, dağınık gür saçlarına karışmış akları..
Mutluluğumun senin kesik izleriyle donanmış ellerinde olduğunu nereden bilebilirdim. Gözlerime yerleşen haşin görüntün, kulağımda yer eden güçlü sesin, yüz hatlarında yaşının eseri olan kırışıklıkların ve yorgunluğun, göz altlarındaki karanlıklar, birde ruhun. Yaşamayı ceza sayan ruhun. Birde ruhum. Ruhunun yanına sinip oturan, onu yaşamaya ikna etmeye çalışan ruhum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhal
General FictionBu kitap ben tarafından yarım bırakılan hayatların avucuna bırakılan bağışlanma isteğidir.. Yazmayı unutan adamın âhı, kendini milyon defa anlatmaya çalışan kadının duyulmayacak olan sesine armağandır. "Sana kaybettirecektim, sana kaybettim."