+sunduklarının güzelliği karşısında mahrum ettiklerinin hüznü beliriyor..
Mektup
Gülüşünü izledim bugün. Benim yanımda gülüşünü bastırmak istercesine kasılan yanakları, kıvrılan pembe dudakları, kısılıp daha da küçülen gözlerini izledim uzun uzun. Eşlik edemedim ama izledim..
Yüz hatlarında gezdirdim gözlerimi. Öyle dikkat çeken bir güzelliği yok aslında.. Sade, yalın ve masum duruşundan dolayı bir bakanı bir daha baktıracak bir güzelliği yok ama bir kere bakanı uzun uzun baktıracak bakışları var. Ruhu gözlerinde saklı sanki. Baktıkça bakası, baktıkça kaçası geliyor insanın..
Onun ruhu gözlerinde yer etmiş. Yoksa bakışları böyle bir anlamı nereden bulmuş olabilir ki?Buhran Eroğlu
Uzun uzun yazılan sayfalarca düşünceler, sonunun nasıl getirileceği bilinmeyen cümleler, her bir kelimesini karşı tarafın kulaklarına kazımak istercesine duyurulan konuşmalar.. İletişim için gereken herşey bu üç maddeden ibaret gibi gözüküyor.
Yazılsın, okunsun, duyulsun..
Çünkü anlaşılmak istiyor insanlar. Bunun uğruna birbirlerine karşı avurtlarını yırtarcasına bağırmaktan, sayısızca sayfa yazı yazmaktan, bir ömür konuşmaktan kendilerini alamıyorlar. Her biri bulunmaya layık o değerli taş misali anlaşılmaya daha layık görüyor kendisini. Her biri bir insan tarafından da olsa anlaşılmak adına yaşıyor. Bundan sebeptir anlaşılmak adına her yolu deniyişleri.
Yazıyor kimisi..
Dili olmuş her bir mürekkep damlası. Muhatabı dakikalarca bakıştığı beyaz kağıdın soğuk alıngan yüzü. Hangi cümleyi karalasada anlatsa kendisini. Hangi betimleme anlatır ruhunda ki karmaşayı. Hangi satır, hangi paragraf, hangi cümle, heybesindeki hangi tozlanmış kelimeler akıtır içinde ki bu mazi izini. Geleceğe dair duyduğu endişeyi, en çok kendisinden korktuğunun izini hangi satır araları sahiplenir..
Yazdıkça yalnızlaşan bu insanlar dünya kargaşasına tahammülü zor olan zayıf ve naif ruhlarından dolayı çaresiz hisseden insanların kendi tanımsız ruhları ile iletişim kurma şekilleridir. Kendi sıska ruhlarından korkan insanların dilidir yazma eymeli. Kendini bulmaya çalışanların dili..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhal
General FictionBu kitap ben tarafından yarım bırakılan hayatların avucuna bırakılan bağışlanma isteğidir.. Yazmayı unutan adamın âhı, kendini milyon defa anlatmaya çalışan kadının duyulmayacak olan sesine armağandır. "Sana kaybettirecektim, sana kaybettim."