Felix in ölümünün üzerinden iki hafta geçmişti. Artık toparlanabilmiştim. Ve şimdi ise Riki nin bana dediği şeyler kafamı karıştırıyordu.
"Sunoo. Babamın katilini arayıp duruyorum. Bu işte bir iş var. Felix in son günlerde şüpheli davrandığını söylemiştin. Ve katil Felix in tam kalbinden bicaklamis. Sana bir şey çağırıştırmıyor mu?"
"Ne gibi mesela?"
"Sunoo. Babamı da tam kalbinin üzerinden bıçakladılar. Ya Felix ve babamın katilinin arasında bir bağlantı var ise? Ya Felix i de babamın katili öldürmüş ise?"
"Riki saçmalıyorsun. Senin baban ile Felix in- dur bir saniye. Senin dövüşe gittiğini ben Felix'ten öğrenmiştim. Siktir!"
"Bak diyorum kesin aralarında bir bağlantı var. Felix in evini araştırmamız gerekiyor. Hadi gidelim."
"Tamam evinin anahtarı Changbin deydi. Ondan alıp bakınırız etrafa."
"Tamam"
Changbin i arayıp evin anahtarını istedim. Gelip almamızı söyledi.
---
Evin önüne geldiğimizde kalbime sancı girdi. Yavaşça kapıya yaklaştım. Günler önce bu kapıdan Felix in cansız bedeni çıkmıştı. İçim titriyordu.
Anahtar ile kapıyı açıp içeriye girdik. Evin içi kırıklar ile doluydu. Sanki bir boğuşma yaşanmıştı? Felix in çok sevdiği vazosu kırılmıştı.
Yere bakmaya devam ederken yerde, kan ile bulanmış, bıçak ile parçalanmış telefonunu gördüm. Belki işe yarar diye yanıma almak istedim ve Riki ye döndüm.
"İşimize yarar mı sence? Felix bana önemli bir olaydan bahsedeceğini söylemişti. Belkide bunun içinde kayıtlıdır?"
"Alalım ne olur ne olmaz."
Telefonu yanımızda getirdiğimiz torbanın içine koyduk. Ardından ilerlemeye başladık.
Yatak odasının önüne gelince duraksadım. Yastığı tuhaf bir biçimde havada duruyordu.
Neyseleyip oraya bakmamaya karar verdim.
Evde kırık telefondan başka bir şey çıkmamıştı.
Evden çıkıp olamaya başladık.
"Sunoo. Bu telefonu tamirciye götürmemiz lazım. Belki bir şeyler yapabilirler."
"Peki götürelim."
---
Tamircinin önüne geldiğimizde duraksadım. Umarım yapılabilirdi. Telefonu tamirciye götürdük ve sordum.
"Sizce yapilabilir mi?"
"Biraz uğraş gerektiriyor. Ve maliyeti biraz fazla olabilir-"
"Para önemli değil yeter ki siz şunu yapın. Ben size istediğiniz paranın katlarcasini veririm. Yeter ki yapın."
Riki yalvarircasina konusunca adam gülümsedi.
"Pekala yaparız. Bir şey olursa sizi aramam için numara bırakmanız gerekiyor. "
"Pekala 81****"
"Tamamdir ben sizi ararım iyi günler."
"İyi günler."
Telefoncudan çıkınca elimi belime koydum. Bir yemek yemeye ihtiyacım vardı.
Riki ye döndüm.
"Yemek yiyelim mi?"
"Olur gel yiyelim"
---
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
