Tutuşmuş Beraber-Melike Şahin
İyi okumalar...💙💙
Daha fazla burada duramayacağımın farkındalığıyla kontaktaki anahtarı çevirerek arabayı çalıştırdım. Ama bir türlü ağlamamı durduramıyordum. Yola çıktım, hala ufak ufak yaşlar süzülüyordu yanaklarımdan ama hıçkırmıyordum artık.
Nefes alamamaya başlamamla yeni bir astım krizinin geldiğinin farkındaydım. Tam da zamanıydı zaten. Normalde bu sorunumdan dolayı Fatih bana tek başıma araba kullandırtmazdı ama işte. Şartlar...
Bir yandan yolu kontrol ediyor, bir yandan nefes almaya çalışıyor, bir yandan da arka koltuktaki çantamdan astım ilacımı almaya çalışıyordum. En sonunda kendimi kontrol edememle birlikte arbanın yolun ortasında durduğunu da farkedememiştim tabi.
Ani durmamla birlikte arkamdan son sürat gelen arabanında bana çarpması bir oldu. Sonrası karanlık...
Fatih Mavi
Annemi evine bıraktıktan sonra sahile gelmiştim. Zeynep'le birlikte, evimiz yakın olduğundan her içimiz sıkıldığında soluğu burada alırdık.
Onu çok ama çok özlemiştim. Bugün mahkemede uzaktan da olsa onu görüp kokusunu solumamla, çok zor tuttum kendimi hemde çok...
Dedim ki kendime 'Fatih, siktir et davayı dilekçeyi tut şu kızı, doya doya sarıl Zeynebine varlığını hisset. Hisset ki yaşamaya gücün olsun.'
Ama yapamadım işte. Olmadı. Kafam çok fazla karıştı bugün, hem davayı açan oydu hem bugün benim seçtiğim takımı giymişti.
Bir yanda da anneme söyledikleri vardı tabi. 'Açtırdın işte oğluna sonunda davayı' demişti. Anneme sorduğumda neden böyle söylediği hakkında hiçbir fikrinin olmadığını söyledi.
Artık kafam patlayacak gibi olmuştu anlamıyordum hiçbir şeye anlam veremiyordum.
Zaten annemle konuşurlarken söyledikleriyle kalbim sıkışmış hâlâ da geçmemişti. Çok üzmüştüm ben Zeynebimi çok!
Benim doğuramadığım torununu o doğurur demişti birde. Bu ne demekti ki şimdi? Biz Zeynep'le uzun zaman sonrası için ufak tatlı hayaller kurmak dışında, bu konu ile ilgili konuşmamıştık ki hiç. Kesin annem Zeynep'e bu konuda birşeyler söylemişti.
Ne olduysa o son kavgadan sonra olmuştu zaten, herzaman ki gibi annemin başlattığı bir kavga etmiştik güzelce hep birlikte. Peh! Ne güzellik ama!
Zeynep her kavgadan sonra olduğu gibi yine çok üzülmüştü, ağlamıştı. Onun bu denli üzülmesi beni çok sinirlendiriyordu. Annemin çıkardığı saçma sapan kavgalara değmezdi ki onun gözyaşları. Bende ikisi arasında kalıyordum, sonuç olarak haklı tarafı ben de çok iyi biliyordum ama ne yapabilirdim ki? Annemdi o da benim.
Bende içimde biriken tüm bunların sinirini ondan çıkarmıştım. En olmayacak kişiden...
Ona patlamıştım işte. Benim tavrımla ikinci bir şokta ona benden geldi. Ben bağırdım o ağladı. Sinirlendiğim nokta onun üzülmesiyken birde ben üzmüştüm onu. Hiçbirini haketmemişti ki o.
O sinirle evden çıkıp gitmiştim işte. Soluğu Kaan'ın evinde almıştım. Kapıyı çarpıp çıktığım o eve de kahrolasıca gururumdan geri dönememiştim bir daha. Oysa ben ona geri dönsem anlardı beni. Biliyorum...
Biz sebebi annem olmayan tartışmalarımızda, ki bu da çok nadir olurdu, dinlerdik birbirimizi asla çekip gitmezdik. Çözüme kavuşturur birbirimize küsmezdik. O yatağada asla küs girmezdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan
ChickLit"Yaşlar gözlerimden firar etmeye devam ederken konuşmaya çalıştım. Buna mecburdum. " H-h-hamileydim." Dedim en sonunda. Ben bile şaşırmıştım bu kadar çabuk söyleyebilmeme. O ise donuk bir ifadeyle bakıyordu yüzüme. Ben sevdiğim adama hamileyim diyem...