Yavaşça belini salla 'Sunki

başarısızlık

Üniversite sınavında başarısız olmuştum. Sikik sokuk bir soru yüzünden puanım gitmişti. Kaydırma yapmıştım!

Aman ne iyi.

Riki bana doktor olayını anlatınca kafam allak bullak olmuştu. Doktor Riki yi takip ediyordu, ve bunu gazete ile mi yapıyordu?

Çok klişe! İnsan bir araba tutar paran yoksa bile bir şeyin arkasında beklersin. Mal bu adam ya. Normal bir doktor olduğuna da şaşırıyorum. Ama ameliyatlari güzel yapıyor piç.

Şuan üçümüz beraber yemeğe gelmiştik. Üçümüz derken ben Riki ve cagnim annecigim vardi. Normalde Jungu yu getirecektik ama halası onu parka götürmüş. O yüzden annem gelmişti bizle.

Yemeğini yerken bana bana bakmıştı. Çünkü Riki ye ben yediriyordum yemeğini.

"Ulan gerizekali çocuğun eli kolu yerinde çok şükür sen mal misin oğlum? Kendi yesin yemeğini bırak."

Riki ağzı doluyken anneme hak vermişti. O yüzden ayağına basmistim.

"Anne ben biraz sinirliyim de sinirimi yemek yiyerek değil yemek teperek çıkartıyorum. Yoksa kendim kilo alacağım."

(Oha buben.)

"Bak hala veriyor- GERİ ZEKALI çocuğun eli var yavrum. Yoksa Riki obez olacak."

Bağırdığı için herkes bize bakmıştı o yüzden sesinin tonunu alçaltmak zorunda kalmıştı.

"Anne sanane afedersin de benim kocam değil mi? İster severim ister sikerim."

"Keşke o işler öyle olsaydı Sunoo bey. Hatırlatırım sen ukesin. İstesen de Riki yi sikemezsin."

"Bir şey yapmadığı sürece sikmeye niyetim yok zaten annecim."

Gülümseyip yemeğimi yemeye başladım.

Riki çapkın birisi arada süphelenmiyor değilim. Ama sonra aklıma kızları gayim diye kovaladığı geliyor daha cok aşık oluyorum.

Aşkı memnu gibi hayatımız var aminakoyim bir normal günümüz yok. Riki yemeğini yerken birden öksürmeye başladı.

Ben hemen su doldurup verdim. Öksürmesi geçince sordum.

"Noldu birden böyle?"

"Camdan dışarı bakıyordum, öhö. Doktor geçti, hatta iki saniye durup bana el salladı."

"Sen korkuyor musun bu doktordan söyle bakayım damat?"

"Anne."

Dişlerimi sıkarak söylediğimde sustum işareti yaptı. Gerçekten dünya yansa umrunda olmayacak!

"Ya bizim bu doktorla bir konuşmamız lazım. Bu böyle olmayacak gidiyorum ben."

"Ne-nereye gidiyon? Sunoo!"

Arkamdan seslenseler bile duymadım ve çıkıp dışarı doktoru aramaya başladım.

Aradım baktım ama hiçbir yerde yoktu. Bu adamın derdini öğrenip ona göre polise haber vermemiz gerekiyordu.

Baktım hiçbir yerde göremedim.

Geri kafeye döndüm ondan sonra.

(Ulan ben küçükken gittiğimiz bir kafe vardı onu yikmislar yerine bim yapiyorlar ulan hayat!)

Yerime oturduğumda annemle Riki derin sohbete dalmislaedi.

Bende onları bölmeden yemeğime devam edecektim ki, cama baktım. Doktor geçmişti. El sallayıp gitmişti. Aha şimdi siktim seni pezevenk.

Hemen masamdan kalkıp koşarak dışarı çıkmıştım. Etrafa gene bakındım kimse yoktu. Hay sikicem hayalet mi bu adam!

Sinirim bozuldu. O sırada omzuma birisi dokundu. Direkt ona döndüm. Genç bir kızdı. Tahmini 20 yaşlarındaydi.

Bana baktı.

"Merhaba, ben fotoğraftaki kişiyi arıyorum da. Buralarda olduğu söylendi. Bana yardımcı olabilir misiniz?"

"Tabi tabi."

Kız bana bir fotoğraf gösterdi. Ama gözlerim şokla açıldı.

Fotoğraftaki kişi Rikiydi.

"Evet hanımefendi kendisi benim sevgilim olur. Hem ne için aramıştınız Riki yi?"

"Konuşmamız gereken bir konu var çünkü. Beni onun yanına götürür müsünüz?"

"Pekala. Götüreyim."

Kızı elinden tuttuğum gibi bizim kafeye götürmeye başladım.

Bu kız her kimse hiç kanım almamıştı.