+vâr olmamışcasına bir yolculuk bu..
Mektup
Ne gibi biliyor musun?
Sanki bir anlığına gözlerimi kapatsam oradaki karanlıkta kendimi kaybedecek gibiyim. Ama ben kapatmak istiyorum gözlerimi, dinlenmek istiyorum.
Kendimi yitirecekte olsam dinlenmek istiyorum. Birkez olsun ellerimdeki kanı görmediğim, defalarca aynı kabusu görmediğim huzurlu bir uyku uyumak istiyorum. Yemin ederim bu yorgunluğa dayanamıyorum artık. Gözlerim yorgun, bana delirmiş dedikleri zihnim ağrıyor İnşirah. Uyumak istiyorum.
Yalnızca uyumak.Uyut beni..
Şu hayatı yitirmeden, ölmeden önce birkez olsun uyut beni İnşirah..Buhran Eroğlu
Hayatımı bir başkasının gözünden izleseydim nasıl yorumlardım diye merak ediyorum. Bir başkası yaşasaydı benim hayatımı nasıl davranırdı? Benim ağladığım zamanlar da güçlü durur muydu mesela? Ya da benim güçlü durmaya çalıştığım anlarda hüngür hüngür ağlar mıydı? Buhran'ı hiç sevmezdi belki. Hatta hakettiği gibi tükenmek bilmeyen bir nefret duyardı kendisine karşı. O kadar çok isterdim ki ondan nefret etmeyi. Onu gerçek bir katil gibi görüp, bir deli gibi görüp ona göre muamele etmeyi ne çok isterdim..
Evet Buhran'a karşı olan hislerimi kullanmakta, bastırmakta çok zorlandım, çok afalladım ama başardım en nihayetinde. Allah'ın "Bu senin en büyük imtihanın" dediği adamı toptan silip atamasamda nasıl görmezden gelebilirim öğrendim. Öğreniyor insan. Düştükçe, kanadıkça, ömründen azar azar kaybettikçe akıllanmam dediği bir çok şeyden ders alıp öğreniyor.Ama hakikat nedir biliyor musunuz?
Can yakan düşmek değil, akan kan değil, dizlerinin sızlayışı hiç değil, öğrenilen derstir..
Öğrendim ve yandı canım.
Ben herkesin hasta dediği, delirmiş dediği bu adamdan nasıl kurtulacağımı da, kendisiyle nasıl baş edeceğimi öğrendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhal
General FictionBu kitap ben tarafından yarım bırakılan hayatların avucuna bırakılan bağışlanma isteğidir.. Yazmayı unutan adamın âhı, kendini milyon defa anlatmaya çalışan kadının duyulmayacak olan sesine armağandır. "Sana kaybettirecektim, sana kaybettim."