On yedi yılda doldurulan beşinci defterin son sayfalarından;Hep kötü bir hayatım olmadı, ben karanlık doğmadım. Bu siyah lekeleri bedenime, bu kan izlerini kendime ben dokundurmadım. Her insan gibiyim bende. Her insan elbet bir gün tadar karardığını, yorulduğunu, artık daha fazla kaldıramayacağını..
Farkım yok değil var tabi.. Onların, en azından kimilerinin sağlam bir aklı var ve benim gibi enkazdan ibaret akıllarıyla insan muamelesi görmeyi umut etmiyorlar. Birde anne babaları var tabi. Kendilerini sevmese de en azından çocuklarından nefret etmeyen anne babaları. Benim annem.. Benim uğruna hâlâ bile kurban olacağım sevmezdi beni. Bilirdim de sevmediğini ama ben çok sevdim onu. Ben annemi çok sevdim.İnşirah.. Sen hâlâ daha inanmak istemiyorsun ama annesinin bile sevmediği bu adam sağlam bir akla sahip değil. Sırf üzülmeyesin diye anlatamıyorum, üzülürsün biliyorum anlatamıyorum..
Çünkü benim gördüklerimi görsen, zihnimde susmayan her bir sesi işitsen bir köşeye geçer yine göz yaşı akıtırsın biliyorum. Hep ağlatıyorum ya ben seni, yine ağlarsın..
Senin üzerine yeminim olsun bile isteye yapmıyorum bunu kendime. Elimde değil ufacık şeyler büyüyor gözümde. Birinin bir cümlesi, duyduğum bir kuş cıvıltısı, gördüğüm bir ilk bahar tomurcuğu bile yetiyor bazen delirmeme.
Kendimle baş edemiyorum..
Bilmiyorum yaşamak mı bu?
Eğer yaşamaksa bende bilmiyorum nasıl yaşadığımı. Tek bildiğim ellerimdeki ıslak ve hâlâ daha sıcak kana baka baka onun kokusuyla uyuduğum ve o kana baka baka uyandığım. Sanki dokunduğum her yeri, her teni, her mahali, hatta korkarak dokunduğum bir yaprak tanesini bile kirletiyorum..
Kimi zaman bir öfke nöbeti tutuyor, en çok kendimi sağ bırakmak istemiyorum. Kimi zamansa felç bedenim de yerleşecek yer arıyor, sana belli etmemeye gayret ediyorum ama başlıyor dinmeyen ağrılarım. Ama en çokta onu seviyorum. En çokta beni gün gün zayıf düşürüp noksan bırakan bu illet hastalığı seviyorum.Keşke herkes gibi bir adam olarak çıksaydım karşına..
Seni senden, seni kendimden öte sevebilseydim. Sevemiyorum. Biliyorum bu satırları okursan üzüleceksin ama ben sende dahil kimseyi sevemiyorum.
Annemden sonra kimseyi sevemedim ki ben. O da beni kendisine duyduğum sevgiyle bu hâle getirmeyi tercih etti.. Uçmak isteyen kanatlarımın her bir tüyünü o dokunulası elleriyle teker teker söküp aldı benden. Kanadım, umrunda olmadı..Annemden sonra ilk defa bir insanı, bir kadını, bir seni çok sevmek istedim ama sevemedim. Çünkü İnşirah, ben fazla eksiğim sana. Bunu bedenimin hükmünü kaybettiğim gün sende anlayacaksın. Geç olacak ama anlayacaksın..
Ben bu hayatı yaşayamadım bir türlü..
Ben yaşamak denen bu hissi, bu amacı, bu sınavı sevmedim. Çünkü bir soruya bile doğru cevap veremedim ki ben. Hayat sınıfının en arka sırasında, en sessiz, en asi öğrenci olarak geceleyip sabahladım yanlızca. Ben bu sınavda sen de dahil bir soruyu bile bilemedim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhal
General FictionBu kitap ben tarafından yarım bırakılan hayatların avucuna bırakılan bağışlanma isteğidir.. Yazmayı unutan adamın âhı, kendini milyon defa anlatmaya çalışan kadının duyulmayacak olan sesine armağandır. "Sana kaybettirecektim, sana kaybettim."