Yaklaşık bir buçuk saat sonra polis merkezine gelmişlerdi. Minho ve Chan önde diğerleri arkada olacak şekilde hızla girdiler.
"Jihyo Hanım?"
"Heh Chan Bey, önce sizinle tek konuşabilir miyim?"
"Tabii"
"Bu taraftan lütfen"
Chan gidecekken Minho kolunu tuttu.
"Bende geleyim hyung"
Chan, Jihyo'ya 'gelebir mi?' bakışı atmıştı. Jihyo kafasını salladı ve diğerlerinin duymayacağı bir kenara geldiler.
"Noldu Jihyo Hanım?"
"Ee şöyleki nasıl başlayacağımı bilmiyorum en iyisi en baştan başlayayım" yutkundu ve devam etti Jihyo.
"Minseo.. yani sizin anneniz" Minho'ya dönerek söylemişti.
"Nolmuş ona? O ölmüştü ama babam ölmediğini söyledi. Nasıl oluyor böyle birşey?" Minho sinirini korumaya çalışıyordu.
"Minseo sizi zorla doğurmuş kocasının isteği üzerine, sizi sevmemiş ve kin beslemiş. Büyümenizi beklemiş, bir hayat kurmanızı... En mutlu olduğunuz anda ve kişiyle hayatınızı mahvedeceğini herşeyden güvendiği arkadaşına anlatıyormuş. Babanız bunu duymuş ve onu ne kadar sevsede öldürmeye çalışmış. Başardığını sanmıştı ama halbuki Minseo doktora yüklü bir miktarda rüşvet vermiş, kendini ölü gibi göstermiş."
Minho'nun çoktan gözleri dolmuştu yinede dinlemeye devam etti.
"Barda kavga ettiğiniz adamı bilerek tutmuş. Chan Bey o adamı şikayet ettiğinde herşeyi anlattı ve Minseo'nun yerini bulabildik. Şu anda nezarethanede bekliyor"
Minho'nun gözünden yaşlar akmaya başlamıştı, başı dönüyordu. Tutunacak bir yer aradı ve eliyle duvardan destek aldı.
"Minho!"
Chan hemen Minho'yu tuttu.
Chan telaşla "Doktor var mı?" diye sordu. Jihyo kafasını salladı vedoktoru çağırmaya gitti.
"Minho, Minho iyi misin?"
Minho, Chan'ın kollarına sarıldı ve yere çöktü.
"Benden bu kadar mı nefret ediyordu? Hiç mi sevmedi beni?" Minho göz yaşları içinde konuşuyordu. Chan cevap vermedi.
"Söylene hyung, bir insan oğlunu hiç mi sevmez?"
Chan yine cevap vermeyince Minho sessiz durmayı tercih etti ve diğerleride koşarak gelmişti.
"Hyung!"
"Minho! Noldu?!"
"Doktor geliyor"
Seungmin hemen Minho'nun yanına çöktü.
"Minho!"
"S-Seungmin. Bir insan neden çocuğunu sevmez?"
Seungminde bu soruya cevap veremedi ve büyüğüne sıkıca sarıldı. Minho kafasını küçüğünün boynuna gömerek hıçkırmaya başladı.
"Hyung noldu?"
Jeongin'in yönelttiği soruyla Chan en küçüklerine döndü.
"Annesi.. hepsini bilerek yapmış" yutkundu ardından devam etti. "Minho'ya zarar vermek için"
...
Doktor Minho'yu kontrol etmişti sadece başı fazla dönmüştü. Biraz yedi arkadaş odada yalnız kaldıktan sonra odaya Jihyo girdi.
"Daha iyi misiniz?"
Kafasını salladı Minho.
"Eğer görmek-"
"İstiyorum"
Seungmin aniden döndü ve anlamazca bakmaya başladı. Changbin sordu.
"Minho.. emin misin?"
"Evet, eminim"
^^^^^^^
Oy ve yorumları unutmayın! ☆
