26. zaafın geçmeyen izi

272 17 21
                                    







+yaşamdan çekip aldıklarına bir yenisi..

+yaşamdan çekip aldıklarına bir yenisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

mektup

bugünlerde elim kalem tutmaz oldu. yorgun muyum, yoksa şu ufak kadın uyuşturuyor mu beni ayırt edemiyorum.

ah şu kadın..

böyle masum masum uyuyor ama nasıl arsız. hem bu kadar utangaç olup, hem nasıl bu kadar arsız olabiliyor diye düşünmüyor değilim. nedendir bilmem ama bu günlerde arsız ve asiliğinin yanı sıra ayrı bir huysuz sanki.
ne dersem aksini yapası var.
nereye gitsem peşimden gelesi..
bir haller var ama çözemiyorum, çözecek kadar da uğraşamıyorum aslında, pek ilgilenemiyorum. evde kalabildiğim saatler gittikçe azalmışken nasıl ilgilenebilirim ki. nasıl istediğini verip her gece kendi ellerimle uyutabilirim.
yapamıyorum..
çünkü şu ânımda en az gençliğim kadar sarsıntılı ve güya eşliğim, en az çocukluğum kadar masum ve karışık.

benden nasıl bir adam olmamı bekliyorsun kim bilir. şimdi nice hayallerde kurmuşsundur biliyorum. sırf hayallerine yaraşır bir eş olamayışımdan mı bu günlerde suratını asışın, tüm huysuzluğun üzerinde olduğu halde dikkatimi çekmek adına uğraşlar verişin..

ah huysuz'um..
sana da mı yakışamadım ben?
ben şu hayatta kendimde dahil kimseyi hoş edemedim zaten..

Buhran Eroğlu



Sen hep gitmeleri meşhur olan o adam olarak mı kalacaksın? hep ben mi olacağım ardından bakıp kalan? gelmen için avuç içlerini göğe kaldıran, süregelmiş tüm zamanlardan öte bir bekleyişle gün gün eksilen, bayatlayan, ağırlaşan hep ben mi olacağım?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sen hep gitmeleri meşhur olan o adam olarak mı kalacaksın? hep ben mi olacağım ardından bakıp kalan? gelmen için avuç içlerini göğe kaldıran, süregelmiş tüm zamanlardan öte bir bekleyişle gün gün eksilen, bayatlayan, ağırlaşan hep ben mi olacağım?

bu hikaye başladığı gibi mi bitecek..

Buhran'ın çekip gidişinin ardından hafif kuvvetiyle esip bedenimi etiksi altına alan soğuk rüzgarın eşliğinde bulunduğum yerde durdum bir süre. Kulağımda depoyu çevreleyen uzun ve sıska ağaçların rüzgarla dans edişlerinin senfonisi, gözlerim tüm kuruluğuyla az önce Buhran'ın arabasını park ettiği o boş alanda, bedenim ise git gide ürperiyor sanki, git gide utanç hissediyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MuhalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin