"Yani şimdi kurdunun gerçek eşi olarak beni seçtiğine mi inanıyosun?"
Yibo yüksek sesle sorarken kafasına uçan kalın yastığı önlemek için tam zamanında eğildi. Zhan'ın ağzından kaçan küçük hırıltı üzerine bir kahkaha bıraktı ve Zhan'ın yüzündeki somurtkan ifadeyi görünce kahkahası koca bir kahkahaya dönüştü.
"Bu benim hatam. Sana hiçbir şey söylememeliydim", havai fişeği homurdanırken Yibo aniden eşinin bu tatlı haline dayanamayıp sarılmak istedi.
Zhan'ı oturduğu kanepeden alıp kucaklayan Yibo, odanın ortasına doğru yürüyerek yatağa gitti ve Zhan'ı kucağına oturttu. Daha sonra kllarını eşinin esnek beline doladı.
Yibo, Zhan'ın baştan çıkartan kokusunu duyunca kurdunun içindeki memnuniyet uğultusuna engel olamadı.
"Daha önce sana kokunu ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim bebegim?", Yibo, Zhan'ın kulağının altındaki deriyi ağzına alarak emerken, Zhan zevkle ürperdi.
"Evet. Bunu günde sadece birkaç yüz kez söylüyorsun"
"O zaman yeterince söylememiş olmalıyım" diyerek Zhan'ın omzunu tekrar öptü.
Zhan, "Talu'yu aradın mı?" diye sorunca Yibo, Han Shuo'nun kendi bölgesine girmesine dünkü kadar isteksiz olmasına rağmen, eşinin boynuna doğru başını salladı.
"Kurtlardan on tanesini Lan bölgesinin çevresine yerleştireceğiz. Bai Li on iki tane getirecek. Han Shuo gelirse, kaçamayacak."
Zhan eşine dönüp Yibo'nun yanağını avuçlayarak burnuna minik bir öpücük bıraktı,
"Alfa olduğundan emin misin? Benim emirlerimi yerine getirmede çok iyisin", Zhan alay ederken Yibo yoruma sırıttı."Kesin olmak gerekirse, sadece senin emirlerine uyuyorum.Ne de olsa sen benim gerçek eşimsin."
Yibo'nun eşinin jiyang ile olan konuşmasını duyduğunda ilk tepkisi inanamamaktı. Efsane hakkında çok şey duymuştu ama Yibo gerçekçiydi, bu da onun Zhan tarafından seçilme şansının ne kadar zayıf olduğunu bildiği anlamına geliyordu.
Böyle şeyler sadece hikayelerde vardı ama içinde bir şeylerin heyecanlandığını ve buna inanmak istediğini kabul ediyordu. Bu dünyadaki herkes arasından sadece Zhan'ın değil, Zhan'ın kurdunun da gerçek eşi olarak onu seçmesi... Yibo'nun ne zaman aklına gelse kalbinin çırpınmasını engelleyememesi inanılmazdı.
Yibo, kendisinin ve Zhan'ın eş olarak seçildiklerinden yüzde yüz emin miydi? Hayır.
Yibo bu olasılığı düşünüyor ve hayatının geri kalanında buna bağlı kalmayı planlıyor muydu? Lanet olsun Evet.
"Tanrım, kendini beğenmişliğini hâlâ hissedebiliyorum," dedi Zhan burnunu buruşturarak ve Yibo'nun ağzına kocaman bir sırıtış bıraktığını gördü.
Zhan, Yibo'nun teoriyi duyacağını ve tıpkı Zhan'ın verdiği tepki ile güleceğini düşünmüştü. Yibo'nun gözlerinin düşünceli bir ifadeye bürünmesi ve Zhan'ın çok sevdiği kara gözlerde bir umut ışığı görmesi onu şaşırtmıştı.
"Kurdun, Yifeng'in kaderindeki eşin olduğunu bile bile beni gerçek eşi olarak gördüğü için reddettiğini mi söylüyorsun?",
Yibo yüzünde tuhaf bir ifadeyle sormuştu ve Zhan bir an için dili tutulmuştu.
"Evet. Demek istediğim, Jiyang böyle düsünüyor""Ben senin gerçek eşinim? Yani sen beni seçtin?" diye tekrar sormuştu Yibo ve Zhan gülümseyerek başını sallamıştı.
"Bunun doğru olduğunu söylemiyorum ama kurdum birini seçecek olsaydı, bu sen olurdun Yibo."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Zaman Sen -YİZHAN
Fantasíaİkinci kitap. Acımasız. Soğuk kalpli. Çılgın. Bunlar, Lan Sürüsünün Alfa'sı ile ilgili bilinen şeylerden sadece birkaçıydı. Wang Yibo, istediğini elde etmek için ne yapması gerektiğini asla umursamamıştı. Yibo onun ne olduğunu bildiği için kendisine...