1.2

187 14 26
                                    

Yazdığı kompozisyonu dikkatlice okurken şimdilik gözüne çarpan bir yazım hatası görememişti küçük oğlan. Ama uykusu geldiğinden devamını yarın kontrol etmeye karar verdi ve defteri çantasına koydu.

Dolabından pijamalarını alırken, annesi içeri girmişti. "Yatmaya mı hazırlanıyor canım?"

"Evet." Dedi Hikaru. "Ödevlerim de bitti."

"Aferin sana."

"Annecim ben kendim uyuyacağım. Artık büyüdüm." Hikaru, elinden geldiğinde annesini ve babasını baş başa bırakmaya çalışıyordu. Tabii iyi haberi henüz bilmiyordu.

"Peki peki." Diye güldü Sayu. Oğlanın kahverengi saçlarını okşayarak alnından öptü. "Benim oğlum artık büyüdü demek."

"Kesinlikle!"

"İyi geceler o zaman." Dedi genç kadın. Hikaru da gülümseyerek aynı şekilde karşılık verdi. "İyi geceler annecim."

Sayu, oğlunun odasından çıkarak kapısını kapattı ve kendi odasına yürüdü. O esnada Sayu'nun peşinden gelen Misugi, genç kadına arkadan sarılarak omzuna öpücükler kondurmaya başladı. İçindeki büyük özlemin nihayet son bulması genç prensi sevindiriyordu. Sonunda Sayu'suna, kendi değimiyle prensesine kavuşmuştu. Sayu arkasını dönüp genç prensin boynuna sarılarak: "beni pişman etme."

"Asla." Dedi Misugi. Sayu'nun yüzünü elleri arasına alıp, dudaklarına kapandı. Yılların özlemini telafi etmek istiyordu.

○ ○ ○

"Annem her sabah bana yumurta yediriyor!" Diye söyleniyordu Hikaru. Bir yandan da etrafı yokluyordu. Annesi şu anda mutfakta yoktu. 'O yumurta biticek' demişti küçük oğluna. Hikaru'ysa belli ki istemiyor ve babasından yardım istiyordu.

"Tamam, tamam." Dedi Misugi, gülerek. "Biticek dedi ama sen bitiriceksin dediğini duymadım." Deyip oğlanın tabağındaki yumurtayı yemişti.

Bu esnada mutfağa giren Sayu, çatık kaşlarla ikiliye baktı. "Hepsi bitti anne!' Dedi Hikaru, boş tabağı göstererek.

"Yalan söylemenin kötü birşey olduğunu biliyorsun di mi Hikaru?"

"Teknik olarak yalan sayılmaz. 'Ben bitirdim' demedi, 'bitti' dedi." Misugi, konuştu.

"Bravo." Diyerek el çırptı Sayu. "İkiniz bir oldunuz şimdi."

"Anne!" Hikaru, sandalyesinden kalkarak annesine sarıldı. "Öyle birşey yok ki." Sayu, gülerek küçük oğlanın boyuna eğildi. "Biliyorum annecim, şaka yaptım zaten." Dedi Sayu, oğlanın yüzünü elleri arasına alarak. Hikaru annesine o kadar bağlıydı ki, annesinin kendisine karşı kırgın olma düşüncesi bile onu üzüyordu.

"Hadi çıkalım istersen." Sayu, kalkarak tezgahın üzerine bıraktığı beslenme çantasını oğluna uzattı. "Yemeğini yemeyi unutma sakın."
"Peki anne."

"Ben de hastaneye geçeceğim. Hikaru'yu da bırakırım istersen."

"Olur." Dedi Sayu, oğluna dönerek. Hikaru'nun kahverengi gözleri parlıyordu adeta. Geç bile olsa bir aile olmayı başarmışlardı.

○ ○ ○

"İlk kim okumak ister?" Diyerek öğrencilerine baktı Yukari. Çocukların çoğu el kaldırıyorlardı gelmek için. "Gel hadi Jun." Dedi genç kadın. Jun, defterine eline alarak sırasından kalktı ve tahtaya geldi. Sınıf arkadaşlarının karşısına geçerek yazdıklarını okumaya başladı küçük oğlan:

"Ben ailemin çok tatlı olduğunu düşünüyorum! Annem Miva, beni çok sevip, her zaman yanımda olur. Üzgün olmamı hiç istemez ve ben de onu üzmemeye çalışırım. Ve annemin sevgisini hissetmek çok hoşuma gidiyor! Babam Hikaru, arada bana kızsa da bu ona olan sevgimi de hiç engellemez. Çünkü o da beni çok seviyor. Beni kollarının arasına alıp sıkıca sarılır her zaman. Üçümüzün birlikte vakit geçirdiği zamanlar çok eğlenceli oluyor...tabii kardeşim Eri doğana kadar öyleydi. Annem ve babamın ilgisinin yarısı kardeşimde oluyor. Onunla çok ilgileniyorlar ve...bazen beni sevmediklerini düşünüyorum. Ama annem bunun doğru olmadığını söyler hep."

"Çok güzel yazmışsın Jun, aferin. Ve ben annenle babanın seni hâlâ çok sevdiğinden eminim. Kardeşin henüz çok küçük bu yüzden onlara ihtiyacı var. Bunu anlıyorsun değil mi canım?"

"Sanırım evet, öğretmenim."

"Güzel..oturabilirsin." dedi Yukari. Jun, kafasını sallayıp yerine geçtikten sonra öğretmen sıradaki öğrenciyi seçti. Diğer çocuklar kadar el kaldırmıyor ve defteriyle bakışan Sakura'ya seslendi. "Sakura, gelip okur musun tatlım?" Küçük kız, ismini duymasıyla birlikte öğretmenine baktı. Saniyeler süren sessizliğinden sonra ayağa kalkmış ve tahtanın önüne geçmişti.

"Babam benim için çok değerli ve onu çok seviyorum. O yanımdayken asla korkmam, kötü kalpli cadılardan bile korkmam hatta. Ve babam bana sarılınca kendimi dünyanın en güvenli yerindeymiş gibi hissederim. Beni hep prensesim diye çağırır ve beni mutlu etmek için elinden geleni yapar. Annemin yokluğunu hissettirmemek de bunlardan biri..." Küçük kız aniden sessizleşince, Yukari elini kızın omzuna koydu. "Devam etmek ister misin?" Küçük kız, kafasını salladı evet diyerek ve okumaya devam etti. "Babamın tekrar evleneceğini öğrendiğimde korkmuştum. Cindirella ve Pamuk Prenses'in üvey annesi gibi olacağını sanıp korkmuştum. Ama tam aksine Liya annem Cindirella gibi tatlı, sevecen ve Pamuk Prenses kadar şevkatli, iyi kalpliydi. Kardeşim doğduktan sonra da bana karşı hiç değişmedi ve ikimiz arasında ayrım yapmadı. Sonsuzda kadar dördümüzün bir arada olmasını istiyorum."

"Sen de çok güzel yazmışsın Sakura, çok beğendin." Öğretmeninden gelen övgüler üzerine küçük kız gülümsemişti, tam yerine doğru gidecekken "öz annen hakkında hiç birşey yazmadın mı?" Diye sormuştu arkadaşlarından biri. "Hayır." Dedi Sakura hemen. Arkadaşlarının tekrar konuşmasına fırsat vermeden Hikaru'nun yanına oturmuştu bile.

Bir kaç kişi daha okuduktan sonra sıra Hikaru'ya gelmişti. Oğlanın içindeki heyecan gözlerinden okunuyordu adeta. Annesiyle birlikte babasından da bahsetmişti ve bunu öğretmeni ve arkadaşlarıyla paylaşmak heyecan vericiydi.

"Dünyaya geldiğim günden beri yanımda hep annem var. Beni çok seviyor, tabii ben de onu çok seviyorum. Annem, benimle hep ilgilenir ve bir dediğimi iki etmez. Aynı zamanda babamın yokluğunu hiç hissrttirmezdi. Babamsa bir az önesine kadar yanımızda yoktu ve onu hep merak ederdim. Kim olduğunu, nasıl biri olduğunu hep düşünürdüm. Ve artık onu tanıyorum. Babam iyileştikten sonra yanımıza geri geldi ve üçümüz bir aile olduk. Tam hayal ettiğim gibi."

Yaralı Prens~Jun MisugiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin