BU BİZİM ŞANSIMIZ

135 15 17
                                    

Zhan, Jiyang'in Yubin'e kirpiklerini kırparak bakarken soyduğu portakalı uzatmasına bakıyor bir yandan da kahkahalar atıyordu. Yubin meyveyi Omega'nın elinden almak için hiçbir girişimde bulunmuyor sanki elindeki öldürücü bir silahıymış gibi bakıyordu.

Zhan hırıltılı bir sesle,
"Yubin, o bir el bombası değil. O sadece bir portakal" dedi ve Yubin adama dik dik baktı.

"Ben onu yemem."

"Yubin-ge, bana karşı nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsun? A-Qing ile çiftleştiğin andan beri değiştin. İlişkimiz senin için hiçbir şey ifade etmiyor muydu?"

Zhan, Yubin'in yüzündeki şaşkın ifadeyi görünce tekrar gülerken Jiyang, Yubin'e kaşlarını kaldırdı ve adamı daha da rahatsız etti.

"Bunu ne zaman durduracaksın? Böyle
şaka yapma! Bir gün delireceğim", diye homurdanırken Yubin,  Jiyang mutlu bir şekilde  gülümsedi.

"Ge, Aklını kaybetsen bile seni her zaman ki gibi seveceğim. Söz veriyorum."

"Bu kadar yeter. Ben buradan gidiyorum."

Yubin oturma odasından fırladı ve iki arkadaşını arkasından gülmek için geride bıraktı.

Zhan, "Onunla neden böyle dalga geçiyorsun?Yüzünü görüyor musun? Çok kızarıyor."

"Qing'in bu konuda senin yanında olmasına şaşırdım. Onun yerinde olsaydım, uzun zaman önce kıçını tekmelerdim. Senin Yibo ile bu şekilde konuştuğunu hayal bile edemiyorum."

"Vay... Öyle mi ? Bir şeyi açıklığa kavuşturalım, Zhan-Zhan. O dengesiz adamla asla flört
etmeyeceğim. Bana bencil diyebilirsin ama kafamın vücuduma bağlı olmasını seviyorum."

Zhan, arkadaşının oyuncu maskaralıklarına tekrar gülümsedi.
"Yibo'm o kadar da kötü değil, biliyorsun. Adını lekeleyip duruyorsun."

"Evet, doğru. Yifeng'in omurgasını söktüğünü ve vücudunu nasıl sürüklediğini görmeseydim, Yibo'nun aklı başında olduğuna beni ikna etme şansın daha fazla olabilirdi. Bu düşünce beni hâlâ ürpertiyor."

O anı düşünmek pek hoş değildi, bu yüzden Zhan'ın yüzündeki gülümseme kayboldu ve Jiyang elini Zhan'ın uyluğuna koyarak yarım Omega'ya yaklaştı ve sesi alçak bir fısıltıya dönüştü.

"Sadece merak ediyorum ama  gerçekten o gün hiçbir şey hissetmedin mi? Hepimiz Yifeng'in sana seslendiğini duyduk Zhan."

Zhan bir cevap düşünürken dudaklarını çiğnedi ve Jiyang devam etti.
"Gerçek bir eş bağı güçlü bir şeydir, Zhan-Zhan. Demek istediğim, o gece bara girdiği anda Xuan'ın benim için kim olduğunu biliyordum. Yifeng ile tanıştığın gün hiçbir şey hissetmedin mi?"

"Ne demek istediğini anlıyorum ama dürüst olmak gerekirse ona karşı herhangi bir çekim
hissetmedim"

Zhan, Yifeng ile tanıştığı gün aslında kafasından neler geçtiğini düşünmeye başladı.
"Kızdığımı hatırlıyorum. Eşi olduğumu iddia ettiği anda kurdum hırlayarak bunu kabul etmeyi reddetti. Öldüğü gün onu Yuan'a zarar vermeye çalışan kişi olarak gördüm. Yibo ile sadece çiftleşme bağımız olduğunu biliyorum ama o zaman bile kurdum Yifeng'e bu kadar kızmamalıydı. Eğer o benim gerçek eşim olsaydı ve kurdum onu tanısaydı, gördüğüm anda aşık olurdum demiyorum ama en azından kurdum adama yaklaşmak için bir girişimde bulunurdu. Gerçek çift bağı böyle olmaz mı?" diye merak etti Zhan.

Jiyang'in gözleri düşünceli bir şekilde ona bakıyordu,
"Haklısın.Yani onun senin kaderin olduğuna inanmıyorsun?" diye sordu Jiyang ve Zhan omuz silkti. "

Her Zaman Sen -YİZHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin