Her Zaman Sen -YİZHAN

O BURADA

"Tebrikler Zhan! Sen ve Yibo adına çok mutluyum."

Xize gülümseyerek yanında dururken Shi Yi, Zhan ve Yibo'ya sarıldı.
"İşte, Xize bunu seçti", Shi Yi, Zhan'a bir kutu verdi ve adamın kaşları bu sözler üzerine kalktı.

"Burada ne var? Çocuğum için bir şişe dolusu kan veya sahte vampir dişi almasan iyi edersin, dişli çocuk", diye uyardı Zhan ve Xize adamın sözlerine kıkırdadı.

"Sana öyle bir şey hediye edemezdim Omega. Bu büyük bir kutlama. Kanayan bir adam ve gümüş bir kazık daha uygun olurdu."

Zhan'ın ağzından bir kıkırdama çıkarken dudakları yukarı kıvrıldı. Xize, Zhan'ın karnına bakarak öne çıktı.
"İzin verir misin ?"

Zhan başını sallarken vampir gülümseyerek elini Zhan'ın karnına koydu. Odadaki herkes gözleri önce griye sonra tekrar karanlığa dönen Xize'ye kilitlenmişti.

" Bu küçüğü kontrol etmek zor olacak. Baştan sona bir Alfa."

"Bunu hissedebiliyor musun?" diye sordu Zhan hayretle ve Xize, Yibo'ya bakarak başını salladı.

"Benim tek yeteneğimin kan emmek olduğunu düşünme. Tebrikler Zhan."

"Teşekkür ederim Xize."

Zhan konuklarla buluşurken Yibo eşinin yanında kaldı ama odak noktası potansiyel tehditler üzerindeydi, gözleri Han Shuo'yu bulmak için kalabalığı tarıyordu. Parti tüm hızıyla devam ederken Lan kurtları ortaya çıktı.

Rahat gözüküp kutlamanın tadını çıkarıyor gibi dursalarda aslında hepsi tetikteydi ve kimsenin Alfa çifte çok yaklaşmasına izin vermiyorlardı.
Xiao'nun arkasında duran Lan kurtlarına bakan bir Alfa,
"Lan Alpha ailesini gerçekten koruyor" dedi.

"İkinizi de tebrik ederim."

Zhan teşekkür etti ve Yibo, Zhan'ı bir masaya
çekip Zhan ve Yuan'ı masaya oturtmadan önce
konuklarla kısa bir süre görüştüler.

"Uzun süredir ayaktasın. Otur biraz."

Jiyang, bir sürü güzel şeylerle dolu bir tabakla geldi ve önündeki yiyeceklerden bir ısırık alan Zhan'ın önüne koydu.
"Her şey temiz. Hiçbir şeyin tadı garip değil."

Zhan gözlerini Yibo'ya çevirdi ve Alfa sadece ensesini sıkarak ona yemek yemesini işaret etti. "Hiç bir riske giremem. Bizden yemeği denemeden hiçbir şey yeme. Sen de Yuan."

Küçük Wang, sebzelerini Zhan'ın tabağına iterek başını salladı. Zhan şefkatle,
"Balkabağım, kız kardeşine tüm sebzelerini verirsen senden daha uzun olur" diyince Yuan'ın küçük kaşları çatıldı.

Oğlan, Zhan'ın tabağından bir kaşık ıspanak alıp ağzına doldurmadan önce bir süre sessiz kaldı. Zhan gülmemek için dudaklarını ısırırken oğlunun tüm porsiyonu bir bardak suyla yutmaya çalıştığını gördü.

"Koca oğlumuz bir ziyafeti hak ediyor."

Guo Cheng, altı yaşındaki çocuğa bir çikolata verdi ve Zhan, çikolata kemirirken oğlunun kafasını okşadı. Zhan, Han Shuo'ya atıfta bulunarak,
"Henüz burada mı?" diye sordu ve Yibo hayır anlamında başını salladı.

Parti bir saatten fazla süredir devam ederken Zhan'ın aklına bir şüphe yerleşince kaşlarını çattı.

"Ya gelmezse?" diye sordu ve Yibo eşinin ağzına bir kaşık yemek götürdükten konuştu.
"Öyle olsa bile bu bir kutlama bu yüzden bundan zevk alacağız. Kaşlarını çatma, havai fişek."

Zhan, Yibo'nun onu beslemesi için ağzını tekrar açarak başını salladı ama kaşık havada dondu ve Yibo'dan aniden bir hırıltı çıktı. Guo Cheng, Xuan, Jiyang ve Fan Xing, kendilerine ait bir hırıltı çıkararak hemen Alfa çiftine yaklaştılar.