Sunghoon-Beomgyu atışması

292 40 17
                                    

Beomgyu iki gündür bizde kalıyordu. Ve bugün büyük bir yemek verme kararı almıştık. Benim tarafımla Riki nin tarafını çağırmıştık.

Masada tam 10 kişiydik. Ve şuan ne yapılacak diye tartışılıyordu. Daha doğrusu Beomgyu ve Sunghoon hyung tartışıyordu.

Beomgyu akşam yemeğinin yanına Bulgogi yapılır, Sunghoon hyung ise çorba yapılır diye tartışıyordu.

Yemeklerin hepsi hazırdı ama yanına ne yapılacak deniyordu.

Beomgyu öf deyip ayağa kalkmıştı.

"Ben tuvalete gidiyorum ne yaparsanız yapın."

Tam o sırada ise ayağı kaymış ve Sunghoon hyung un kucağına düşmüştü.

Herkes gülmeye başlayınca Beomgyu kalkmaya çalışmıştı, ama ayağı tekrar kayıp tekrar düşmüştü. Bu sefer Sunghoon hyung bağırmıştı.

"Ya madem düşüyorsun bari yavaş düş! Ahhh"

Hızla ayağa kalkıp geri gitmeye başlamıştı.

Tuvalete girecekken tekrar ayağı kaymıştı ve tekrar düşmüştü.

Herkes tekrar kahkaha atarken Sunghoon hyung ayağa kalkıp, yardım etmeye gitmişti. Ama onunda ayağı kaymış ve bu sefer o Beomgyu nun üzerine düşmüştü.

Annemin bağırması ile herkes ona döndü.

"Cocugun tasaklari patladi kalkin onumuzde sevismeyin. Gerçi benim icin sorun yok ama burada çocuk var!'

"Neden kayıyorlar ki?"

Jungwon un sorusu ile aklıma geldi ve gidip yere baktım. Yere yağ dökülmüş?

O an aklıma Jungu ya balık yağı verdiğimi hatırladım. Direkt ona baktım.

"Jungu?"

"Ehehe şey.."

O da koşarak yukarı çıkmıştı.

-3 gün sonra-

Gene klasik bir buluşma yapmıştık bizim evde. Ama bu sefer Beomgyu ve Sunghoon da bir şey vardı. Sürekli birbirlerine bakarak sırıtıyorlardı.

????

Bende birden ortaya laf attım.

"Eee Beomgyu senin sevgilin falan var mı?"

"Evet var."

"Ne niye bizim haberimiz yok?"

Riki nin çıkışıyla beomgyu gülümsedi.

"Bende, daha doğrusu bizde size onu söyleyecektik." Sunghoon a baktı ve ikisi bir ağızdan. "biz çıkıyoruz" dediler.

"Ney!? Beomgyu sen benimle evlenecektin hayallerimi yıktın şuan!"

Annemin konuşması ile Beomgyu gülmeye başladı.

"Sizinle de evlenirim Bayan Park."

(Arkadaslar arada sizin hic isinize yaramicak bölümler olacak ama konunun baglanmasi icin gerekli)

"Hyung."

Söylenmem ile Sunghoon bana sarıldı.

"Merak etme Sunoo-ah sen hep benim minicigim olarak kalacaksin."

"Ne minicigi ya. Baba oldum ben baba!"

"Bakayım olmuş musun?"

Gülerek söylediği şeyle ona arkamı döndüm.

"Tamam hadi tamam. Oldun baba sen."

"Hıh."

"Cidden bunun için bile kusuyorsun. Ve baba oldum ben mi diyorsun? Jungu nun kime benzediği çok belli."

"Sus sen."

Jay hyung birden parladı.

"Hanginiz seme? Bencd Sunghoon çünkü daha errkeksi."

"Ne alaka? Erkeksilikle ne alakası var şimdi?"

Jungwon un çıkışı ile Jay hyung ona baktı.

"Hayır yani, biraz daha- offf! Özür dilerim."

"Bugünde hanımcı seme gördük."

Jake in konuşmasıyla herkes gülmeye başladı.

"Seme benim."

Sunghoon hyung un konuşmasıyla mırıldanmaya başladım.

"Zaten anca seme olursun. Baska hiçbir sey olamazsin. Salak seni."

"Sunoo seni duyuyorum yalnız?"

"Banane! Duy diye söylüyorum zaten!"

"Nesi varmış semelerin? Hayır yani uke tribi yiyoruz her gün. Ve bu alkışlanacak bir şey."

Riki nin konuşması ile alkış yapmaya başladım.

"Nesi yok ki semelerin şerefsizlik, piclik her şey var sizde. Ama ukelerin iki tribine dayanamıyor, hemen aldatiyorsunuz. Biz aldatinca da burnumuzdan getiriyorsunuz. Biz yapıyor muyuz? Hayır."

(Bu konunun semelik veya ukelik ile alakası yoktur. Türkiye de yaşıyorsaniz anlamissinizdir zaten.)

Tek nefeste söylediğim şeyle Jake ve Jungwon beni alkışlamaya başlamıştı.

"O kadar haklısın ki!"

Jake in söylemesiyle gülümsedim.

"Neyse beyler bu tartışma büyümeden önünüze koydugum yarak kürek isimsiz yemeği yiyebilirisiniz."

Annemin konuşmasıyla yemeğe baktım. Kahverengi suda makarnalar yüzüyordu?

"Anne bu corba mi?"

"Yo isimsiz yemek ye iste. Sorgulama."

Oflayip yemeği yemeye başladım.

Yavaşça belini salla 'SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin