Biliyorsun-Sezen Aksu
Başlayalım mı ;)
|
•
|
•
|
•
|
•
↓
İyi Okumalar🖤İnsanın en mutlu günüyle en kötü gününün aynı kişiyle olması ne acı. Nasıl bir yıl önce kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyorsam şimdide dünyanın en mutsuz insanı gibi hissediyorum. Üç gün sonra geç bulduğum aşkımı erken kaybedicem. Bir aydır ayrıyız. Tam bir ay. Dört hafta. Otuz gün.
Şaka gibi, bir gün görmeyince çok özledim diyen adamla bir aydır ayrıyız. Hemde annesi yüzünden.
Bu kavgalar hep oldu asla ilk değildi. Hatta düğünümüzde bile mutlu değildi annesi. Ama hep üstesinden geldik. Annesiyle benim aramda kaldığı için çok sorun etmemeye çalışırdım. Aşkımızın, annesinin bana olan nefretinden büyük olduğunu düşünürdüm.
Yine öyle düşünüyordum. Ben yine barışacağız, özlem gidereceğiz diye düşünürken.. kendimi boşanma dilekçesini imzalarken buluverdim.
Bundan sonra toparlanabilir miyim bilemiyorum.
Ailem yok zaten benim. Şu süreçte bile beni teselli edecek biri yok... Yetimhanede büyüdüm ben, kendi imkanlarımla okudum, ayaklarımın üzerinde durdum. Şuan maddi durumum çoğu insandan yüksek denebilecek kadar iyi belki, ama gel gelelim manevi durumum, işte burası karışık.
Bir tek o vardı çünkü; o bana anne, baba, abi, kardeş, arkadaş, sevgili, eş olmuştu. Herşeyim olmuştu. Ve o bunu bile bile gidiyor. Dediğim gibi bundan sonra nasıl toparlanacağım nasıl tekrar insanlara günpveneceğim bilmiyorum. Hayatımda kimseye güvenmeden yaşadım ben. Kimse yoktu arkamda. İlk kez birine sırtımı yaslamıştım.Demek ki sıkılmış benden. Büyük değilmiş aşkımız, benim büyüttüğüm kadar. Madem ayrılmak istemiyordum neden kabul ettim? E o imzalayıp göndermişti ne yapabilirdim ki.
Başka çarem yoktu. Bu aşk için direnecek gücüm hiç yoktu. Bu ilişkinin en başından beri yıpranan hep bendim. Fatih'e anlatmazdım pek olayları. Kısacası içime atardım
Annesiyle olan kavgamız da çok önemli değil aslında benim için. Dediğim gibi herzaman ki şeyler. Sorun annesi gittikten sonra ettiğimiz kavgada. Hep teselli ederdi beni böyle durumlardan sonra, ama bu sefer öyle olmadı üzüldüğümü görünce; 'ben hep ikinizle mi uğraşacağım' , 'sürekli seni tesellimi edeceğim?' , ' yapabileceğim birşey yok, bıktım artık' bilmemne.
Çok acıdı be sol yanım çok acıdı. O bağırdıkça kalbim bin parçaya ayrıldı. İki yıllık ilişkimizde bana bir kere sesini yükseltmeyen adam, karşısında hüngür hüngür ağlayan beni umursamadı bağırdı çağırdı yıktı döktü ve gitti. Gitti...
Arkadaşının yanında kalıyor şimdi. Yalnızım bir aydır. Evimizde. Bizim evimizde. Bizim yatağımızda, tekim. Doğru düzgün uyuyamıyorum bile onsuz.
Söz vermişti, hani hayatımın geri kalanında hep benim yanımda olacaktı?
Özledim be çok özledim. Kokusunu, sesini, dokunuşunu, öpüşünü, koklayışını. Bana ait olan üç gün sonra kaybediceğim her şeyini.
Böyle işte kimsesiz 26 yaşında ama daha büyüyememiş yaraları olan bir genç kızım. Fatihinden başka kimsesi olmayan bir Zeynebim ben.
Başarılı Mimar Zeynep Mavi. Ah ya da pardon boşanacaktık biz değil mi? Zeynep Çelik o zaman.
Düzenleme: İlk bölümü okuyup beğenmeyerek devam etmeyenler için söylüyorum. Belki ilk bir kaç bölümü beğenmeyebilirsiniz ama sonraki bölümler gerçekten çok güzel oldu bence. Özellikle 10-11. Bence biraz dişinizi sıkıp o bölümlere gelmeye çalışmalısınız. Hem onlar daha uzun zaten. Dediğimi anladığını düşünüyorum. Şimdiden teşekkürler.🖤
Ay başladık bakalım ne olacak. İlk kitabım desteğinize ihtiyacım var. Destek verin ki devamını getirebileyim.
Düşünceleriniz? Benim için çok önemli 👉👈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan
ChickLit"Yaşlar gözlerimden firar etmeye devam ederken konuşmaya çalıştım. Buna mecburdum. " H-h-hamileydim." Dedim en sonunda. Ben bile şaşırmıştım bu kadar çabuk söyleyebilmeme. O ise donuk bir ifadeyle bakıyordu yüzüme. Ben sevdiğim adama hamileyim diyem...