Her Zaman Sen -YİZHAN

BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN

Zhan, Yibo'nun arkasında hareket ettiğini fark edince uyandı ardından Yibo'nun alnına bir öpücük kondurduğunu hissetti.

"Sen biraz daha uyu."

Zhan uyanırken,
"Neden bu kadar erken kalktın?" diye sordu ve Yibo, Zhan'ın üstüne eğilip vücuduyla onu ezdi.

"Herkes aşağıda. Ağabeyim, babam ve amcanın ailesi burada. Bu yüzden önden gidiyorum ."

"Tamam, bende hazırlanıp ineceğim."

//////////////////

Zhan rekor sürede duş alıp aşağıya inerken Yibo'nun ayaklarını birbirine dolayan oldukça çekici giysiler giydi.

Tüm sürü, Jiang'lar ve Yibo'nun ailesiyle
birlikte kahvaltı masasındaydı ve Zhan, kendisini tüm ailesi tarafından kuşatılmış halde bulmuştu, hepsi tek tek onu tebrik etti.

"İkinize de tebrikler. Hepimiz bu haberden çok
memnunuz. Sürümüzün en yeni üyesi. Sana teşekkür etmek istiyorum, Zhan," dedi Wang Zi Teng, oğlunun sırtını okşayarak ve Zhan gülümsedi.

Haikuan, Zhan'ı kucaklayıp küçük bir defteri Yibo'ya verdi,
"An Yu doğmak üzereyken buraya her şeyi kaydetmistim. Buradakiler her şeyi daha iyi anlamana yardımcı olacak. Tebrikler, Yibo."

Yibo defteri açtı, kardeşinin düzgün el yazısını görünce gülümseyip ona teşekkür etti.

"Tebrikler, A-Zhan", Jian Mian ve Jing Tong'un da yüzlerinde gerçek bir gülümsemeyle ona bakıyorlardı.Teyzesi çantasından bir kutu çıkarıp Zhan'a uzattı.

"Tebrikler Zhan. Büyükbabanın odasında bazı
şeyleri karıştırıyordum ve bunu kilitli bir çekmecede buldum. Bu babana aitti ve sanırım senin için saklamış. Bunu anne babanın kutsamaları olarak kabul et, Xiao Zhan."

Zhan kutuyu açtı ve üzerinde küçük bir yıldız olan bir zincirli kolye buldu.

"Bu torunumuzdan kötülüğü uzaklaştıracak.
Onu güvende tut."

Zhan şuan ki duygulardan dolayı bunalmış hissederek başını sallarken Jing Tong onu sevgiyle kucakladı.
"Konuşman veya sorman gereken bir şey varsa, beni ara. Zi Yi, Cheng'i düzenli olarak ziyaret edecek ayrıca Jiang bölgesine gelmeye devam edecek, oraya gelip onunla da konuşabilirsin"

Yibo kadının gerçek gülümsemesini fark etti, eskisinden daha da iyi olduğuna sevindi. Jing Tong'un havai fişeğini görmeye dayanamadığı zamanlar vardı ama şimdi, Alfa dişi onu kollarını açarak karşılıyordu.

Zhan'a kendisine ne yapması ve sağlığına dikkat etmesi gerektiği konusunda talimatlar verdiğinde ise Yibo'ya gülümsedi.

Zhuocheng Alfaya yaklaşıp Yibo'nun sırtını okşadı,
"Tebrikler, dostum. Küçük bir oğlun olacağına eminim."

"Minik kurdumun cinsiyeti söz konusu olduğunda, fikrini isteyeceğim son kişi sen
olacaksın, Zhuocheng."

Alfa gözlerini devirdi ama sözleri inkâr etmedi. Zhuocheng kendisinin de küçük bir erkek çocuğu olacağından o kadar emindi ki, küçük kızını eline aldığında yüzündeki ifade komikti.

Alfa daha iyi bir terim olmadığı için pantolonunu sıçmış gibi görünüyordu.
"Çünkü küçük bir kızla ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Nasıl göründüğünü gördün mü? Çok güzeldi. Ona baktığım anda bir gün onun için canımı vermem gerektiğini biliyordum. bir gecede bir katil bile olabilirdim",
diye homurdandı Zhuocheng ve diğerleri güldü.

"Kızın seni parmaklarının arasına nasıl aldığını biliyor. Tam da bu yüzden her geçen gün daha yaramaz hale geliyor"

Zi Yi'ye sevgi dolu bir şekilde gülümseyince Zhuocheng, kafasına bir öpücük bırakarak onu yanına çekti,
"Güzel annesinden öğreniyor."