Lise

929 99 35
                                    

Hyunjin:
OLUM COK HEYCANLIYIM LAN
RESMEN MEZJN OLDUGUMUZ LISEYE TEKRSR GIDICEZ

Jeongin:
CILDIRCAM AMK
CPK HEYCANLIYIM
ELIM AYAGIK TITRYIO
O NALET EDEBIYATCIYI GORCEGIME BILE SEVINIYORUM SUAN

Changbin:
CABUK CABUK
CIKIN EVDEN LAN
GEC KALIRSANIZ
EBENIZI TERS YATIRIR
NEYSE

***
6 yıl öncesinde 2023'de bugün mezun olduklarj liseye geliceklerinin sözünü vermişlerdi.

Minho, 6 yıl önce bugün aldığı kararlarıyla arkadaşlarıyla beraber mezun olduğu liseyi ziyaret ediceklerdi. Ama o gelemezdi. Seungmin'in yanına çıktı. Kapıyı tıkladı ve girdi.

"Liseye gidicek misin?"

"Evet. Niye?"

"Merak etmiştim"

"Hayret bugün mezun olduğumuz liseye gideceğimizi unutmamışsın ama haline bakılırsa gelmiyecek gibisin"

Minho hafifçe kafa salladı. Seungminde "peki" diyip ceketini alıp Minho'nun yanından geçti. Minho duyduğu kokuyla gözlerini kapattı ve derin nefes aldı. Minho kapı sesini duyduktan sonra kendini rahat bıraktı ve anında yere oturdu. Gözünden bir damla yaş aktı.

^^^^

"HOLAAAAA"

"Keyifler yerinde"

"Tabiki bugün hiçbirşey ve hiçkimse moralimi bozamaz"

"Hadi girelim"

Altı arkadaş omuz omuza liselerine girdi. İlk başta neredeyse hayatlarını borçlu olduğu hocayı ziyaret edeceklerdi...

***
Kahkalar içerisinde liseden çıkmışlardı.

"Olum gülmesenize"

"Hakket ya, bu kadar komik olan ne"

Hyunjin ve Jisung gider ayak fizikçiden dayak yemişlerdi. HyunSung ikilisi her seferinde fizikçiyi deli etmeyi beceriyorlardı. Hocada anı kalsın diye gider ayak bir iki tekme atmıştı.

"Olum-" gülüşmeler

"Ya bi siktirin, anısına sıçayım onun" Jisung, Hyunjin'i de alarak önden önden piknik alanına yürümeye başladılar.

...
Seungmin'in Anlatımıyla

"Pişt"  Chan'ın seslenmesiyle ona döndüm. Chan önce diğerlerine baktı sanki bizi duymalarını istemiyormuş gibi. Zaten herkes ayrı bir yerdeydi bizi duyacakları sanmıyordum. Chan emin olduktan sonra konuştu.

"Hala eskisi gibi değilmi?" Dediği şeyle birlikte yüzüm düşmüş olacakki bana bunu üzülmem için söylemediğini söyledi.

"Nerden anladın"

"Seungmin bak... bu çok belli her halinden, büyük ihtimalle diğerleride biliyor ama sana belli etmiyorlar"

"Biliyormusun bana uzun aradan sonra güzelim, birtanem dedi ve elimi öptü"

Şaşırmış şaşırmış bana baktı Chan. Devam ettim.

"O an elimi yakmıştım, sesime gelmis olmalıydı benimle ilgilendi ama tekrar o yerine döndü. Ben onu bu denli severken, o beni niye görmezden geliyor hyung?"

"Boşan"

Anlamaz bakışlarımı sundum "Ne?"

"Bildiğin, madem seni bu kadar üzüyor ve bunu hepimiz biliyoruz. Artı olarak sana kim bilir ne kadar zamandır ilgi göstermiyor. Sadece işi var onun için. Ne bekliyorsun boşan gitsin"

Dediği şeyle gözlerimi açabildiğim kadar açmıştım.
"H-hyung ne diyorsun sen tanrı aşkına"

"Seung bak hepimiz senin iyiliğini istiyoruz. Belkide boşanman en iyisi olucak"
Bıkkın nefes vererek "bilmiyorum" dedim. Bana mutlaka düşünmemi söyledi.

***
"Hadiiii kartları çıkarın. Hepinizi süründürücem ve kölem yapıcam hah hah hah"

"Jisung kimse böyle birşey söylemedi"

"İyi ya şuan ben söylüyorum"

"Seni çıkarcı"

Jeongin ve Jisung atışırken arkadan gelen sesle hepimiz oraya doğru döndük.

"Selam"

Felix, gelen Felix'ti. Ah ona gelmemesini söylemiştim.

"Nabersiniz millet"

Uzun sessizlikten sonra Chan ayıp olmasın diye soğuk bir sesle cevap verdi. "İyi sen"

"Bende iyi"

Changbin sesini yükselterek
"Senin burda ne işin var"

"Sadece sizi görmek-"

"Hah! Bizi görmekmiş. Sen bunu benim külahıma anlat. Hangi yüzle buraya geliyorsun."

"Cha-Changbin ben cidden çok pişmanım"
Jeongin atladı bu sefer.

"Pişmanmış, sen onu Changbin'i terk etmeden önce düşünecektin. Pislik."
Ardından Jisung.
"Amacın ne sesin ha? Bırakıp gittin şimdi tekrar hiçbir bok olmamış gibi sevgilimi yapmaya çalışıyorsun"

Felix kaşlarını kaldırarak konuştu. "Ne? Hayır ben kendi gözlerimle iyi olduğunuzu görmek istedim ve hem zaten bir sevgilim var"

"Ne"

Siktir. Changbin'in hızlı adımlarla oradan ayrıldığını gördüm. Jeonginde hızla peşinden gitti.

"Pislik herif ne yaptığının farkında mısın?" Hyunjin, Felix'e doğru ayaklandı ama Chan durdurdu. Ardından Felix'e dönerek.
"Bak sevgilin olabilir buna karışamayız ama durumları bilmene rağmen bunu nasıl dersin. Üstelik bu durumuda sen yarattın." Sonlara doğru yükselmişti sesi. Felix bunun üstüne daha fazla birşey demedi. Geri kalan herkes Changbin ve Jeongini bulmaya gitti bende tam gidecekken kolumdan tuttu.

"Düzeltebilir misin?"

Kolumu hızlıca çektim. "Bunu, ona demeden önce düşünecektin." Ve bende gittim. Felix orada yalnız kaldı.

^^^^^^^^
Noluyo yaa?
Nasılsıniz?

Oy ve yorumu unutmayinn
👋

'İlgi (2min)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin