"sana sarılınca geçer sandım.."
Mektup
İnsan yalnızca düşünerek yorulabilir. Ses etmeden, milim hareket etmeden bir tek düşünürek de yorgun düşebilir.
Eskiden annem ve Zehra için bir düşünüyorken adın hayatıma dahil olduğundan beri on düşünür oldum.
Eski stresim katlandıkça katlandı, öyle ki şimdi her an seni düşünür gibiyim. Başıma ağrılar giriyor artık düşünmekten, uykularım eskisinden de beter. Bu kaçıncı izmarit, kaç kutuyla ciğerlerimi zorluyorum bilmiyorum lakin zihnimi öylesine çok yorgunum hissediyorum ki, uykulu gözlerim net göremiyor artık. Evet gecenin dördü ama ben yine içiyorum. İçiyor ve sana armağan edeceğim şu kirli defterin bir başka sayfasını kirletiyorum..Seni her gece izledikçe yaşaran gözlerim bana yabancı geliyor İnşirah, ama senden sonra korkak adamın teki oldum. Korkuyorum İnşirah. Beni harcayan bu hayatın seni de tek kalem de silmesinden, seni de sırf bana dokunduğun için çekip almasından korkuyorum.
Ne olurdu bir ceza değil de kurtuluş olsaydın bana. Ne olurdu bedel ödeyen sen değil, ben olsaydım..Şu masum yüzünü, uyurken bana yer bırakmak istemiyormuş gibi yatağın ortasına kıvrılıp ufacık oluşunu izlemek bana sevmediğim geceleri sevdiriyor. Güya uyurken üzerimi örttüğün hâlde bütün gece örttüğün örtüyü üzerimden çekiştirişin, benden önce uyuyakaldığın halde hep benden sonra uyanışın, birde saçların. Bir türlü alışamadığım, bütün gece bana rahat vermeyen saçların..
Tüm bunlar bana simsiyah geceleri sevdiriyor. Öyle ki önceleri uyuyup kurtulmak istiyorken artık geceleri de uyanığım, seni izliyorum daima. Uyuyorsun, seni izledikçe ağrıyan ruhumu uyutuyorum..Ne tuhaf..
Hayatıma ve ağrıyan aklıma hiç mi hiç iyi gelmedin lakin ismini ilk duyduğum andan beri ruhuma iyi gelen tek masumiyetsin. O masumiyetin bende kirlenmemeliydi. Bu kadar kıyamıyorken seni üzeceğimi bilmek, ne kadar güzel uyduğunu düşünürken seni geceler boyu ağlatacak olmak daha şimdiden içimi ağrıtıyor..
Ama ikimizde biliyorduk böyle olacağını. Biz bile bile yürüdük bunca yolu. Böyle olacağını bile bile kendi hikayemizi yazdıkça karaladık, karaladıkça daha büyük bir inançla tekrar tekrar yazmaya kalkıştık..Göğüm..
Sen unuttun herşeyi ama ben unutamıyorum. Sen affettin beni ama ben kendimi affedemiyorum. Senin "Koca yürekli koca adam.." değişinin aksine, öylesine kocaman bir yüreğe sahip değilim ben.
Yine de..
Öylesine çok ruhum oldun ki, ölsem bile benimlesin..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhal
General FictionBu kitap ben tarafından yarım bırakılan hayatların avucuna bırakılan bağışlanma isteğidir.. Yazmayı unutan adamın âhı, kendini milyon defa anlatmaya çalışan kadının duyulmayacak olan sesine armağandır. "Sana kaybettirecektim, sana kaybettim."